23.02.2025 - 12:34 | Son Güncellenme:
BBC
Vatikan, Papa Francis’in "huzurlu" bir gece geçirdiğini ve dinlendiğini açıkladı. Ancak Cumartesi günü yapılan açıklamada, Papa'nın durumunun hala "kritik" olduğu belirtildi.
Papa'nın, Cuma gününe kıyasla "daha rahatsız" olduğu ifade edilirken, "uzun süren astım benzeri bir solunum krizi" yaşadığı ve bu nedenle kan nakli aldığı bildirildi.
İKİ AKCİĞERİNİ DE ETKİLİYOR
88 yaşındaki Papa, her iki akciğerini de etkileyen zatürre nedeniyle Roma'daki Gemelli Hastanesi'nde tedavi görüyor.
Vatikan'a göre, kan naklinin gerekli görülmesinin sebebi, anemiyle bağlantılı düşük trombosit sayısıydı.
Açıklamada, Katolik dünyasının liderinin bilincinin açık olduğu ve koltuğunda oturduğu, ancak "yüksek akışlı" oksijen desteğine ihtiyaç duyduğu ve sağlık durumuna ilişkin öngörülerin "temkinli" olduğu vurgulandı.
"Papa’nın sağlık durumu hala kritik," denildi ve "Papa henüz tehlikeyi atlatmış değil" vurgusu yer aldı.
Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Kutsal Baba'nın bilinci açık ve günü koltuğunda geçirdi, ancak dün olduğundan daha fazla acı çekti."
GÜNLÜK SAĞLIK RAPORU
Papa, sağlık durumuyla ilgili şeffaf olunmasını istediği için Vatikan, günlük sağlık raporları yayınlamaya başladı. Ancak bu açıklamaların tonu ve uzunluğu değişkenlik gösteriyor ve bazıları Papa’nın durumunu yorumlamaya çalışıyor.
Fakat bu açıklama, şimdiye kadarki en net ve en ayrıntılı değerlendirme olarak dikkat çekiyor. Bu gelişme, doktorlarının ilk kez Papa’nın ilaçlara yanıt verdiğini açıkladığı günün hemen ardından geldi. Ancak doktorlar, Papa’nın sağlık durumunun karmaşık olduğunu ve en küçük bir değişikliğin bile "hassas dengeyi" bozabileceğini belirtmişti.
Doktorlardan biri, "O bir Papa. Ama aynı zamanda bir insan" dedi.
14 ŞUBAT'TA HASTANEYE KALDIRILMIŞTI
Papa, birkaç gündür nefes almakta zorlanmasının ardından 14 Şubat'ta hastaneye kaldırılmıştı. Akciğerlerinin çevresinde iltihaplanmaya yol açan plörezi hastalığı geçirdiği için akciğer enfeksiyonlarına karşı daha hassas olduğu biliniyor. 21 yaşındayken akciğerlerinden bir kısmı alınmıştı.
Arjantinli lider, Katolik Kilisesi’nin başında geçirdiği 12 yıl boyunca birçok kez hastaneye kaldırıldı. En son Mart 2023’te bronşit nedeniyle üç gece hastanede yatmıştı.
DÜNYA ÇAPINDAKİ KATOLİKLER ENDİŞELİ
Bu son gelişmeler, dünya çapındaki Katolikleri endişelendiriyor. Papa’nın sağlık durumu yakından takip ediliyor. Bu yıl, Katolik Kilisesi için önemli bir 'Jübile Yılı' ve Roma'ya büyük kalabalıkların akın etmesi bekleniyor. Ayrıca Papa’nın yoğun bir programı var. Papa, hareketsiz kalmaktan hoşlanmıyor. Hatta doktorları, hastanede bile şapelde dua ettiğini ve koltuğunda kitap okuduğunu söylüyor.
Ancak bu son sağlık sorunu ortaya çıkmadan önce bile Vatikan, Papa’nın Pazar günü hacılarla birlikte dua etmek için halka açık alanda bulunmayacağını açıklamıştı. Bu, Papa’nın üst üste ikinci hafta etkinliği kaçıracağı anlamına geliyor.
MAYIS'TA TÜRKİYE'YE GELECEK
Geçtiğimiz Aralık ayında basınında yer alan haberlerde Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis, 2025'in Mayıs ayında Hıristiyan Kilisesi'nin ilk konsülü olan İznik Konsili'nin yıldönümü için İznik kentini ziyaret edeceği duyurulmuştu. Ancak sağlık sorunları nedeniyle bu ziyaretin iptal edilip edilmeyeceği henüz bilinmiyor.
İZNİK KONSİLİ NEDİR?
Milattan sonra 325 yılının Mayıs ayında Doğu Roma İmparatorluğu'nun İznik kentinde toplanan Birinci İznik Konsili, Hıristiyanlık tarihi açısından bir ilk olma özelliği taşıyor.
İznik Konsili, Hristiyanlık tarihindeki en önemli toplantılardan biri olup, ana konusu İsa'nın gerçek Tanrı olup olmadığı meselesiydi. Bu tartışma, Mısır’ın İskenderiye kilisesinde başladı ve kilisenin presbüterosu (ihtiyarı) olan Arius’un öğretileriyle ünlendi. Arius’a göre, İsa, dünyanın yaratılmasından önce Tanrı tarafından yaratılmış bir varlıktı.
Arius'un bu görüşüne karşı çıkanların başında, o dönem İskenderiye kilisesinin diakonu (hizmetkarı) ve daha sonra piskoposu olan İskenderiyeli Athanasius geliyordu. Athanasius, İsa’nın yaratılmamış ve ezelden beri var olan, Tanrı Baba ile aynı özü paylaşan gerçek Tanrı olduğunu savundu.
Her iki grup da İsa’yı dünyanın tek kurtarıcısı olarak kabul ediyor ve bu görüşlerini Kitab-ı Mukaddes'e dayanarak temellendirmeye çalışıyordu. İznik Konsili, bu teolojik anlaşmazlığın çözümüne yönelik önemli bir adım olmuş ve Hristiyanlık inancının temel doktrinlerinden biri olan Teslis inancını şekillendirmişti.