30.06.2009 - 07:33 | Son Güncellenme:
Adana'da mart ayında bulunan cesedin DNA testi sonucu 2006 yılında ailesi tarafından kayıp başvurusu yapılan 19 yaşındaki Hülya Davarcı'ya ait olduğu öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, 9 Mart'ta Pınar Mahallesi 74150 Sokak'ta temeli atılan inşaatın atık su tesisatını kanalizasyona bağlama çalışması sırasında işçilerce bir kadın cesedi bulunmasının ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin yaptığı çalışma olumlu sonuçlandı.
Ayakları koli bandıyla bantlanan cesedin üzerinden sadece "1 YTL" çıkmasını değerlendiren ekipler, "YTL"nin kullanılmaya başladığı tarihlerdeki kayıp başvurusu yapılan 18-20 yaş grubundaki kızları araştırmaya başladı. Yapılan araştırma sonucu, 2006'da kızları Hülya Davarcı'nın (19) evden ayrıldıktan sonra bir daha geri gelmemesi üzerine kaybolduğu yönünde başvuruda bulunan Nebi (47) ve Gülnar Davarcı (42) çifti Emniyet Müdürlüğüne çağrıldı.
Cumhuriyet Savcısından alınan izinle Davarcı çiftinden alınan kan ve saç örnekleri, cesetteki numunelerle karşılaştırıldı. DNA testinin ardından cesedin Hülya Davarcı'ya ait olduğu belirlendi. Liseden mezun olduktan sonra bir fotoğraf stüdyosunda çalışmaya başlayan genç kızın, 2 Şubat 2006'da işe gitmek üzere evden ayrıldığı, bir daha da geri dönmediği belirtildi.
Öldürüldüğü sırada 1,5 aylık hamile olduğu anlaşılan Davarcı'nın cesedi ailesine teslim edildi. Adana Adli Tıp Kurumu'ndan gözyaşları içinde cesedi alan Gülnar ve Nebi Davarcı, polisin DNA testinden önce kendisine gösterdiği giysilerin Hülya'nın eşyalarına benzemediğini belirterek, hala cesedin kızlarına ait olduğuna inanamadıklarını vurguladı.
Özellikle ayakkabının numarasının kızının giydiği ayakkabılardan küçük olmasına sevindiklerini kaydeden anne Davarcı, "Biz kızımızın sevdiği biriyle kaçtığını düşünüyorduk. Bir gün evlenip geri geleceğine inanıyorduk. Bu nedenle 38-39 numara ayakkabı giyen kızımın cesedin üzerindeki ayakkabı numarası 37 çıkınca umutlandık. Daha büyük giymesi gerekirdi. Ancak, kesin sonuca varabilmek için polis tarafından DNA testi yaptırıldı. Cesedin kızımıza ait olduğunun belirlenmesiyle yıkıldık" diye konuştu.
Gözyaşlarına hakim olamayan anne Davarcı, kızının bir gün "eşiyle" "Biz evlendik" diyerek eve gelmesini umduklarını söyledi. Davarcı çifti, daha sonra 3 yılda kanalizasyonda tamamen çürüyen ve geriye kemik parçaları kalan kızlarının cenazesini Adli Tıp Kurumu Morgundan aldı. Genç kızın cesedi, gözyaşları arasında Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi.