Gündem‘Adalet istiyorum’

‘Adalet istiyorum’

21.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Cezaevinden izinli çıkan eski eşinin bıçaklayıp kızgın yağ ile yaktığı Kübra Tayfur: “Saldırgan tutuklandı ama ne değişecek? Kravat takıp ‘iyi hal’den indirimli ceza alacak!”

‘Adalet istiyorum’

İstanbul Küçükçekmece’de Kübra Tayfur (28) ile Ersin Ülker (40), 6 yıllık birlikteliklerinde iki çocuk sahibi oldu. 6 ay önce ayrılan çiftten Ersin Ülker hırsızlıktan cezaevine girdi. Geçen hafta cezaevinden izinli çıkan Ülker, barışmak istemediği gerekçesiyle genç kadını bıçaklayıp yüzüne ve vücuduna kızgın yağ döktü. Ağır yaralanan Kübra Tayfur, Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından hayati tehlikeyi atlattı. Dün yoğun bakımdan çıkarılan Tayfur, Milliyet’e konuştu.

‘Eve gizlice girdi

Haberin Devamı

‘Hırsızlık, yağma, uyuşturucu satışı, aile içi şiddet’ gibi suçlardan 38 sabıka kaydı olan Ersin Ülker’den 6 ay önce ayrıldığını anlatan Tayfur, “Kendime yeni bir düzen kurdum. Ayrıldıktan sonra çocuklarla görüşmesine izin veriyordum. Cezaevinden izinli çıkıp, iş yerime geldi ve barışmak istedi. Kabul etmedim. Bir gün sonra uyurken evime gizlice girmiş. Mutfakta hazırladığı kızgın yağ ve bıçakla odaya geldi. Beni uyandırdı. Önce bıçakladı ardından hiç acımadan kızgın yağı üzerime döktü” dedi.

‘Adalet istiyorum’



‘Beni öldürecekti’

Tayfur, “Saldırgan sorunlu bir adamdı. Birlikteyken de sürekli şiddet uyguluyordu. Şimdi tutuklandı ama bir şey değişmeyecek. Kravatı takacak, iki cümle güzel bir laf edecek ve ‘iyi hal’den indirimli ceza alacak. Kadına şiddet ne zaman bitecek? Böyle giderse bitmeyecek. Bugün bana yaptılar, yarın belki bu Ayşe olacak, Fatma olacak. Ben hayattayım, ya ölen kadınlar? Yüzlerce çocuk annesiz. O adamlar ise cezaevinde, ekmek elden su gölden yaşayıp gidiyorlar. Adalet istiyorum, en ağır şekilde cezalandırılsın” diye konuştu.

Doktor: Birbirimize sarılıp ağladık

Kübra Tayfur’un doktoru Op. Dr. Evrim Beken Özdemir de şunları söyledi: “Hastayı ilk gördüğümde olayın nasıl olduğunu sordum. Eşi tarafından kızgın yağla yakıldığını söyledi. O an donup kaldım. Bir taraftan hekimim bir taraftan da kadın. Birbirimize sarılıp dakikalarca ağladığımızı hatırlıyorum. Yüzü, kolları ve vücudunun belli kısımlarında yanıklar vardı. Ciddi bir yoğun bakım süreci yaşadı, hayata tutundu. Bu durum bize, kadına yönelik şiddetin Türkiye’nin kanayan yarası olduğunu bir kez daha gösterdi.”