Her zaman söylediğim şey: Anadolu pop bu topraklardan çıktı ama nedense tam gaz Batı’da devam ettirilmekte. Bizim coğrafyada herkesin aklı fikri drill’de, rap’te, indie rock’ta. Tamam bunlar da olsun çok iyi işler var ama yılda bir iki tane de yeni anadolu pop grubu çıksa fena mı olur?
Bakın bugün içinde psychedelic lafı geçen gitarlı müzikleri bulun, sırtınızı dayayın, oradan bir 40 yıl geriye doğru yürüyün yolunuz ya İstanbul’a ya Ankara’ya çıkar. Bu olay bu kadar barizken, hatta ne bileyim Khruangbin gibi daha çok görüntüden ibaret proje gruplar Grammy adayı falan olurken neden bizde bu gelenek devam etmez?
Geçenlerde Notting Hill’in arkalarında, Ladbroke Grove’da en sevdiğim pub’lardan biri olan The Pelican’da biraz vakit geçirdikten sonra “Brutalist” filminin etkisiyle midir bilinmez Trellick Tower’a doğru şöyle bir yürüyeyim dedim. Bu garip yapıyı defalarca yakından görmememe rağmen hâlâ bakmaya doyamıyorum. Neyse, tren yolunun altından sağdaki setin üzerinden yoluma devam ederken kendimi Honest Jon’s’un önünde buldum. Buranın en eski plak dükkânlarından biri. Buralar 1960’larda ‘70’lerde reggae’nin ska’nın çıktığı yerler. Sonraları başta Bob Marley bir sürü büyük isme imza attırmış Island Records’un henüz kurucusu Chris Blackwell’in arabasının bagajından ibaret olduğu yıllar. Jamaika’da kaydettirip getirdiği plakları bu civarda arabasının bagajında satarmış.
Cem Karaca çalıyor
Her neyse içeri girdim plakları gelişigüzel karıştırırken Türkiye rafına geldim, karşıma Erkin Koray’dan Ersen ve Dadaşlar’a, Cem Karaca’dan Barış Manço’ya geniş bir yelpazede anadolu pop çıktı. Memleketten uzak olmanın da verdiği yükselme hisleriyle tanıdık birine rastlamış gibi kalakaldım. Hiçbir yere gidemiyorum. Bir kısmı yeni baskı bir kısmı ikinci el bu plakların talibi çokmuş. Özellikle büyük şirketler bizim Anadolu popçuların plaklarını pek basmadığından Batı’da muhtelif küçük şirketler bu sanatçıların şarkılarını, haklarını satın alabildikleri ölçüden toparlayıp basıyorlarmış. Bu bilgileri yaka üstü aldım. O sırada arkada Cem Karaca çalıyor, sarı bereli, geniş pantolonlu, Blunstone botlu hipsterlar bu kim diye sormaya başlıyor. Şahane bir ortam.
Neden anlattım bunları bilemiyorum galiba Altın Gün’den Merve Daşdemir’in solo albümünün geldiğini öğendiğim için gaza geldim. Altın Gün bu işi doğru dürüst yaptığınızda Grammy adayı da olacağınızın, dünya çapında turneye de çıkabileceğinizin en canlı örneklerinden biri. Tıpkı Baba Zula gibi. Yeni albümlerinden sonra onların da turne takvimi hayli hareketlendi. Merve’nin yeni albümü mayısta çıkacak. Yayınlanan şarkının adı “Platonik”.
Ne dinlesek?
Ezra Collective ve Sasha Keable iş birliği bu hafta taze geldi, adı “Body Language”.
Sam Fender’in yeni albümü “People Watching” yayınlandı. İndie rock sevenler bu hafta bununla tedavi olabilir. Tek sorun Bruce Springsteen’e fazlaca benzemesi.
Haftanın pop albümü Tate McRae’den geldi. Adı “So Close So What”. Şu ara BBC tam gaz bu albümü yayınlamakta. Haftanın single’ının adı “Revolving Door”.
Nordic caz sevenleriniz varsa bu hafta size eski bir albüm önermek isterim. 2018 tarihli Bugge Wessletoft, Prince Thomas iş birliği beş parçadan oluşuyor. Kulaklıkları takıp sesi açarsanız, bulunduğunuz ortamdan hemen uzaklaşabiliyorsunuz. Aklınızda olsun.
Buları biliyor muydunuz?
Seda Erciyes’in Londra’da, Hackney’nin ilginç mekânlarından Paper Dress Vintage’da 20 Mart’ta bir konser vereceğini;
Cem Köksal’ın gitar ürettiğini, markasının adı Shark Guitars olduğunu, sharkguitars.com adresinde bir sürü model ve özelliklerinin anlatıldığını;
Yazar Cem Akaş’ın ilk kez bir albüm yayınladığını, tek gitar ve vokalle İngilizce şarkılar söylediğini ve albümün adının “Ghost of Days” olduğunu;
Feridun Hürel’e bir saygı albümü yapıldığını, Emir Can İğrek tarafından yorumlanan ilk şarkının yayında olduğunu, aralarında Redd, Sena Şener, Rashit, Evrencan Gündüz’ün bulunduğu 16 sanatçının bu albümde yer aldığını; biliyor muydunuz?
Özay Şendir
Bir kapak, iki bakış açısı…
23 Şubat 2025
Abbas Güçlü
Adana, Çukurova Üniversitesi ve gelecek?
23 Şubat 2025
Zeynep Aktaş
Risk iştahı zayıf TL’ye ilgi sürdü
23 Şubat 2025
Ali Eyüboğlu
Türklerle ‘yapay zekâ’ araştırması
23 Şubat 2025
Güldener Sonumut
Trump, Avrupa Güvenlik Konseyi ve Türkiye
23 Şubat 2025