GündemModelcinin evdeki küçük tersanesi

Modelcinin evdeki küçük tersanesi

22.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

‘Mavi vatan’ tutkunu gemi modelcileri, evlerinde kurdukları mini tersanelerde Bodrum guletinden Şirket-i Hayriye vapuruna, Milli Gemi kapsamındaki askeri gemilere kadar çeşitli modelleri engin denizlerle buluşturuyor

Modelcinin evdeki küçük tersanesi

Habil Tangören - Pandemi sürecinde, bir hobisi olanlar psikolojik açıdan fazla sıkıntı çekmedi. Onlar, merak duydukları dallarda modelleriyle, maketleriyle, dioramalarıyla bu süreci rahat geçirdi. Deniz tutkunları da, yaptıkları gemi maketleriyle hayal dünyalarına girip, engin maviliklere açılıyor...

Haberin Devamı

Evlerinde kurdukları mini tersanelerinde gerçek gemilerin 1/100 ya da 1/300 ölçeğinde birebir küçültülmüş modellerini, ya da hayal dünyalarındaki gemileri, kalyonları, Bodrum guletlerini inşa ederek deniz tutkularını yaşıyor...

Bu haftaki hobi sayfamızda gemi modelcilerinin birbirinden güzel, keyifli teknelerini nasıl yaptıklarını, modelleri yaparken neler hissettiklerini ve onların hayal dünyasını okuyacaksınız...

Emekli denizci evde kendi donanma filosunu kuruyor

Emekli deniz astsubay Yusuf Akmeşe, Milli Gemi (MİLGEM) Projesi kapsamında inşa edilen gemiler başta olmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki pek çok geminin maketini yapıyor. Kocaeli’nin “donanma ilçesi” olarak bilinen Gölcük’te yaşayan Yusuf Akmeşe,
gemi maketi yapmaya Donanma Komutanlığı’nda katıldığı kursla başladığı söyledi.

Haberin Devamı

Modelcinin evdeki küçük tersanesi

Maket yapımını öğretti

Hobiye dönüşen maket yapımını, 24 yıllık meslek hayatı boyunca bırakmadığını ve zamanla ilerlettiğini kaydeden Akmeşe, Derince Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda askeri öğrencilere maket yapımını öğrettiğini, ayrıca Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurslarında (KOMEK) 6 sezon boyunca 500 kursiyere eğitim verdiğini ifade etti. 2012 yılında Donanma Model adlı firmayı kurduğunu anlatan Akmeşe, “Hâlâ orada gemi modeli, aksesuar ve Türk donanmasındaki gemilerin yüzde 80’inin maketini, tablosunu ve denizcilik objelerini
yapmaya devam ediyorum” dedi.

Modelcinin evdeki küçük tersanesi

Sanatını severek sürdürdüğünü aktaran Akmeşe, şunları söyledi: “Türkiye ve Japonya’nın dostluğunun 150. yılı anısına 1/100 ölçek (80 santimetre) 2 Ertuğrul Fırkateyni, Japonya elçiliğine yaptım. Ayrıca bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı’na 20 santimetrelik 200 adet Ertuğrul Fırkateyni teslim ettim. MİLGEM kapsamındaki 1/300 ölçekli 100’e yakın modeli Pakistan’a teslim ettim. Bir gemi maketinin yapımı, ortalama 2 gün sürüyor. Tüm siparişler 1 ay içinde hazır hale getirildi.”

Akmeşe, donanma envanterindeki çok maksatlı amfibi hücum gemisi TCG Anadolu’nun maketini de yaptı. Akmeşe, donanma kenti olan Gölcük’te bir gemi müzesi kurulmasını arzu ettiğini belirtti. Bulgaristan’da düzenlenen “Yöresel El Sanatları” tanıtım günlerine katılan Yusuf Akmeşe’nin gemi modelleri ve donanma objeli eserleri büyük ilgi gördü.

Haberin Devamı

‘Türkiye’de yeterli gemi modelcisi yok’

Gemi modelciliği ile gemi maketciliği genellikle birbirine karıştırılan alanlardır. Benzer özellikleri olsa da aralarındaki en büyük fark gemi modelciliğinin birebir gerçek geminin ölçeklendirilmiş hali olduğudur. Ülkemizde gemi modelciliği ile hem ticari hem de hobi olarak ilgilenen hobiciler ve ustalarımız olsa da maalesef yeterli sayıda bir gemi modelcisi olduğunu söylemek mümkün değil.

Modelcinin evdeki küçük tersanesi

Gemi Modelciliği ile 10 yılı aşkın süredir ilgileniyorum. Çocukluktan beri ahşap işlerini, ahşap kokusunu çok sever ve kendimce ufak tefek şeyler yapardım. Zamanla gemi modelciliği konusuna merak saldım. Ancak çocukluktan gelen o merak ve beceri gemi modelciliğinde pek de işime yaradı diyemem.

Bilgi eksikliği ve tecrübesizlikten dolayı ilk bir kaç gemi modelimi hazır kitler ile yaptım. Tecrübe kazandıkça ve plan üzerinden çalışmakla birlikte çok daha fazla keyif almaya başladım. Tabii plan işin içine girince hiçbir parça hazır halde olmadı ve aksesuar temin etmeyi, hangi malzemeyi nereden bulacağımı ve gerektiğinde aksesuar üretmeyi öğrenmem kaçınılmaz bir hal aldı. Zamanla bu işte de öğrenmenin sonu olmadığını gördüm. Önce filika, manika, pusula vb. aksesuarların kalıplarını hazırladım ve zamanla reçine ve pirinç kullanarak kendi aksesuarlarımı kendim hazırlamaya başladım.

Haberin Devamı

Sonrasında 3D çizim yapabilmek için kursa gittim ve yaptığım tasarımlarla birlikte kendi planlarımı ve hatta kendi kitlerimi hazırlamaya başladım, 3D dökümler aldım. Her geçen gün sıfırdan bir model yaratmanın yollarını aradım. Üretmek, her seferinde yeni şeyler öğrenmek gemi modelciliği konusunda gelişmemi sağladı. Bugüne baktığımda ise 10 yılı aşkın sürede el emeği ile 15’e yakın gemi modeli yapmışım. İçlerinde yolcu vapurları da vardı, savaş gemileri de...

Öğrendiklerimin bir sınırı hiç olmadı. Günlük hayatımda ufak tefek tamirat-tadilat işlerini bile daha iyi yapabilir hale geldim. Aylar süren bir modelde sabırlı olmayı öğrendim. Sakin kalabilmeyi, düşünme yetilerimi ve yaratıcılığımı geliştirmeyi, planlamayı öğrendim. Bir web sitesi hazırladım (www.ahsapgemi.com)  ve ürettiklerimi herkesle paylaşmak ve elimden geldiğince bu hobiyi insanlara tanıtmak istedim.”

Haberin Devamı

‘Russel Crowe ile modelciliğe adım attım’

İzmirli gemi modelcisi Kaan Çakır, modelciliğe lise yıllarında Russel Crowe’un oynadığı “Dünyanın Uzak Ucu” filminden etkilenerek başladığını anlattı. Çakır, şu bilgileri verdi: “İlk yelkenli maketimi bu filmi izledikten sonra yaptım ve o günden bugüne onlarca ahşap ve plastik kit maket yaptım. Her yaptığım maket ve dioramada planların haricinde kendimden bir şeyler ekleyerek kafamda canlandırdığım bir çok hayali ve düşünceyi maketlerime kattım.

Modelcinin evdeki küçük tersanesi



Bu sayede sadece plana bağlı kalmadığım ve kendimden de birşeyler kattığım için daha çok mutlu oluyorum. Her gemi modelcisinin, evindeki küçük tersanesinde çalışmaya başladığında günün yorgunluğunu attığın ve stresten arındığını düşünüyorum.”

‘Farkı görebiliyorsunuz’

“İlk yaptığım maket ile şu an yaptığım maketler arasındaki farka bakınca bunu çok net anlıyorum, siz de bu hobi ile uğraştığınızda ilk maketiniz ile yıllar sonra yaptığınız maket arasındaki farkı görünce anlatmak istediğimi anlayacaksınız.
Bence gemi modelciliği sadece yapışkan kullanmak, boya yapmak ya da ortaya bir gemi maketi çıkarmak değil, tüm bunları nasıl, ne şekilde ve ne zaman yapacağını kafasında canlandırdığı bir iş sıralaması yaptığı, hayal gücünü çok daha fazla kullanmasını sağlayan çok yararlı bir hobidir.

Gemi modelciliği sadece yetişkinlerin günlük koşuşturmadan kaçmak amacıyla yaptığı bir hobi olmaktan çok, çocukların da küçük yaşlarda hayal gücünün ve el becerilerinin gelişmesine katkı sağlayacağına inandığım bir hobi...”

‘Yeni bir modele başlamak yeniden doğmak gibidir’

Ankara’da yaşayan Ersin Korkmaz da gemi modelciliğine nasıl başladığını şöyle anlattı: “Gemi modelciliği ile tanışmam lise dönemi öğrencilik yıllarımda oldu. 1988 yılında askeri okula başlamam sonucu, dersler harici eğitsel kol faaliyetlerinden olan gemi modelciliği bölümüne yazıldım. Bu tercihi yapmamda da yine çocukluk yıllarımda yaz tatilinde marangozhane de çalışmam ve el işi ahşap işleme becerisi kazanmış olmamdır. Mezun olup gemilerde çalışmaya başlayınca bu hobiyi geliştirmek için önceleri plastik kitlerden uçak ve gemi modelleri yapmaya başladım.”

Modelcinin evdeki küçük tersanesi

‘Ufkum daha da genişledi’

“Bir müddet sonra Gölcük Tersanesi’nde çalışan Teknik Ressam Nejdet Özinanç ile tanıştım. Kendisinden, model mukavvası ve ahşap birleşimi malzemeler kullanarak çalıştığım Deniz Kuvvetleri gemilerinin yapım tekniğini öğrendim. Böylece 1/100 ve 1/200 ölçekli savaş gemisi modellerini projelendirmeye ve yapmaya başladım. Tabii mesleğim gereği bazı dönemler ara vermiş olsam da bu dönemler sonunda tazeleme amaçlı Halk Eğitim Merkezlerinde kurslara da katıldığım olmuştur.

Yeni bir modele başlamak yeniden doğmak gibi bir şey. Niye derseniz bu küçük gibi görünen uğraş içine girince çok büyük bir hayal dünyasına dönüşüyor. Yaşadığınız ortamdan sizi çıkarıp dünya ile tüm bağlarınızı koparıyor, bambaşka
bir dünyaya ve ruh dinginliğine kavuşturuyor.”