23.11.2018 - 22:07 | Son Güncellenme:
AA
Rektör Aydın, belediye ve üniversite iş birliğinde organize edilenKastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında Bilgihan Bilgili Merkez Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 6. Uluslararası Şeyh Şa'ban-ı Veli Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, Ahmet Yesevi'nin Türk dünyasının sembolü olduğunu söyledi.
Her yıl farklı temalarla düzenledikleri sempozyumu bu yıl Yesevilik temasıyla gerçekleştirdiklerini anlatan Aydın, Ahmet Yesevi denilince tasavvufun akla geldiğine işaret etti.
Aydın, tasavvufun ise manevi hayatın her şeyi olduğunu anlatarak "Elbette tasavvuf, tasavvuf tarihi okuyarak öğrenilmez, tasavvuf usulü öğrenerek öğrenilir ve yaşanır. Ahmet Yesevi'nin, Şeyhi Nakşibendi'nin, Abdülkadir Geylani'nin, Ahmet Rufai'nin, Mevlana'nın, Şeyh Şa'ban-ı Veli'nin, Hacı Bektaşi Veli'nin hepsinin usulünü ve hayatını öğrenip ona göre yaşamak bizi kurtarır. Çünkü tasavvuf Allah yolu demektir. İnce yol demektir." ifadelerini kullandı.
"TASAVVUFSUZ İSLAM ANLAYIŞI KALBİN HER ŞEYİNİ GÖTÜRÜR"
Tasavvufsuz İslam anlayışının olamayacağını kaydeden Aydın, "Tasavvufsuz bir İslam anlayışı kupkuru bir İslam anlayışıdır, kalbin her şeyini götürür. Neticede bugün dünyada misallerini gördüğümüz Selefi ve Vehhabilik gibi ve onların yavrularını doğurur. DEAŞ, Taliban gibi terör teşkilatları İslam terörü olarak anılıyorsa bu sebepledir. Tasavvufun olmadığı yerde bunlar olur. Hakiki manada İslam’ı yaşamak istiyorsak bunları iyi bilmemiz lazım. Bu manada İslam ulemamıza ve Diyanet İşleri Başkanlığımıza, hocalarımıza çok iş düşüyor." diye konuştu.
FETÖ'nün de bu anlayıştan doğduğunu ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
"Terör teşkilatlarını doğuran durum daha başkalarını da doğurur. FETÖ'yü de doğuran budur ki, FETÖ 4'üncü bir din çalışmasıdır. O bizde var ve maalesef dünyaya yayılmış. Onu doğuran sebepleri iyi tespit edip çalışacağımız yerde onun karşısında bir Türk selefiliği geliştirmeye çalışmamak lazım. İşte Ahmet Yesevi'yi, Şeyh Şa'ban-ı Veliyi, Mevlana’yı iyi öğrenir ve yaşarsak o zaman zaten yeni bir şey aramamıza lüzum yok. Dolayısıyla yeni bir icat peşinde gezmeyeceğiz. İslam'ın kendi yaşanmalı."
Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş da Kastamonu'nun bu yıl Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğunu hatırlatarak bunun kendileri için çok büyük onur ve gurur olduğunu aktardı.
Konuşmaların ardından sempozyuma katkı sağlayanlara plaket takdim edildi.