“Aşı yaptırmak zorunlu bir şeydir; bulaşıcı hastalık varsa, hükümet bununla ilgili aşı çalışması başlatmışsa ‘aşı yaptırmıyorum’ deme hakkı yok. Ben halk sağlıkçıyım. Halk sağlığının genel prensibi böyledir. Kanunlarımız da böyle. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, ‘bir bulaşıcı hastalık varsa, idarenin aldığı karara herkesin uyması zorunludur’ der. Bakanlık ikna ile aşı yapmak yolunu tercih etti, hükümet gönüllülüğü esnek bıraktı. Bu da böyle bir sonuç doğurdu. Aşıya karşı reaksiyon gösteren insanlar var, her zaman vardı. Kovid-19 da aşı reddi olayına dönüşüyor. Buna müsaade etmemek lazım.
Sağlık Bakanlığı’nın daha katı bir tavır sergilemesi gerektiğini düşünüyorum. Ben zorla yapılması gerektiğini düşünüyorum. Onun yaptırmaması, hepimizi etkiliyor, hastalığı topluma bulaştırıyor. Bu yüzden Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Maske takılmıyor diye ceza yazılıyor. Toplum sağlığını tehdit ediyor diye. Aşı yaptırmayana da ceza uygulanabilir. Mevcut kanun bunu zaten sağlıyor.”
CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer de, “Aşı şu an elimizdeki tek silahımız virüse karşı. Toplumsal bağışıklığı sağlama noktasında hızlı aşılama çok kıymetli. ‘Emin değilim’, ‘kararsızım’ diyerek riski artırıyoruz. Bizi öldürebilen, vücutta tahribat yapan bir virüs var. Aşı, hastalığı geçirmenizi ama ölmemenizi sağlıyor. Aşıdan korkmamak, endişelenmemek lazım; karşımızda çok acımasız bir virüs, hastalık var. İnsanlar ilk bulduğu aşıyı gidip yaptırmalı” diye konuştu.
HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik, “Aşı, Kovid-19’la mücadelede en etkin yol. Kesinlikle bütün yurttaşlarımıza aşı olmalarını öneriyorum. Aşının zorunluluk durumu, tartışılır bir konu. Devlet zoruyla yapın ama yine de bir yere kadar ama bunun toplumsal isteğe, insani rızaya dayalı olması daha uygun bir yöntemdir, doğrudur. Hastalığın gerçek boyutları toplumla paylaşıldığı zaman, aşı reddinin daha azalacağı kanaatindeyim. Bu süreç içerisinde bütün siyasi partilerin, örnek teşkil edecek düzeyde herkesin aşıya ilginin artması konusunda ellerini taşın altına koymalarını, liderlerin de bu konuda net tavır sergilemeleri gerektiğini düşünüyorum” görüşünü dile getirdi.
Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, "covid19.saglik.gov.tr" adresinden paylaşıldı.
Buna göre, Türkiye'de son 24 saatte 319 bin 316 Kovid-19 testi yapıldı, 62 bin 606 kişinin testi pozitif çıktı, 288 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 2 bin 973 oldu.
Son 24 saatte 52 bin 184 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 3 milyon 643 bin 734'e yükseldi.
Test sayısı 43 milyon 467 bin 516'ya ulaştı, vaka sayısı 4 milyon 212 bin 645, vefat sayısı 35 bin 608, ağır hasta sayısı 3 bin 240 oldu.
Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,3, yatak doluluk oranı yüzde 56,7, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,8, ventilatör doluluk oranı yüzde 34,9, ortalama temaslı tespit süresi 9 saat, filyasyon oranı yüzde 99,9 olarak kayda geçti.
Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, sigaranın Kovid-19'a yakalanma riskini artırdığı belirtilerek, ramazanın sigarayı bırakmak için bir fırsat olabileceği bildirildi.
Bilimsel çalışmaların, sigara kullanan ve tütün dumanına maruz kalan kişilerin, kullanmayan ve sigara dumanına maruz kalmayanlara göre Kovid-19'a yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu gösterdiği vurgulanan açıklamada, şu bilgiler aktarıldı:
"Sigara kullanımı, ramazan ayında da son derece ciddi sağlık sorunlara sebep olabiliyor. Tüm gün sigara kullanılmamasının ardından, iftar sonrası üst üste sigara içilmesi ya da başka bir tütün ürünü kullanılması ile kandaki nikotin ve karbonmonoksit düzeyinde ani yükselmeler oluyor. Bunun etkisiyle damarlarda daralma meydana geliyor ve organlara yeterli oksijenin taşınması zorlaşıyor. Bunun sonucu olarak da tansiyon yükselmesi, beyin kanaması ve inme riski artıyor. Ayrıca ani nikotin artışı, çarpıntıya sebep oluyor ve kalp krizi riskini artırıyor.
İftar ile sahur arasındaki kısa sürede, bir tam günde tüketilen tütün ürünü miktarı tüketilirse zararlı etkiler katlanarak artıyor. Bu sebeplerle iftarla birlikte hemen tütün ürünü kullanımına başlamamak hatta ramazan ayını bu bağımlılıktan kurtulmak için bir fırsat olarak değerlendirmek gerekiyor."