GündemŞanlıurfa Suruç'ta patlama ve son dakika haberleri

Şanlıurfa Suruç'ta patlama ve son dakika haberleri

20.07.2015 - 14:24 | Son Güncellenme:

Suruç’ta katliamda ölenlerin kimlikleri belli oldu! Suruç’ta canlı bomba şoku ile gündeme bomba gibi düştü. Patlamada 31 SGDF'li hayatını kaybederken 103'e yakın kişinin de hastanelerde tedavi altında olduğu belirtiliyor. Peki bu patlamanın perde arkasında kimler var? İşte gelen son dakika haberler...

Şanlıurfa Suruçta patlama ve son dakika haberleri

ŞANLIURFA SURUÇ'TAN SON DAKİKA HABERLERİ


Haberin Devamı
AA'nın haberine göre Suruç bombacısının Adıyaman nüfusuna kayıtlı 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu kesinleşti.
Suruç'taki Amara Kültür Merkezi'de meydana gelen saldırıdaki her türlü bilgi ve iddiayı araştıran ekipler telefon kayıtlarına odaklandı.
CNN Türk muhabirinin edindiği bilgilere göre ise Abdurrahman Alakuş'un bölgeye gelen gençlerin arasına katılıp otobüsle oraya gelmiş olabileceği konuşuluyor...
Suruç'taki terör saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın, Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu netlik kazandı.
AA muhabirinin emniyet yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki saldırı olayını gerçekleştiren canlı bombanın kimliği belirlendi. Olay yerinde toplanan delil ve zanlının vücut parçaları incelenmek üzere Ankara'ya gönderildi. Laboratuvar incelemesi sonucu saldırıyı gerçekleştiren teröristin, Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu kesinlik kazandı.
AİLESİ EVİ TERK ETTİ
Bombacının Alagöz olduğunun ortaya çıkması üzerine adıyaman'da yaşayan ailesi, evlerini terk ederek şehir dışındaki bir yakınlarının yanına gitti. Öte yandan terör örgütü DAEŞ'e adam kazandırıldığı ileri sürülen İslam çay ocağını Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz'ün işlettiği öğrenildi. Çay ocağı yaklaşık bir yıl önce ruhsatı olmadığı gerekçesiyle İl Emniyet Müdürlüğü ve Belediye tarafından kapatıldı.
Terör nitelikli kayıp şahıs olarak aranan iki kardeşten yaklaşık 6 aydır haber alınamıyordu. Şoförlük yaptığı belirtilen baba Zeynal Abidin Alagöz'ün yaklaşık 2 ay önce İl Emniyet Müdürlüğüne, iki çocuğu hakkında kayıp başvurusu yaptığı kaydedildi.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Haber 7'de yer alan habere göre ise bölgede araştırılan GSM hatlarından biri bombacıya gözcülük eden şahsa ait çıktı
Suruç'taki Amara Kültür Merkezi'de meydana gelen saldırıdaki her türlü bilgi ve iddiayı araştıran ekipler telefon kayıtlarına odaklandı.
Güvenlik güçlerinin çalışmaları sırasında olay anında yapılan telefon görüşmeleri mercek altına alındı.
Patlamanın hemen ardından 27 telefon görüşmesine ilişkin olarak da güvenlik birimleri çalışmalarını hızlandırdı. 27 GSM hattından 23'ünün 'temiz' çıktığı ve bu görüşmelerin detaylandırıldığı, ancak diğer 4 GSM hattı ile ilgili çalışmaların devam ettiği kaydedildi.
GÖZCÜ HATTI TAMAM
Kaynaklardan edinilen bilgiye göre, GSM hatlarından biri, bölgeye yakın bir noktada canlı bombayı takip eden 'gözcü'ye ait. Şüpheli hatları masaya yatıran güvenlik birimleri, sözkonusu telefon hatlarının 24 saatlik görüşme detaylarını inceliyor. İddiaya göre canlı bomba Abdurrahman Alagöz'ün adına kayıtlı iki GSM hattı var. O telefonları en son ne zaman kullandığı ve kimlerle görüştüğünün tespiti için de çalışmalar sürüyor.
Aile sesiz sedasız toprağa verdi
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 32 yaşındaki Koray Çapoğlu, Trabzon’un Of ilçesi Yanıktaş köyünde toprağa verildi. Marjinal grupların katılımı olabileceği ve olay çıkabileceği endişesi yaşayan aile, cenazeyi sabah saat 07.20 sıralarında defnetti.
Suruç’ta can veren Koray Çapoğlu’nun cenazesi dün gece saat 01.10 sıralarında uçakla Trabzon’a getirildi. Cenazeyi havaalanında ailenin yanı sıra, HDP Diyarbakır Milletvekilli Ziya Pir ile İstanbul Milletvekili Emine Beyza Üstün ve bazı partililer karşıladı. Çapoğlu’ nun cenazesi dün gece sivil plakalı bir araçla Of İlçesine getirildi. Daha önce öğle namazı sonrasında toprağa verileceği duyurulan cenaze, marjinal grupların katılımı olabileceği ve olay yaşanabileceği endişesiyle saat 07.20 sıralarında Yanıktaş köyündeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Cenazeye aile fertleri dışında katılan olmadı. Jandarma ekiplerinin Balaban mevkii ve Yanıktaş köyü civarında, çok sayıda polisin de ilçede görev aldıkları gözlendi, yabancı araçların köye gidişine izin verilmedi.
Bazı grupların cenazeye katılmaması ve olası bir gerginliğin yaşanmaması için defin işlemini Sabah saatlerinde yaptıklarını belirten aile fertlerinden Fazlı Çapoğlu, "Bazı marjinal grupların cenazeye katılacağını duyduk. Buna müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Koray, benim yeğenimdi, saf bir çocuktu. Onu kandırdılar, ‘Antalya’ya götüreceğiz’ diyerek alıp Suruç’a götürdüler. Ailesini arayıp, Antalya’da bir düğüne gideceğini söylemiş. Buraya gelip provokatörlük yapmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Gerginlik olmaması için sabah saatlerinde cenazeyi toprağa verdik" dedi.
'ANTALYA'YA GİDECEĞİNİ SÖYLEDİ'
Koray Çapoğlu'nun akrabası, Eski AK Parti Of İlçe Başkanı Fazlı Çapoğlu, "Koray saf bir çocuktu. Bu olayı duyduğumuzda da şok olduk, babası da şok oldu. Babası Bayram Çapoğlu, çay mevsimi olması sebebiyle Trabzon'a gelmişti. Koray da İstanbul'da ablasına Antalya'ya gideceğini söyledi ve babasının Antalya'ya gideceğini bilmemesini istedi. Ama bu olayı duyunca Suruç'ta olduğunu öğrendik" diye konuştu.
Çapoğlu, "Bu bölgede bulunan marjinal grupların cenazede gösteri yapma gayesi vardı, biz ona müsaade etmedik ve etmeyeceğiz. Milletvekili dahi olsalar asla bu mahalleye giremeyecekler" ifadesini kullandı.
'GELMESİNLER'
Cenazeyi karşılamak için Trabzon Havalimanı'na gelen HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir ve HDP İstanbul Milletvekili Emine Beyza Üstün ile konuştuğunu dile getiren Fazlı Çapoğlu, "Pir ve Üstün milletvekili olduklarını söylediler. Ben de siyasetçiyim ama 'asla köye gelmeyin' dedim. Cenazeye de katılmadılar çünkü müsaade etmedik. Şimdi kalabalık bir grup ile buraya geleceklerini duyuyoruz, inşallah gelmezler. Pir ve Üstün'ü misafirim olarak evimde ağırlarım ama asla cenaze ile ilgili provokasyon ve reklam yaptırmayacağız" dedi.
Fazlı Çapoğlu, cenazeyi de herhangi bir provokasyon olmaması için sabah namazı sonrası saat 07.30'da defnettiklerini anlatarak, "Biz devletin bekası için ne gerekiyorsa onu yapacağız biz asla provokasyona taviz vermeyeceğiz. Burası Suruç değil, burası Of'tur" diye konuştu.
22:07:2015 10:00

Suruç’taki incelemede erkek olduğu belirlenen canlı bombanın 20 yaşındaki Ş.A.A. olduğu öne sürüldü. Saldırıda kullanılan patlayıcının ise Rus yapımı iki el bombasının bağlandığı TNT olduğu kesinleşti...

Suruç’taki 32 gencin ölümüne yol açan bombalı saldırıyla ilgili ipuçları günışığına çıkmaya başladı. Dört savcı ile Ankara, Gaziantep, Adana, Diyarbakır’dan gelen 60 olay yeri inceleme uzmanı polisin yürüttüğü çalışma sonrası patlayıcının tipi belirlendi. Saldırganın iki Rus tipi el bombasına bağlı TNT’yi üzerine bağladığı, TNT’nin parça tesiri yaratması için de üzerine bilye ve metal parçası yerleştirdiği belirlendi. Bombayı üzerine bağlayan saldırganın el bombalarının pimini çekip ya da bütün patlayıcıları harekete geçirip ateşleyiciyi çekerek bombayı patlattığı saptandı. 32 kişinin, bilye ve metal parçalarının vücutlarına saplanması ile yanma sonucu yaşamlarını yitirdikleri anlaşıldı. Saldırganın üzerinde 5 kiloya yakın TNT bulunduğu ifade edildi.

Haberin Devamı

İki parmağın sırrı

Olayda kullanılan patlayıcı düzeniğinin üzerinde iki parmak bulunduğunu Milliyet, önceki gün açığa çıkarmıştı. Kadın parmağı gibi ince yapılı olan iki parmakla ilgili analizler tamamlandı. Parmakların bir erkeğe ait olduğu saptandı. Böylece, canlı bombanın büyük olasılıkla erkek olduğu sonucuna ulaşıldı. Parmaklarla ilgili incelemelerin sürdüğü, suç kaydının bulunması halinde DNA analizi beklenmeden canlı bombanın kimliğinin açıklanabileceği, ancak kayıt çıkmazsa araştırmaların süreceği ifade edildi. Olay yerinde ikinci bir canlı bomba ya da gözcü olduğu, bu kişinin de kadın olabileceği yönündeki kuşkular da sürüyor. Ancak bu konuda henüz somut bir bilgi elde edilemedi. Adli Tıp’taki kimliği belirsiz ceset parçalarından birinin bir kadına ait olduğu, bu kadının saldırıda rol almış olabileceği de iddia edildi, ancak bu iddia teyit edilmedi.

Adıyamanlı Ş.A.A.

Dicle haber Ajansı, olay yerinde adıyaman nüfusuna kayıtlı bir erkeğin nüfus cüzdanının bulunduğunu, bu kişinin ölen ve yaralananlar arasında bulunmadığını, canlı bomba olabileceğini ve çarşaf giyip kalabalığa karışmış olabileceğini iddia etti.

Haberin Devamı

Sözü edilen kişinin 20 yaşındaki Adıyaman nüfusuna kayıtlı Ş.A.A. olduğu, bu kişinin 6 ay önce ağabeyinden bir süre sonra çalışmak için evden ayrıldığını, ailesinin de bayramdan bu yana oğullarından haber alamadığı bildirildi.

Ş.A.A.nın annesi ise dün Sabah polislerin eve gelip kendisine sorular yönelttiğini söyledi. Oğlunun boyacılıkla uğraştığını, yaklaşık 6 ay önce ağabeyi ile birlikte Gaziantep’e ya da yurtdışına çalışmaya gideceklerini belirterek evden ayrıldıklarını anlatan anne “Gidince ne iş olursa yapacaklarını söylediler. Zaman zaman konuşuyorduk. Bayramdan iki gün önce görüştük. Çocuklarımın IŞİD’le bir bağlantısı olmaz. Benim çocuklarım karıncayı bile incitmez. Komşularım oğlumun kimliğinin internette dolaştığını söyledi. Yakın zamanda döneceklerini söylemişlerdi” dedi.

‘İslam Çay Ocağı’ detayı

Ş.A.A.’nın olay yerinde zarar görmemiş nüfuz cüzdanının bulunması ise soru işaretlerine yol açtı. Kimliğin nasıl olup da sağlam kaldığı, saldırganın neden üzerine kimlik aldığı, gerçek olup olmadığı, çalınmış olup olamayacağı değerlendiriliyor. Ş.A.A.’nın annesinin beyanlarına karşılık, aileden ayrı yaşayan babasının 6 ay önce iki oğlu için “kayıp” başvurusu yaptığı, Ş.A.A. için “terör nitelikli kayıp şahıs” kaydı bulunduğu anlaşıldı. HDP’nin Diyarbakır mitingine bombalı saldırı yapan Adıyamanlı Orhan Gönder’in de bu şekilde kaydı açığa çıkmıştı. Ş.A.A.’nın ya da bu kimliği taşıyan saldırganın Gönder gibi Diyarbakır’da otelde kalarak olay günü Suruç’a geldiği, bir süre önce Suriye’den Elbeyli üzerinden geçiş yapmış olabileceği ifade ediliyor. Radikal.com.tr’nin haberine göre ise Ş.A.A’nın, Adıyaman’da “İslam Çay Ocağı” adında bir kafede çalıştığı, Gönder’in de Suriye’ye gitmeden önce bu çay ocağına sık sık gittiği ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Bu arada farklı kimliklerle eşleşmeyen altı ayrı ceset parçasıyla ilgili analizlerin sürdüğü bildirildi.

En acı DNA

Suruç’taki saldırı olayı ile ilgili Suruç ve Şanlıurfa’da görevli dört cumhuriyet savcısının başlattığı soruşturma sürüyor. Bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden 32 kişiden 28’inin cenazesi dün Gaziantep Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işlemi sonrasında ailelerine teslim edildi. Otopsi işlemlerini takip eden avukatlardan alınan bilgiye göre bazı ön otopsi raporlarında ölümlerin yanmaya bağlı meydana geldiği tespitinde bulunuldu. Geri kalan cenazelerin ise teşhis edilemeyecek derecede olduğu anlaşıldı. Bu nedenle yakınlarından bir haber alamayan ailelerden DNA örnekleri alındığı bildirildi.

Haberin Devamı

Yaralı kızda bomba pimi iddiası

Patlamada yaralanan ve tedavi için hastaneye götürülen 20 yaşlarındaki bir genç kızın karın bölgesinde bomba pimi bulunduğu ileri sürüldü. DHA’nın haberine göre, canlı bomba olarak kendisini patlatan saldırgan ile ortak hareket etmesinden kuşkulanılan genç kız, Suruç’taki ilk müdahalesinin ardından Şanlıurfa’ya sevk edildi. Ağır yaralanan ve vücudunda yanıklar oluşan genç kızın karın bölgesindeki bomba piminin patlama ile vücuduna yapışmış olma ihtimalinin de bulunduğu belirtildi. Yaralı kızın saldırıyla ilişkinin olup olmadığının araştırıldığı kaydedildi.

O genç konuştu

Suruç'ta dün 32 kişinin öldüğü ve 104 kişinin yaralandığı intihar saldırısında patlamadan saniyeler önce alandan ayrılan engelli İsmail Denum, yaşadıklarını anlattı. Gençlere destek için basın açıklamasına gittiğini ve pankartın köşesinden tuttuğunu belirten Denum, "Sıcak hava nedeniyle yorularak ayrılmak istedim ve birkaç saniyeyle hayatta kaldım" dedi.

Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde dün 32 kişinin öldüğü bombalı saldırının görüntülerinde, grupta bulunan engelli bir kişinin ölümden kıl payı kurtulduğu görüldü. Olay sırasında çekilen görüntülerde, tekerlekli sandalyedeki engelli genç, basın açıklamasının yapıldığı alandan uzaklaştıktan saniyeler sonra patlama meydana geliyor. Saniyeler ile hayatta kalmasıyla dikkatlerin üzerinde yoğunlaştığı engelli genç bugün, patlamada yaşamını yitiren 2 arkadaşının Suruç’ta yapılan cenazesinde ortaya çıktı. Ölümden kılpayı kurtulan engelli İsmail Denum, yaşadıklarını şöyle analttı;

"Ben arkadaşların basın açıklamasına destek vermek üzere kültür merkezine gittim. Burada açılan pankartın bir köşesini ben tutuyorum. Basın açıklaması uzun sürdüğü için aşırı sıcaklar yüzünden etkilenince yanımda bulunan bayan arkadaşa pankartı tutmasını isteyerek, oradan ayrıldım. Birkaç metre gittikten sonra büyük bir gürültüyle patlama meydana geldi. O anda ne yapacağımı şaşırdım, birkaç saniyeyle hayatta kaldım ama etrafım ceset ve yaralılarla doluydu. Patlamayla birlikte arkadaşların ceset parçaları üzerime sıçradı."

Katliamda can veren gencin fotoğrafı sosyal medyayı sarstı

Milliyet

Suruç'taki bombalı saldırıda yaşamını yitiren Ali Can Vural'ın maddi yetersizlik nedeniyle alamadığı parkayla çektirdiği fotoğrafı sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı.

Şanlıurfa Suruç'ta yaşanan bombalı saldırıda yaşamını yitiren, 19 yaşındaki Ali Can Vural'ın, 2013 yılında maddi yetersizlik nedeniyle alamadığı parkayla çekildiği fotoğrafla sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım herkesi üzdü, sosyal medyada gündeme oturdu.

Vural 2013 yılında Twitter adresinden çektirdiği fotoğrafla birlikte, "İşte devrimci ruh budur hayalini kurduğun parkaya paran yetmeyince hatıra olsun diye mağazada foto çektirmek" diye yazdı.

Vural'ın 2 yıl önce attığı tweet defalarca kez paylaşıldı.

Milliyet

AĞITLAR YAKILDI

Adli Tıp Kurumu'nda otopsileri tamamlanan 25 kişinin cenazeleri ise tabutla Asri Mezarlık içerisinde bulunan Nakıboğlu Camisi yanındaki Mezarlık Müdürlüğü morguna getirildi. Burada kefenlenerek hazır hale getirilecek tabutlar alana getirildiğinde ise yakınları gözyaşına boğuldu. Türkçe ve Kürtçe sloganlar atan kalabalığın karşıladığı tabutlara kapananlar ise uzun süre gözyaşı dökerek ağıt yaktı. Cenazeler gün içerisinde kefenlenmesi işlemi tamamlandıktan sonra yapılacak törenle kentten gönderilecek.

Öte yandan Gaziantep Adli Tıp Kurumu'nda halen patlama sonrası getirilen uzuvlar bulunduğu ve bunların kaç kişiye ait olduğunun tespitinin ise henüz yapılamadığı kaydedildi.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi 300 genç Kobani’de çocuklara park yapmak, oyuncak dağıtmak için Suruç’tan yola çıkmaya hazırlanırken canlı bombanın hedefi oldu. Bir IŞİD üyesinin yaptığı sanılan saldırıda 31 kişi öldü, 103 de yaralı var.

Kobani’ye yardım götürmek amacıyla Türkiye’nin çeşitli illerinden gelerek Şanlıurfa Suruç ilçesindeki belediyeye ait Amara Kültür Merkezi’nde toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri dün basın açıklaması yaptıkları sırada canlı bombanın hedefi oldu. Basın açıklaması sırasında gençlerin arasına sızan ve IŞİD üyesi olduğu iddia edilen canlı bombanın kendini infilak ettirmesiyle meydana gelen patlamada 31 kişi öldü, 103 kişi de yaralandı.

Suruç’un karşısında bulunan Suriye’nin Kobani kenti geçen yıl Eylül ayında IŞİD militanlarının saldırısına uğradı, 4 ayı aşkın süren çatışmaların ardından YPG kentin kontrolünü aldı. Savaş sırasında büyük bölümü yıkılan Kobani’nin yeniden inşası için çalışmalar başlatıldı. Pek çok sivil toplum kuruluşu Gibi Kobani’nin yeniden inşanı için çalışma başlatan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri Kobani’ye gitmek için Suruç’a geldi.

Çocuklara park yapacaklardı
Yaklaşık 300 kişi Türkiye’nin çeşitli kentlerinden önceki geceden itibaren otobüs ve kendi araçları ile Suruç’a geldi. Grup, dün Suruç Belediyesi’ne ait Amara Kültür Merkezi bahçesinde topluca kahvaltı yaptı.

Mürşitpınar Sınır Kapısı’nı kullanarak Kobani’ye geçmek için Suruç Kaymakamlığı’ndan izin isteyecekleri öğrenilen gençler, Kobani’ye çocuk parkı ve oyun alanı yapmak istediklerini söyledi.

Öğlen başlayan basın açıklamasının devam ettiği sırada kalabalığın bulunduğu bölgenin tam orta noktasında 11.50’de şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlamanın şiddetiyle vücutları parçalanan insanlar etrafa savruldu.
Ortalık cehenneme dönüşürken can pazarı yaşanmaya başladı. Patlamayı duyanlar olay yerine koşarken, çok sayıda sağlık ve kurtarma ekibi de bölgeye sevk edildi.

Çevredeki ev ve işyerlerinin camlarının kırıldığı olay yerine ulaşan ilk ekipler yaralıları hastanelere taşırken, olayın şiddetinin büyüklüğünün ortaya çıkmasıyla Suruç’a, Şanlıurfa’nın yanı sıra çevre il ve ilçelerden de sağlık ekipleri sevk edildi. Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, saldırının canlı bomba tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
Yaralılar tedavi altında
İçişleri Bakanlığı patlamanın ardından 28 kişinin öldüğü, 100 kişinin yaralandığını açıkladı. İlerleyen saatlerde yetkililerden alınan bilgilere göre patlamada aralarında canlı bombanın da olduğu sanılan 10’u kadın, 21’si erkek 31 kişi yaşamını yitirirken, 103 kişi de yaralandı.
Katliamda 23 kişinin olay yerinde, altı kişinin Suruç Devlet Hastanesi’nde, bir kişinin de Şanlıurfa Devlet Hastanesi’nde öldüğü belirtildi.
Kan anonsu uyarısı
Patlamanın ardından DBP’li Suruç Belediyesi’ne ait araçların megafonlarından kalabalığa evlerine gitmesi, yaralılar için kan bağışında bulunması için çağrı yapıldı. Araçlardan Türkçe ve Kürtçe yapılan anonslarda ayrıca ikinci bir bombalı saldırı olabileceği belirtildi.

60 uzman inceleme yaptı

Gaziantep, Diyarbakır, Adana ve Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nden gelen 60 civarında olay yeri inceleme uzmanının yaptığı inceleme sonrası patlama yerinden alınan 21 cenazeyle, Suruç Devlet Hastanesi’nde 6, Şanlıurfa Devlet Hastanesi’ndeki 3 cenaze, otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Bazıları parçalandığı için kimlik tespitinin DNA testiyle yapılabileceği belirtildi.

33 ambulans gönderildi
Kobani’yi geçmek üzere Suruç’a gelen gençlerin, gitmeden önce sosyal medyada pallaştıkları fotoğraflar da ortaya çıktı. Yolda otobüste poz veren gençler, çocuklara götürdükleri oyuncakların fotoğrafını da paylaştı. Öte yandan Sağlık Bakanlığı, Suruç’ta yaşanan patlamanın ardından olay yerine 33 kara ambulansı, üçer UMKE ekibi ile helikopter ambulans sevk ettiğini; çevre illerdeki hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin de alarma geçirildiğini bildirdi.

Vali Küçük şehre döndü

Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük’ün patlama sırasında izinli olarak il dışında olduğu, olayın ardından ise şehire döndüğü öğrenildi. 16 Haziran’da Akçakale’de IŞİD’li olup olmadığını soran gazetecilerin gözaltına alınması talimatı vermesi nedeniyle eleştirilen Küçük’e dün de sosyal medyadan sıkça bu soru anımsatıldı. Çağdaş Gazeteciler Derneği de Küçük’ün kendisine soruyu yönelten 4 gazeteciyi gözaltına aldırdığı belirtilerek “Şimdi Küçük’e tekrar soruyoruz. Kentte IŞİD’çi var mıdır yok mudur?” dedi.

Konvoyla taşındılar
Bazı vatandaşların da araçlarıyla eşlik ettiği cenaze konvoyu, Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolu’nu takip ederek kente ulaştı. Gaziantep Asri Mezarlığı’ndaki morga alınan cenazeler, ikişerli gruplar halinde Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na getirildi. İşlemleri tamamlanan cenazelerin sabah ailelerine teslim edileceği öğrenildi. HDP Gaziantep Milletvekili Celal Doğan, cenazeleri beklerken “sözün bittiği yerde” olduklarını belirterek, üzüntüsünü dile getirdi.

SGDF nedir?

ESP’nin gençlik yapılanması olarak bilinen SGDF, kendi ifadeleriyle “üniversite ve lise öğrencilerinin sorunlarını tartışmaları, kendilerini ifade etmeleri, geleceklerine sahip çıkıp örgütlenmeleri” için kuruldu. Dernek, tanıtımında şu ifadeler yer alıyor: “SGDF olarak özgürlük ve sosyalizm için yürüyoruz. İnsanca yaşamayı, eşitliği, özgürlüğü, adaleti savunan bizler bunun ancak sosyalizmde mümkün olduğunu biliyoruz.”

Ölenlerden 13’ünün kimliği belirlendi
Katliam kurbanlarının kimliklerini belirleme calışmaları sürüyor. 31 kişiden kimlikleri belirlenin 13’ünün isimleri şöyle: Hatice Ezgi Saadet, Alper Sapan, Cebrail Günebakan, Okan Pirinç, Evrim Deniz Erol, Koray Çapoğlu, Uğur Özkan, Ferdane Kılıç, Nartan Kılıç, Kasım Dedizem, Nazegül Boyraz, Veysel Özdemir, Yunus Emre Şen.

Gazetelerle kapattılar

Yaralıların hastaneye taşınması ve bazı yaşamını yitirenlerin morga götürülmesinin ardından Kültür Merkezi bahçesinde patlamada yaşamını yitiren çok sayıda kişinin cesedinin üzerine ise gazete kâğıdı örtüldü. Sivillerin geçişine izin verilmeyen ve zırhlı araçlarla önlem alınan bölgede Olay Yeri İnceleme uzmanları çalışma başlattı. Çalışmaları, çok sayıda vatandaşın çevredeki binaların çatısından ve yoldan izlemesi dikkat çekti. Bu sırada bazı HDP’liler de Kültür Merkezi etrafında birbirine kenetlenerek zincir oluşturup kimsenin geçmesine izin vermeyerek güvenlik güçlerine yardımcı oldu.

Gezi gazisi ağır yaralı
Gezi eylemleri sırasında gaz fişeğinin isabet etmesi sonucu bir gözünü kaybeden Çağdaş Küçükbattal dünkü saldırıda da ağır yaralandı. Küçükbattal’ın durumunun ağır olduğu, bir bacağının da kırıldığı belirtildi.

Katliamın Trabzonlu kurbanı Koray
Trabzon’un Of ilçesi nüfusuna kayıtlı 32 yaşındaki Koray Çapoğlu da yaşamını yitirdi. Fanatik Trabzonspor taraftarı olarak tanınan ve Gezi’den Soma’ya pek çok eylemde ön saflarda yer alan Çapoğlu İstanbul’da bir matbaada çalışıyordu.

Bombacı kadın kılığında erkek mi?

Olay yerinde bulunan ince yapılı iki parmak önce bombacının kadın olduğu savını güçlendirdi. Daha sonra bulunan bir erkek başı ise eylemcinin kadın kılığına girmiş bir erkek olabileceği değerlendirildi.

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaşanan ve 31 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan patlama olayında “intihar saldırısı” iddiası gündeme gelirken Emniyet Genel Müdürlüğü’nün çatışma bölgeleriyle bağlantılı olan ve canlı bomba olma ihtimali bulunan 4 kadın şüphelinin bilgilerini illere gönderdiği ortaya çıktı. “Feda eylemi” adı altında eylem yapmayı planladığı belirlenen kadınların, henüz kimliği tam tespit edilemeyen ve kadın kıyafeti giydiği belirtilen eylemcilerden olup olmadığı araştırılıyor. Görüntüleri inceleyen polis, basın açıklamasına katılan gençlerin ifadeleri doğrultusunda kalabalığın arasında bulunan, çevredekilerin tanımadığı uzun sakalları olduğu belirtilen bir kişi ile, yine kapalı giyimli bir kadının kim olduğunu araştırıyor. Emniyetin araştırdığı isimlerin IŞİD’le bağlantılı olduğu belirtiliyor.


Kafatası bulundu

Yapılan çalışmalarda patlamanın olduğu noktaya yakın bir yerde gövdeden ayrılmış ve tamamına yakını parçalanmış bir erkek cesedine ait baş bulundu. Bulunan bu baş parçası nedeni ile saldırının kadın kılığına girmiş bir erkek tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği değerlendirildi. Patlamanın tahrip gücünün çok yüksek olması neden ile bölgedeki cesetlerde büyük oranda tahrip olduğu öğrenildi. Uzman ekipler bu baş parçasının eylemciye mi yoksa saldırıda hayatını kaybedenlerden birisine mi ait olduğunu belirlemeye çalışıyor.

Bilye yerleştirilmiş

Olay yerinde canlı bomba saldırısını gerçekleştiren eylemciye ait olduğu sanılın iki parmakta bulundu. Parmakların ince yapılı olması ve görgü tanıklarının bir kadının kendini patlatmış olabileceği yönündeki ifadeleri eylemcinin iddia edildiği gibi 18 yaşlarında bir kadın olup olmadığı kuşkusuna da yol açtı.

Saldırının hücum yeleğinin üzerine sarılmış çok sayıda el bombasının patlatılması sonucu gerçekleştirildiği sanılıyor. Yine hücum yeleğinin üzerine parça tesiri yaratması için bilye ve metal parçaları yerleştirildiğinden kuşkulanılıyor. Bulunan parmakların hücum yeleğinin bombaların parçaları ile birlikte elde edildiği ifade edildi. Ancak akşam saatlerinde bir erkeğe ait olduğu sanılan baş parçasının bulunması soru işaretlerini arttırdı. Görgü tanıklarının yanılma payını da bırakan polis eylemcinin parçalarının eşleştirmeye ve kayıtlardan kimliğini tespit etmeye çalışıyor.

IŞİD tehdit etmiş

İstihbarat birimleri IŞİD’e yakın yaklaşık 15-20 gün önce açılmış bazı sosyal medya hesaplarını da tespit etti. Bu hesaplardan Türkiye’nin son dönemde IŞİD’e yönelik operasyonlarının, sınırdaki hareketliliğinin IŞİD mensuplarının yakalanmasının eleştirildiği, yine sol grupların Kobani’ye yönelik yardım kampanyalarına izin verilmesine tepki gösterildiği anlaşıldı.

Emniyet kadın eylemciler için uyarmış

Milliyet’in aldığı bilgiye, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), kısa süre önce il emniyet müdürlüklerine gönderdiği iki ayrı yazıyla, birimlerini IŞİD’le bağlantılı kadın intihar eylemcilerine karşı uyardı.

Bu yazılardan ilkinde, EGM’nin birimleri Sevim Oktay isimli kadın hakkında uyardığı ortaya çıktı. Çatışma bölgeleriyle bağlantılı Ramazan Oktay’ın eşi Sevim Oktay ve çocuklarıyla birlikte yasadışı yollardan Suriye’ye gittiği belirtilen yazıda, Ramazan Oktay’ın Mayıs ayı içinde koalisyon güçlerince Tel Abyad’a düzenlenen hava saldırısında hayatını kaybettiği bilgisine yer verildi.
Yazıda, Ramazan Oktay’ın yaşamını yitirmesinin ardından eşi Sevim Oktay’ın koalisyon uçaklarının hava sahasını kullanması ve Peşmerge güçlerinin Ayn El Arab’a geçişlerini sağladığı için Türkiye’yi hedef aldığı ve eşinin ölümünden Türkiye’yi sorumlu tuttuğu yönünde bilgiler alındığı ifade edildi. İkinci yazıda ise, intihar eylemi yapabilecek 3 kadının ismine yer verildi. EGM’nin yazısında, IŞİD yanlısı Fadime Kurt, Özlem Yılmaz ve Nuray Demirel’in, IŞİD bünyesinde yaşamını yitiren kişilerin ölümünden ve Peşmerge güçlerinin Suriye geçişlerine izin verildiği için devlet yetkililerini sorumlu tuttukları açıklandı. EGM’nin yazısında, “şahısların, davası uğruna kendilerini feda edebilecekleri” görüşüne yerverildi. Her iki yazıda, gerekli güvenlik önlemlerinin alınması tailmatı verildi. Yazılarla birlikte, ilk kez IŞİD’le bağlantılı kadın intihar eylemcilerinin varlığı da ortaya çıkarılmış oldu.

Yazarlar