16.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU KARAKAŞ İstanbul
Esrar satın aldığı iddiasıyla 2 kez Emniyet’e çağrılan, üçüncü kez çağrıldığında intihar eden ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can’ın ifade tutanaklarında sahtecilik yaptıkları gerekçesiyle 2 polis memuru hakkında açılan davada dün karar çıktı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık polisler Salih Bahar ve Soner Gündoğdu, “resmi belgede sahtecilik”ten 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Can’ın ailesi, işkence iddialarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmaya hazırlanıyor.
Oğullarının İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şubesi’ndeki sorgu sırasında işkence gördüğünü iddia eden ailenin suç duyurusuna takipsizlik kararı veren savcılık, Narkotik Şube’deki bilgisayarların imaj kayıtlarını dikkate alarak, “resmi belgede sahtecilik” suçundan 2 polis memuru hakkında dava açmıştı. Emniyet çıkışında arkadaşlarına çırılçıplak soyulduğunu, yere çökertildiğini ve hakarete uğradığını anlattığı iddia edilen genç mimar, nöbetçi savcının “İfadesini alıp bırakın” talimatına rağmen iki gün sonra tutanaklarda eksiklikler olduğu gerekçesiyle yeniden ifade vermeye çağrılmıştı.
İyi hal indirimi yapıldı
Duruşmaya katılan sanık polis memuru Soner Gündoğdu, “Şubeye getirildiğinde Onur Can’ın hezeyana kapıldığını hissettim. ‘Ailemin ve arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakarım? Çevremde iyi bir insan olarak biliniyorum’ demişti. Sehven yapılmış bir hatanın düzeltilmesi için kendisini tekrar çağırdık. Aynı şubede ekip şefi olarak görevime devam ediyorum. Evrakta sahtecilik suçu işlemiş olsaydım daha pasif bir göreve alırlardı” savunmasında bulundu. Mahkeme, iki polis memuruna “resmi evrakta sahtecilik”ten verdiği 3 yıl hapis cezasını sanıkların mahkemedeki iyi hali gerekçesiyle 2 yıl 6 aya indirdi. Baba Mevlüt Can, “Onun ölüme gitmesine neden olan 6 polis daha var. Onlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi.