‘Şifre’ sorusuna ‘Kovid’li savunma
03.07.2024 - 06:45 | Son Güncellenme:
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasinda hakim, sanık avukat Serdar Öktem’e iddianamede geçen telefonun şifresini sordu. Öktem de Kovid-19 nedeniyle hafıza kaybı yaşadığını, şifreyi hatırlamadığını iddia etti. Öktem, aynı zamanda sanıklardan bazılarının avukatıydı.
Hande Atılgan - Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasının ikinci gün duruşmasında 22 sanıktan 21’inin savunması tamamlandı, bir sanığın avukatı bulunmadığı için savunması bugüne kaldı. İlk gün yoğun siyasi katılımla gerçekleşen davanın dünkü celsesinde, maktülün eşi Ayşe Ateş’in yanında duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ile İlhan Uzgel, DEVA Partisi Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, İYİ Parti Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu ile Selcan Hamşioğlu, Saadet Partisi Milletvekili Mustafa Kaya ve Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır takip etti.
Hakim isyan etti
Duruşmada tansiyon hakimin Ateş ailesi avukatlarından Ali Yücel’i dışarıya çıkartmak istemesiyle yükseldi. İzleyiciler arasında olan Remzi Çayır, Yücel’i savunurken, avukat Buğrahan Bilgin ile salondan çıkarıldı. Yücel ise itirazlarını sürdürdüğü için salonda kaldı. Hakim, Yücel için verdiği çıkarılma kararını uygulamayan polisler ve amirleri Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Düzgün hakkında tutanak tutturdu.
‘Kalemim kırılmış’
MİT eski personeli Çağlar Zorlu, sanıklardan Tolgahan Demirbaş ile tanıştığı ortamda “boş bulunarak” bilgisayardaki bir program ile istenilen konumu bulabildiğini söyleyince, bunun üzerine Demirbaş’ın kendisinden Sinan Ateş’in konumunu istediğini belirtti. Zorlu, doğru olmayan 2 adres ilettiğini iddia etti. Çağlar Zorlu, “Savcı Durmuş Ali Kaya’nın ‘Burada MİT’çi var. Bunu ekleyelim’ diyerek oluşturduğu bir dosya bu. Diyorlar ya hani ‘Kalemi kırılmış’ diye. Benim kalemim kırılmış asıl” dedi. Demirbaş ile Zorlu’yu tanıştıran işletmeci Aytaç Ataş da adres istemesi esnasında “eylem yapılması” gibi bir konuşma duyduğunu belirtti.
‘Sadece fotoğrafım var’
Sanıklardan Ufuk Köktürk, azmettirici Doğukan Çep’in sevdiği bir arkadaşı olduğunu belirtti. Çep’e gönderdiği ve tetikçi Eray Özyağcı’ya iletilen 4000 lira paranın olayda kullanılacağını bilmediğini öne sürdü. Köktürk, “Neymiş MHP İstanbul İl Başkanlığı önünde fotoğraf çekilmişim. Polis bana bu fotoğrafı soruyor ‘Bu işi MHP’mi yaptırdı?’ diye. 55 yıllık kurumsal bir partide böyle bir şey olabilir mi? Sadece MHP önünde fotoğrafım var diye bunlar başıma geldi” dedi.
Hafıza kaybı yaşamış
Geçmişte Ülkü Ocakları’nda yöneticilik yapan ve sanıklardan Doğukan Çep, Eray Özyağcı ile Ufuk Köktürk’ün de avukatı olan sanık Serdar Öktem’e, hakim, şifresi bilinmediği için incelenemeyen iddianamede geçen telefonunun şifresini sordu. Öktem, “hatırlamıyorum” derken geçmişte geçirdiği Kovid-19 rahatsızlığı nedeniyle yaşadığı hafıza kaybını gerekçe gösterdi.
Öktem, şifresini hatırlasa bile müvekkilerini koruma sorumluluğu sebebiyle şifreyi vermeyebileceğini de sözlerine ekledi.
‘İcraata gitme’ çapkınlık göndermesi
Tetikçi Eray Özyağcı’yı İstanbul’dan Ankara’ya getiren araçtaki ikinci özel harekat polisi Murat Can Çolak da alkol aldıkları için arabada uyuduğunu söyledi. Aracın sahibi Mustafa Uzunlar ise Çep’in “düğün tebriği” bahanesiyle aracı istediğini ve yanında iki polis olduğu için arabayı kendisine verdiğini belirtti. İlk ifadesinin aksine aracın ödünç değil kiralama şeklinde verildiğini söyleyen Uzunlar, polislerin arasında “pavyona gitme” gibi sohbetler duyduğunu söyledi. Uzunlar, “icraata gitme” mesajlı yazışmanın “çapkınlık” eğlencesine bir gönderme olduğunu öne sürerek Çep’ten şikayetçi oldu. Otoparkın ortağı Osman Bayraktar da kiralama işinden haberi olmadığını söyledi.
‘Herkes yaşayacak’
Duruşmaya verilen arada sanıklar salondan çıkarılırken, müşteki sıralarına dönerek “Başınız sağ olsun” diye seslenilmesi üzerine, Ateş’in kardeşi Selma Ateş, “İnşallah sizin de başınıza gelir” karşılığını verdi. Olay, kısa süreli sözlü atışmanın ardından sona erdi
‘Araç Ülkü Ocakları’na tahsisli’
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel “Ben kimseye Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’in yer bilgisini sormadım. Bir plaka atıyorum onu soruyorum ve bu plaka Ali Yücel isimli bir şahsa atmış çıkıyor. (Tetikçiyi Ankara’dan İstanbul’a taşıdığı iddia edilen) 06 AT 5021 plakalı araçla benim kullanımımda İstanbul’a gittik Tolgahan Demirbaş ile. Yılbaşı diye gittik. Erken dönme sebebimiz Tolgahan’ın çocuğunun araması. 06 AT 5021 plakalı araç, MHP’ye kayıtlı. Araç Ülkü Ocakları’na tahsisli. Birçok yönetici bu aracı kullanır, sıklıkla kullandığım bir araç” dedi.
