‘Siyasi zemine çekmek yanlış’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında tutuklama kararı verilmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Tunç, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmalar kapsamında, İBB Başkanı’nın da aralarında bulunduğu bazı şüpheliler hakkında isnat edilen suçlar bakımından Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklama, adli kontrol ve serbest bırakma kararları verildiğini hatırlattı. Tunç, şu ifadelere yer verdi:

‘İtidalli yaklaşalım’

“Yargısal süreçler, hukuk sistemimizde denetime açık şekilde ilerlemekte olup, ilgili soruşturmalar halen devam etmektedir. Hâkimler, bakmakta oldukları soruşturma ve kovuşturmalarda kararlarını verirken dosya kapsamı ile bağlıdır; isnat edilen suçlamalara ilişkin iddia, savunma ve deliller doğrultusunda hukuki bir sonuca ulaşırlar. Bu çerçevede, yürütülen adli soruşturmayı bir ‘siyasi soruşturma’ olarak nitelendirmek yanlış olup, hukuki değerlendirmelerin siyasi zemine çekilmesi, kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına neden olabileceği gibi Hukuk Devleti ilkesine de aykırılık teşkil eder. Hukuk Devleti ilkesine ve yargıya duyulan güvenin gereği olarak, sürecin tüm yönleriyle tamamlanması beklenmeli, yorum ve değerlendirmeler bu çerçevede itidalli bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki adalet, yalnızca Türk Milleti adına karar veren bağımsız ve tarafsız yargı mercileri eliyle tecelli eder. Bu nedenle, sorumluluk makamında olanlar başta olmak üzere herkesin açıklamalarında daha dikkatli, özenli ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri, toplumda yanlış anlaşılmalara yol açabilecek beyanlardan kaçınmaları gerektiği unutulmamalıdır.”

CHP’de ‘kayyum’ nöbeti

MEHTAP GÖKDEMİR / Ankara - CHP, 6 Nisan’da olağanüstü kurultayı toplama kararı aldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Partiyi olağanüstü kurultaya götürmek suretiyle kayyum girişimlerinin önünü kestiğimizi tüm Türkiye’ye ilan ederiz” dedi. Ancak parti kulislerinde “kayyum” ihtimalinin ortadan kalkmadığı belirtilerek, “Olağanüstü kurultay yapılabilir mi? Kayyum süreci devam ediyor. Kayyum atanabilir” iddiaları dile getiriliyor. Cuma günü kayyum atanma ihtimalinin bilgisinin geldiğini belirten partili kaynaklar, “Olağanüstü kurultay bizim istediğimiz bir kurultay değildi. Mecburen gittiğimiz bir kurultay. Bugünü kurtarmak için yaptığımız bir kurultay. Yoksa cuma günü kayyum geliyordu partiye. Önünü kestik. O gün için önü kesildi” değerlendirmesini yaptı.

Kayyum olasılığına karşı kurmaylar, Genel Merkez’de nöbet tutuyor. Genel başkan yardımcıları nöbetleşe Genel Merkez’de kalıyor. 24 saat boyunca partide yönetici bulunuyor. Kayyum ihtimaline karşı nöbet usulü Genel Merkez terk edilmiyor. Partili yetkili, “Partimiz o kadar saldırı altında ki baba ocağımızı bırakmayız. Partiye dönük bir tehlike var. O yüzden biz buradayız. Belli sayıda milletvekili, genel başkan yardımcısı burada görevliyiz. Burayı terk etmeyeceğiz” dedi. CHP kurmayları,partiye kayyum atanması halinde ne yapacaklarına ilişkin de, “Burayı CHP’liler muhafaza etmeye devam edecek. Bu kaleye kimseyi sokmayız. Kayyum gelse içeri giremez” dedi. 

CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresi, “Kılıçdaroğlu partiye kayyum atanacak” iddiasına, “Böyle bir şeyi kabul etmez. Kayyuma karşıyız. Kemal Kılıçdaroğlu aleyhinde bir çalışma yürütülüyor. Bu kabul edilemez” değerlendirmesini yaptı.

Kılıçdaroğlu aday mı?

CHP’nin 21’nci Olağanüstü Kurultayı 6 Nisan Pazar günü saat 10.00’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak. Kurultayda önceki kurultayda sandığa giden mevcut delege oy kullanacak. Olağanüstü kurultayda genel başkanlık seçiminin yanı sıra Parti Meclisi asıl ve yedek üyeleri, Yüksek Disiplin Kurulu asıl ve yedek üyeleri için seçim yapılacak. Kılıçdaroğlu’nun kurultayda aday olup olmayacağı konusunda yakın çevresindeki bazı isimler, “Kılıçdaroğlu aday olmaz, delege tarafından aday gösterilir” görüşünü dile getiriyor.

Muhalefetten tepki iktidardan destek

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına siyasi kanattan farklı tepkiler geldi.

‘Deliller yeterli’

- MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: Tutuklama, yargılama sürecinin sıhhati ve maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkarılması için şüpheli veya sanığın hürriyetinin tedbir olarak kısıtlanmasıdır. Katalog suçlarda, kuvvetli suç şüphesi ve somut delillerin varlığı tutuklama nedenidir. Bazı Siyasi Partiler bilinçsizce karşı çıkmış ancak yapılan yargı reformlarıyla tutuklamalara dikey itiraz yolu getirilmiştir.

Başdanışmandan tepki

- Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral: Devletimiz, Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı şehir eşkiyalarına, vandallara, ülke ve devlet düşmanlarına asla pabuç bırakmayacaktır. Son yüzyılın en büyük suç örgütü ve çetesinin neler yaptığını; rüşvet, yolsuzluk ve soygunu nasıl başardıklarını göreceksiniz, az sabır. 

- Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Güzel ülkemize yazık ediyorsunuz. Soruşturma usul ve esaslarını yok sayarak, adalete güveni yok ederek, yargıyı araçsallaştırarak elde edeceğiniz tek şey daha fakir ve daha mutsuz bir Türkiye olur. 

‘Siyaset mühendisliği’

- Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması hukuki bir sürecin değil, bir siyaset mühendisliğinin sonucudur. Bu hukuksuz karar sonrasında İBB’ne kayyum atanması gibi vahim bir adım daha atılmamalıdır.

‘Bu iktidarın utancı’

- DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan: İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla, milyonlarca yurttaşın iradesine siyasi müdahale yapılmıştır.

- DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları: Ekrem İmamoğlu’nun ve arkadaşlarının iktidar talimatlı yargı tarafından tutuklanması adalet ve demokrasiye dönük darbedir. / ANKARA - Milliyet