Levent Üzümcü ihraç kararını değerlendirdi:

Ünlü oyuncu Levent Üzümcü, İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan ihraç edilmesini değerlendirdi. Kararı siyasi olarak nitelendiren ve ekmek paralarıyla oynandığını savunan Üzümcü, mahkeme yoluyla hakkını savunacağını kaydetti. Üzümcü; ''Yanıt alamazsam Danıştay'a gideceğim. Danıştay'dan bir yanıt alamazsam Anayasa Mahkemesine gideceğim. Beyefendiler Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuruların önüne geçerse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğim. Bir insan fikirlerini söylüyor diye işine son verilir mi?" dedi.
Balıkesir'in Ayvalık İlçesi'nde ailesiyle tatilini geçiren ünlü sinema, televizyon ve tiyatro oyuncusu Levent Üzümcü, İstanbul Şehir Tiyatroları'ndan ihraç edilmesini DHA'ya değerlendirdi. Halkın yaşadığı sıkıntıları sanatçılarında hissettiğini belirten Üzümcü, “Halktan ayrı gayrı insanlar değiliz. Aydınlık yarınlara umudu besleyen insanlarız biz de. Onların yaptıklarını onların hissettiklerini biz de hissettik. O yüzden Gezi sürecinde bu ülkenin tanınan insanlarının olmasından başka anlaşılır bir şey yoktur" dedi.

SANATÇILARA YÖNELİK OPERASYONLARI GEZİ'YE BAĞLADI

2013 Sosyalist Enternasyonel'deki konuşması hakkında değerlendirme yapan Üzümcü; ''Arkadaşlarımızdan bazıları tanınan simalar Gezi sürecinde destek verdiler. Ve bu insanların yaşayışlarını, özel hayatlarını mercek altına alırlar; ellerinde bunu zor günleri için tutarlarmış. Bunun için pek çok arkadaşımı uyuşturucu davasından ilk önce itibarsızlaştırdılar sonra da sessizleştirdiler. Ancak benim gibi herhangi bir şekilde açığı olmayan insanlara; uyuşturucu kullanmıyorum. Kimseye bir borcum da yok. Düzgün bir aile hayatı yaşamaya çalışan sıradan bir insanım ben. Fakat mesleğim gereği tanınıyorum. Tanınan bir insan olarak benim gibi tanınan bir adamın sözlerinden ve etkisinden çok fazla hoşlanmadılar. Meslek gereği, naturam gereği iki lafı bir araya getirebilen bir insanım. Ülkeye dair, çektiğim sıkıntılara dair, Gezi direnişinde yapılan hatalara dair, Sosyalist Enternasyonel'de bir konuşma yaptım. Konuşma da etkili olduğu için ne yapacaklarını bilemediler. Ama bir anda bu hükümet kendini devlet zannediyor" diye konuştu.

“TÜRKİYE DE BİR DEVLET KALMADI, HUKUK KALMADI"

Tiyatroların devletin vergileriyle halka sunulun bir imkan olduğun söyleyen Üzümcü, “Tiyatrolarda bu mesleği icra ederken halkın vergileriyle milletin açmış olduğu yoldan halka çok ucuza bu hizmeti sunuyoruz. Sonradan bir ilizyon yarattılar. Devletten maaş alıp devlete laf edemezsine getirmeye çalıştılar hikayeyi. Ancak ben devletten maaşımı alıyorum devlette laf etmiyorum ki. Devlet olması gereken bir temeldir. Türkiye de bir devlet kalmadı, hukuk kalmadı. Birbirimizin gözünün içine baka baka yalan mı söyleyelim? Türkiye'de bir devlet yok. Türkiye'de bir parti var. O parti ne söylerse o oluyor. Partinin başındaki lider ne derse o oluyor. Seçim tarihini de o belirliyor. Koalisyonu da o belirliyor. İstediğini oluyor. İstemediği olmuyor. Sonra bunun adına adalet, demokrasi ve hukuk diyorlar. Şimdi bunu böyle söyledikleri zaman tehdit etmeye başlıyorlar" dedi.

“BEN MANYAK MIYIM YAŞADIĞIM ÜLKEYİ NEDEN BATIRAYIM"

Erken seçimi değinen Levent Üzümcü; ''7 Haziran seçimlerinin sonucu beğenilmedi. Bir an bu ülkede iç savaş çıktı. 7 Haziran'dan bu güne ne değişti? 13 yılda iç savaş bitmişti de neden şimdi tekrar başladı. Bunu soran askerleri vatan haini ilan ediyorsunuz ayıp değil mi. Adam kardeşini vermiş toprağa. Bu rejimini zorla dayatmaya çalışan partinin aleyhtarı herkes vatan haini. Ben manyak mıyım yaşadığım ülkeyi neden batırayım? Bizi sosyal medyada onların yanlı basınında malzeme ediyorlar" dedi.

“İSTİYORLAR Kİ BİZ BİRBİRİMİZE DÜŞMAN OLALIM"

İhraç kararının tamamen siyasi olarak nitelendiren Üzümcü; ''30 Mart yerel seçimlerinde bir başka parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanmış olsaydı bana bu dava açılmış olacak mıydı? Tiyatrodan atılacak mıydım? Olayın ne kadar siyasi olduğunu görüyorsunuz. Bu ülkenin kurucu liderlerine etmedik laf bırakmayan insanlar bugün çok yüksek seviyelere koydukları insanların üstüne titriyorlar hesapta. Ve o insanların üstüne titreyerek aleyhine en ufak bir şey söyletmiyorlar. Ama arkadaş bu ülke bizim ülkemiz. Diyalog ortamını bitiriyorlar bu ülkede. İstiyorlar ki biz birbirimizle konuşmayalım. İstiyorlar ki biz birbirimize düşman olalım" dedi.

''BİR İNSAN FİKİRLERİNİ SÖYLÜYOR DİYE İŞİNE SON VERİLİR Mİ''

İhraç kararı sonrası İdari Mahkemesine başvuracağını kaydeden Üzümcü; ''Yanıt alamazsam Danıştay'a gideceğim. Danıştay'dan bir yanıt alamazsam anayasa Mahkemesine gideceğim. Beyefendiler Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuruların önüne geçerse Avrupa insan hakları mahkemesine kadar gideceğim. Bir insan fikirlerini söylüyor diye işine son verilir mi? Dünyanın neresinde bunu söylerseniz gülüp geçer size. Türkiye'de tırnak içinde demokrasi var. Sözde sandığa giderek oy atıyoruz. Demokrasi insanların fikirlerini özgürce söyleyebildiği bir alandır. Bu ülkede hiciv kalmadı. Bugün televizyonda bir tane siyasi hiciv kalmadı" dedi.

''VAR OLAN EKMEKLERLE DE OYNANIYOR''

Şehir tiyatrosunda kendisi dışında eşinin ve çocuklarının da emeği olduğunu kaydeden Levent Üzümcü; ''Var olan ekmeklerle de oynanıyor. Benim şimdi şehir tiyatrolarında 20 yıllık emeğim var. Sırf benim mi eşimin yok mu? Çocuklarımın yok mu? Onlardan aldığım zaman. Onlarla vakit geçireceğim zaman, tiyatrolarda provalarda geçen zamanın önemi yok mu? Bir anda 20 yıllık emeği beni beğenmiyorlar diye bitirmenin nasıl bir anlamı olabilir?" diye konuştu.