10.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ / İstanbul - Bu yıl “Yeniden düşün. Yeniden yarat. Yeniden inşa et” temasıyla düzenlenen Brand Week Istanbul’un Haliç Kongre Merkezi’ndeki etkinlikleri sürüyor.
Etkinliğin ikinci gününde ‘Entelektüel Atatürk’ adlı panel düzenlendi. Panelde Milliyet yazarları Güneri Cıvaoğlu ile Aylin Öney Tan “Atatürk’ün Entelektüel” yönlerini anlattı. Atatürk’ün yüzünün Batı’ya dönük olduğunu belirten Güneri Cıvaoğlu, bunda doğduğu Selanik kentinin demografik yapısının ve Atatürk’ün yabancı dil bilmesinin etkili olduğunu söyledi.
Geometri kitabı ve seneryo
Atatürk’ün kitap okumaya büyük önem verdiğinin altını çizen Cıvaoğlu, şunları anlattı:
“Atatürk’ün Çankaya’daki kütüphanesindeki güzel ciltli büyük kitaplar, askerlik, tarih, hukuk ve edebiyat konularına aitti. 1929’dan sonra büyük miktarda ve bilhassa Fransızca yazılmış tarih kitaplarının getirilmesi ile köşe odada bulunan yerler dolmaya başlamış ve bitik kule denilen yere ikinci kütüphane ile çalışma masası eklenmişti. Pembe Köşk yapılacağı zaman da Atatürk mimarından bir istekte bulunmuş, çok geniş bir kütüphane üzerinde haritaların açılıp tetkikler yapılabilmesini mümkün kılan bir masanın bulunacağı, refah bir mekan ve çok miktarda kitap koyma yerleri istemişti. Bugünkü Çankaya Köşkü’nün üst katının sağ ucunu teşkil eden L biçimdeki bölüm kütüphanedir. Masanın üzerine çeşitli kitap ile lügatları dizdirirdi ve çalıştığı yerdeki kitaplarının yeri asla değişmemeliydi. Atatürk bir geometri kitabı yazdı ve geometri terimlerini Türkçeleştirdi. Atatürk, ilk sinemacılarımızdan Münir Hayri Egeli ile birlikte 1937 yılında ‘Ben bir inkılap çocuğuyum’ adlı filmin senaryosunu da yazmıştı.”
Atatürk kitaplarını mutlaka masa başında okuyor, önemli bulduğu yerleri işaretliyip notlar alıyordu.
Farmakolojinin ilk adımları
Tan da “Atatürk, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin kurulmasına öncülük ediyor. Anadolu medeniyetlerinin araştırılmasını istiyor. Bilime de çok önem veriyordu. Örneğin, eczacılık alanında bütün fakültelerde hocaların yaz aylarında, Anadolu’yu karış karış gezerek her şeyi belgelemeleri sayesinde biz bugün eczacılıktan, farmakolojiden bahsedebiliyoruz” dedi.