GündemAçılımın mimarıydı şimdi peşinde polis var

Açılımın mimarıydı şimdi peşinde polis var

13.02.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hakkında yakalama kararı çıkartılan eski MİT Müsteşarı Emre Taner, Kandil ve Mahmur’dan 34 kişinin Türkiye’ye gelmesi ve sonraki süreçte etkin rol oynadı

Açılımın mimarıydı şimdi peşinde polis var

MİT Müsteşarlığı’ndaki görev süresi 3 kez uzatılan Emre Taner, 2010’un mayıs ayının sonuna kadar görevini sürdürdü. Diyarbakır doğumlu olan ve Kürt olup olmadığı bile kamuoyunda tartışılan Taner, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Taner, 1967’de “teşkilata” girdi. Çeşitli görevlerde bulunduktan sonra önce Bursa, sonra İstanbul Daire Başkanlığı yaptı. 1987’de İstihbarat Başkanlığı koltuğuna oturan Taner, 1992’de MİT Müsteşar Yardımcısı olarak atandı.
Sönmez Köksal’ın müsteşarlığı döneminde merkezden uzaklaştırılarak yurtdışı göreve atanan Taner, sonraki Müsteşar Şenkal Atasagun tarafından 1999’da Müsteşar Operasyon Yardımcılığı’na getirildi. Taner’in, bu göreve atanmadan önce Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkartılması ve yakalanmasında etkili rol oynadığı da iddia edildi. Taner, 2004’te de emniyet, MİT ve jandarmanın PKK’ya yönelik istihbarat paylaşımı için kurduğu komisyona başkanlık etti.

Kürt sorununu en iyi bilen Türk
Yıllarca Diyarbakır ve çevresinde görev yapan Taner, yaklaşık 30 yıl önce Barzani ailesi ile de tanıştı. Taner’in o yıllarda, Molla Mustafa Barzani’nin yanında gördüğü küçük çocuk, bugün bölgedeki en önemli aktörlerden olan, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin lideri Mesud Barzani. Taner, Barzani ile ilişkisini de kariyeri boyunca sürdürdü. Deneyim ve bilgisi, Taner’in, istihbarat uzmanlarınca, “Kürt sorununu en iyi bilen Türk” olarak göstermesine yol açtı.

2005 yılındaki kritik görüşme
Taner, Atasagun’un emekliye ayrılmasının ardından 15 Haziran 2005’te MİT Müsteşarlığı’na atandı. 8 Ağustos 2005’te Bakanlar Kurulu’na Kürt sorunu için brifing veren Taner, kısa süre sonra Barzani’yle görüştü. 20 Ekim 2005’te, Barzani, Türk istihbaratından gelen Taner’i ağırladı. İddiaya göre; Barzani, Taner’den Türkiye’nin Kuzey Irak’taki Kürt oluşumunu tanımasını, Kuzey Irak ve Türkiye’deki Kürtler’e çifte vatandaşlık verilmesini istedi. Taner, bu taleplere “hayır” demedi. Taner’in, Barzani’den talebi ise Türkiye’nin yeni Kürt stratejisini özetler nitelikteydi: “Kuzey Irak’taki Kürt otoritesi, Türkiye ile işbirliği içinde PKK’yı yok etmek üzere harekete geçecek. Barzani, PKK karşıtı işbirliğini, PKK tümüyle silah bırakıp yok oluncaya kadar götüreceklerini ilan edecek.”

Ve yeni bir dönem başladı
Bu görüşmeden sonra ABD’ye giden Barzani, “Başkan” sıfatıyla karşılandı. Taner, 5 Ocak 2006’da yaptığı açıklamada “Türkiye’nin artık savunma pozisyonu ile yetinemeyeceğini” belirterek, yeni istihbarat vizyonunu aktardı, MİT’i doğrultuda organize etti.
Taner’in, Müsteşar Yardımcılığı döneminde, Öcalan’la İmralı’da görüştüğü, Öcalan’ın ‘Biz bu sorunu KDP, YNK ve Amerika ile değil, sizinle çözelim. Bugüne kadar neredeydiniz?’ değerlendirmesi kamuoyuna yansıdı. Taner’in Kürt açılımı süreci başlatılmadan önce Öcalan’la kapsamlı görüşmeler yaptığı iddia ediliyor.

MGK’ya sunum
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün demokratik açılım süreci başlamadan önce söylediği, “Türkiye için güzel şeyler olacak” açıklaması öncesinde Taner’den gelen raporu incelediği ve MGK’nın açılıma destek verdiği toplantısında Taner’in geniş bir sunum yaptığı belirtiliyor. Taner’in, Kandil ve Mahmur’dan 34 kişilik grubun Türkiye’ye gelmesi ve yaşanan sonraki süreçte de etkili rol oynadığı ifade ediliyor. Ancak Taner’in bu dönemki temasları ve çalışmaları, KCK soruşturmasında şüpheli sıfatıyla soruşturulmasına yol açtı. Hükümetin, soruşturmayı engellemek için TBMM’ye sevk ettiği teklif yasalaşana kadar yakalanması halinde, Taner, bu tür bir konudan sorgulanan ilk müsteşar olarak tarihe geçecek.