DSÖ özellikle Avrupa Bölgesi genelinde 7-9 yaş arası çocuklarda aşırı kilo ve obezite yaygınlığının endişe verici bulduğunu belirtiyor. Evet, bu yaş aralığı tam da erken ergenliği hatırlatıyor
Son yıllarda özellikle kız çocuklarında erken ergenlik vakalarında oldukça önemli bir artış söz konusu. Ergenlik bulgularının kız çocukta 8, erkek çocukta ise 9 yaşından önce ortaya çıkması durumu erken ergenlik olarak adlandırılıyor. Erken ergenlik vakalarının artmasının aslında birkaç ana nedeni var. Temelinde değişen beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler ve yaşam tarzındaki değişimler yatıyor. Bu nedenle de modern yaşamın getirdiği bu riskler için önlem almak oldukça kıymetli. Gelin rol oynayan faktörleri 5 adımda inceleyelim.
EN GÜÇLÜ RİSK FAKTÖRÜ OBEZİTE
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya çapında ergenlik çağındaki obezite tam 4 katına çıktı. WHO özellikle Avrupa Bölgesi genelinde 7-9 yaş arası çocuklarda aşırı kilo ve obezite yaygınlığını endişe verici bulduğunu belirtiyor. Evet, bu yaş aralığı tam da erken ergenliği hatırlatıyor. Çocukluk çağında artan yağ oranının ergenlik dönemi üzerinde etkisi olabileceğine dair araştırmalar var. Öyle ki yağ dokusu, östrojen üretiminde rol oynuyor. Vücutta fazla miktarda yağ olduğunda ise bu durum hormonal dengeyi etkileyebiliyor. Çocuklarınızda obeziteye karşı atabileceğiniz en önemli adımlara haftalık menü planlamak, paketli gıda tüketiminizi sınırlandırmak, doymuş yağ ve şeker alımını azaltmak, bol lifli, Akdeniz tipi beslenme planınızı benimsemek, yeterli sıvı tüketimi ve düzenli fiziksel aktiviteyi örnek verebilirim.
GÖRÜNMEZ TEHDİT ENDOKRİN BOZUCULAR
Bazı endokrin bozucuların, östrojen hormonu gibi etki gösterdiği için erken ergenliğe yol açabileceğini biliyor muydunuz? Endokrin bozuculara birçok yerde maruz kalıyoruz; gıdalar, giysiler, eşyalar, hatta soluduğumuz hava… Bisfenoller, PFAS, ftalatlar gibi birçok alt başlıkta incelenebilir. Sağlık üzerinde neden olduğu birçok olumsuz sonuç var. BPA (Bisfenol A) ve ftalatlar gibi kimyasallar, vücutta östrojen benzeri etki göstererek hormonları etkileyebiliyor. Bu durum kız çocukları, genç kızlar ve yetişkin kadınlar üzerinde etki gösterebiliyor. Journal of Exposure Science and Environmental Epidemiology dergisinde geçtiğimiz aylarda yayımlanan araştırmaya göre, hamile kadınların neredeyse tamamında östrojeni taklit eden ‘toksin zearalenone ZEN’ maddesine rastlanmış. ZEN, genellikle tarımsal ürünlerde, özellikle mısır gibi tahıllarda bulunabiliyor. Bağışıklık sistemi, karaciğer ve üreme sağlığı gibi birçok vücut işlevi üzerinde etkisi var. Beden kütle indeksi (BKİ) yüksek olan ve daha önce doğum yapan kadınların idrarlarında ZEN seviyelerinin daha yüksek olma eğilimi gösterdiği de sonuçlar arasında. Yani oklar bir kez daha obezite ve yüksek yağ oranına çıkıyor. Children dergisinde yayımlanan araştırma konu ile ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu, endokrin bozucuların da obezite ile ilişkili olabileceğini ve arkasındaki mekanizmanın araştırlması gerektiğini vurguluyor.
Endocrinology dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan araştırmada ise 10 bin çevresel bileşiğin kapsamlı bir taraması gerçekleştirilmiş. Bazı deterjanlar, parfümler ve kişisel bakım ürünlerinde bulunan endokrin bozucuların hipotalamus üzerinden etki göstererek kız çocuklarında erken ergenlik riskini artırabileceği belirtiliyor. Yüksek miktarda pestisitlere maruz kalmanın da hormonal dengeyi bozarak erken ergenliği tetikleyebileceğine dair araştırmalar var. Özetle vücudu dışardan ne kadar kimyasala maruz bırakırsak, bu risk o kadar artıyor. Her zaman önceliğiniz doğal alternatiflerden yana olsun. Hem iyi bir gıda okuryazarı hem de iyi bir etiket okuryazarı olmaya özen gösterin.
FAST FOOD ÇAĞI
Çağımızın en büyük sağlık tehditlerinden biri, fast food tüketiminin hızla artması. Modern yaşamın hızına ayak uydurmak için, özellikle de küçük yaşlardan itibaren tercih edilmeye başlanan bu yiyecekler, uzun vadede bedeni olumsuz etkileyerek toplumsal sağlık sorunlarını da artırıyor. Yapılan araştırmalar beslenme konusunda daha sağlıklı alışkanlıklara sahip olanlar, özellikle daha fazla protein ve sebze tüketen bireylerde bu risk seviyesinin daha az olduğunu belirtiyor. Ultra işlenmiş gıdaların yüksek tüketiminin endokrin bozucularla ilişkisini de unutmamak gerekiyor. İklim değişikliğinin hayatın her alanını nasıl etkilediğini bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Birçok araştırma daha yüksek hava sıcaklıklarının, aşırı hava olaylarının bu kimyasalların seviyelerini artırabileceğini öngörüyor. Konu ile ilgili Amerika’dan gelen bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum. Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı’na atanan Robert F. Kennedy Jr. ultra işlenmiş gıdaların ve gıda katkı maddelerinin Amerikalıları ‘zehirlediği’ görüşünü yineledi. Özellikle işlenmiş gıdalarda kullanılan katkı maddeleri ve yapay bileşenlere karşı daha sıkı düzenlemelerin getirilmesi bekleniyor.
Küçük bedenler büyük stres
Ebeveyn ayrılığı, aile içi travmalar veya akademik baskı gibi stres faktörleri… Tüm bunların erken ergenlik riskini artırabileceğini biliyor musunuz? Stres birçok sağlık probleminde olduğu gibi burada da karşımıza çıkıyor. Kronik stres, vücutta kortizol hormonunun artmasına neden olarak ergenlik süreci üzerinde etkisini gösterebiliyor. Araştırmalar özellikle stres altındaki çocuklarda beynin hayatta kalma içgüdüsüyle gelişimi ve hormonal süreci etkileyebileceğini belirtiyor. Uzun süreli stres ile obezite arasında bir ilişki olduğu uzun zamandır araştırılıyor. Kortizol yani stres hormonundaki artışın iştah problemlerine ve kan şekeri dengesine de etki gösterebileceğini hatırlayın.
Işık kirliliğine ve ekran süresine dikkat
Maalesef günümüzde çocuklar çok erken yaşta mavı ışık ile tanışıyor. Melatonin, vücudun biyolojik saatini düzenleyen ve özellikle uyku sırasında salgılanan bir hormondur. Telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon ekranlarından yayılan mavi ışık melatonin salgısını baskılayarak uyku düzenini bozar ve hormonal dengeyi olumsuz etkileyebilir. Melatonin seviyesindeki bu düşüş, hipotalamus ve hipofiz bezi üzerinden üreme hormonlarını etkileyerek etkisini gösterebilir. Özellikle gece saatlerinde yoğun mavi ışığa maruz kalmanın, vücudun doğal ritmini bozarak kız çocuklarında erken ergenlik riskini artırabileceğine dair araştırmalar var. Bu nedenle sağlıklı bir hormonal denge için ekran süresinin sınırlandırılması ve karanlık ortamda uyku düzeninin sağlanması kıymetli.