‘Karanlıklar Prensi’nin ‘karanlık’ anıları

FETÖ soruşturmaları kapsamında tutuklanan eski MİT mensubu Enver Altaylı hakkında düzenlenen iddianame, Altaylı’nın ABD’li istihbaratçılarla kurduğu ilişkilere yönelik iddialar önemli yer tutuyor. Altaylı’nın temasta olduğu iddia edilen isimlerin başında 1955 yılında CIA’ya katılan ve 1968 ile 1973 yılları arasında Türkiye’de CIA istasyon şefliği yapan Duane Ramsdell Clarridge geliyor. İddianamede Altaylı’nın geçmişte Türkiye’de CIA adına görev yapmış Ruzi Nazar ve Duane Clarridge’e karşı büyük hayranlık duyduğu, bu kişilerle ilişkide olduğu ve ahlaki sorumluluk taşıdığı öne sürülüyor.

İddianame, Enver Altaylı’ya ait cep telefonundan eski CIA çalışanı Duane Clarridge’in aynı karede olduğu fotoğrafın 23 Şubat 2016 günü saat 10.24’te ABD’nin Virginia eyaletinde çekildiği bilgisi yer alırken, Clarridge’in geçmiş dönemde Türkiye’deki karanlık faaliyetlerine ait ipuçları ise bizzat kaleme aldığı ve henüz Türkçe’ye çevrilmeyen anılarında yer alıyor. 

Oğluna adını verdi

1968-1971 döneminde İstanbul’da CIA istasyon şefi, 1971-1973 yıllarında Ankara’da şef yardımcısı olarak görev yapan Clarridge, ikinci evliliğinden Ankara’da doğan oğluna yakın dostu Tarık Şahingiray’ın adını verirken, 12 Mart muhtırası ve Dev-Genç’in içine sızma girişimlerini şöyle anlatıyor: “1971 Mart’ında yakında gerçekleştirilecek bir askeri darbenin istihbaratını aldım. Türkler buna `mektupla darbe’ diyorlardı ve gerçekte de yapılan oydu. `Mektupla darbe’ hakkında önceden bilgi sahibi olmamız kuşkusuz bir istihbarat başarısıydı. Bu açıdan Ankara’daki ABD’li meslestaşlarımızın bir adım önündeydik. Ankara başkent olmasına rağmen, İstanbul ofisimiz Türkiye’de ne olup bittiği konusunda daha iyi bir perspektife sahipti.”

‘Çok saygın istihbaratçıydı’

Duane Clarridge’in, 26 Eylül 1995 günü, öldürülen MİT eski Başkan Yardımcısı Hiram Abas’ın mezarını ziyaret ettiği bizzat kendisinin kaleme aldığı kitabında yer alan çarpıcı bölümler arasında bulunuyor: “Hiram eşsiz biriydi. Kendi döneminde, Türkiye’nin en iyi istihbarat memuruydu. Onunla iyi arkadaş olmuştuk, örgütlerimizden emekli olduktan sonra neredeyse kardeş gibiydik. Sonunda, Türk istihbarat servisinin başkan yardımcısı oldu. Bu  göreve getirilen ilk sivildi. Bu konumdayken, PKK’ya karşı başarılı kontr-terör operasyonları düzenledi. İntikamın nedeni başarılı operasyonlarıydı. Türkiye’de bulunduğum dönemde tanıştığım çok saygın istihbaratçıydı.”