02.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA AA
Ankara’da da dün Sağlık Bakanlığı, UNAIDS ve Hacettepe Üniversitesi (HÜ) HIV/AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi’nin katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıya, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Maria Christina Profili ve Ak Parti Milletvekili Kemalettin Aydın katıldı.
Aydın, Türkiye’de de hastalığın yayılmasının önlenmesi için koruyucu hizmetlere ve tedaviye ulaşıma yönelik çalışmalar yapıldığını söyledi.
Bulaşma ve korunma yolu
Prof. Dr. Serhat Ünal AIDS’in, korunmasız cinsel ilişki, kan yolu ve anneden bebeğe şeklinde geçtiğini anlattı, cinsel ilişkide mutlaka kondom kullanılmasını ve çok eşlilikten kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Torunoğlu Türkiye’deki durumla ilgili bilgi verdi ve “Türkiye’deki hasta sayısı toplam 4 bin 826. Vakaların çoğunluğu HIV taşıyıcısı, yüzde 71’i erkek, yüzde 29’u kadın” dedi.
DSÖ Temsilcisi Profili hastalığın dünya genelinde azalmaya başladığını belirterek, “AIDS, küresel olarak azalsa da belli bölgelerde ‘alarm’ düzeyinde artıyor. Özellikle Doğu ve Orta Asya büyük risk altında” uyarısında bulundu.
İLK?OLARAK 1 ARALIK 1981’DE?TANIMLANDI
- İnsan Bağışık Yetmezliği Virüsü (HIV) ilk kez 1 Aralık 1981’de tanımlandı. İnsan bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve tedavi edilmediği takdirde bağışıklık sistemini etkisiz hale getiren virüs, vucudun direncini kırarak hastalık etmenlerine açık ve savunmasız bırakıyor.
- İlk tanımlandığı günden 7 yıl sonra düzenlenen uluslararası bir kongrede, “çağın illeti” olarak nitelendirilen hastalığa karşı “korunmayı ve farkındalığı” arttırmak amacıyla 1 Aralık tarihi “Dünya AIDS Günü” ilan edildi.
- Bugün dünyadatoplam 33.3 milyon kişinin HIV ile yaşadığı tahmin ediliyor.
- Türkiye’de ilk HIV vakası 1985 yılında açıklandı. Sağlık Bakanlığı’nın Haziran 2011 resmi verilerine göre Türkiye’de 4 bin 826 kayıtlı vaka bulunuyor.
- HIV/AIDS, 1996’dan bu yana mevcut gelişmiş ilaç seçenekleriyle kontrol altında tutulabilir hale geldi ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkartılarak, kronik hastalıklar listesine alındı.