15.11.2024 - 16:26 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Dünya çapından bilimsel çalışmaların öncülüğünü yapan NCD-RisC'deki bilim insanları, dünya çapında bir analiz yapmak için Dünya Sağlık Örgütü ile işbirliği yaparak farklı ülkelerde binden fazla çalışmadan 18 yaş ve üzeri 140 milyondan fazla kişiye ait verileri kullandı.
Ülkeler ve bölgeler arasında yaygınlık ve tedavinin doğru bir şekilde karşılaştırılmasını sağlamak için istatistiksel araçlar uyguladılar. Çığır açacak bu yeni uluslararası bir araştırmaya göre, diyabetli kişi sayısı son 30 yılda dünya çapında 800 milyonu aşarak iki katına çıktı. Lancet'te yayınlanan küresel analiz, yetişkinlerde diyabet oranlarının 1990 ile 2022 arasında yüzde 7'den yüzde 14'e yani iki katına çıktığını ve en büyük artışın düşük ve orta gelirli ülkelerde olduğunu buldu.
Avrupa Diyabet Çalışmaları Derneği başkanı Chantal Mathieu ise "Diyabet salgın boyutlarına ulaşarak hem halk sağlığı hem de ekonomiler için derin bir tehdit oluşturuyor" şeklinde konuştu.
DİYABET NEDEN OLUR?
Diyabet, pankreasın yeterli (veya hiç) insülin üretmemesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması durumunda oluşan kronik bir hastalıktır. Kontrol altına alınmayan diyabet, hiperglisemiye veya yüksek kan şekerine neden olabilir ve bu da zamanla vücudun birçok sistemine, özellikle sinirlere ve kan damarlarına ciddi zararlar verebilir.
TİP 1 VE TİP 2 DİYABET NEDİR?
Tip 1 diyabet, vücudun pankreastaki insülin üreten hücreleri yok ettiği bir otoimmün hastalıktır. Tip 2 diyabet, vücudun insülini düzgün bir şekilde kullanmasını engelleyen bir metabolik bozukluktur. Diyabetli kişilerin yüzde 95'inden fazlasında tip 2 diyabet vardır. Tip 1'in aksine, tip 2 diyabet büyük ölçüde önlenebilir. Aşırı kilolu olmak, sağlıksız beslenmek ve yeterince egzersiz yapmamak ve genetik faktörler diyabet geliştirme riskini artırabilir.
Çalışma, artan sağlık eşitsizliklerine dikkat çekti. Çalışmanın sonuçlarına göre küresel diyabet vakalarının yarısından fazlası dört ülkede yoğunlaşıyor. 2022 itibariyle diyabetli olanların dörtte birinden fazlası (212 milyon) Hindistan'da, 148 milyonu Çin'de, 42 milyonu ABD'de ve 36 milyonu Pakistan'da yaşıyor. Endonezya ve Brezilya'da sırasıyla 25 milyon ve 22 milyon vaka daha var.
EN ÇOK HANGİ ÜLKEDE VAR?
Çalışmada, Pasifik adaları, Karayipler, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki bazı ülkelerde kadın ve erkek nüfusun yüzde 25'inden fazlasının diyabet hastası olduğu, ABD (yüzde 12,5) ve İngiltere'nin (yüzde 8,8) ise yüksek gelirli batılı ülkeler arasında en yüksek diyabet oranlarına sahip olduğu tespit edildi. Buna karşılık, 2022'de diyabet oranları Fransa, Danimarka, İspanya, İsviçre ve İsveç'te kadınlarda yüzde 2-4 aralığında.
Obezitedeki artışlar ve yaşlanan küresel nüfus, giderek artan sayıda insanın tip-2 diyabet geliştirme riskinin daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
Hindistan'daki Madras Diyabet Araştırma Vakfı'nın başkanı Dr. Ranjit Mohan Anjana çalışmayla ilgili "Diyabetin sakatlayıcı ve potansiyel olarak ölümcül sonuçları göz önüne alındığında, sağlıklı beslenme ve egzersiz yoluyla diyabetin önlenmesi, dünya çapında daha iyi sağlık için olmazsa olmazdır" şeklinde konuştu.
DİYABETLE MÜCADELE İÇİN ÖNLEMLER
Doktor, diyabetle mücadelede gerekli önlemleri ise şöyle sıraladı:
Yapılan çalışmada ayrıca, etkili, patent dışı glikoz düşürücü ilaçların bulunmasına rağmen, tedavi eksikliğinin de eşitsizlikleri körüklediğini buldu. Çoğu, genellikle yüksek gelirli ülkelerde olmak üzere 2022'de yetişkin diyabet hastalarının %55'inden fazlasının tedavi görmesiyle tedavi oranlarında büyük iyileşmeler görmüş olsa da, birçok düşük ve orta gelirli ülke için tedavi görenlerin oranında gelişme yok.