Patron 12 yıllık çalışanını kovdu! İşçi 850 bin TL istedi: Dikkat çeken tazminat kararı
02.01.2025 - 07:06 | Son Güncellenme:
İşçi-işveren, kiracı-ev sahibi, borçlu-alacaklı arasında yaşanan uyuşmazlıklar dava yoluna gitmeden bir şekilde arabulucu ile çözüme kavuşturulabiliyor. Gerçekte yaşanmış bir örnekte patron 12 yıllık çalışanını işten çıkardı. İşçinin tazminat davası açması sonrasında dava öncesi taraflara arabulucuya gitti. İşçi 850 bin TL tazminat isterken, arabulucu huzurunda dikkat çeken bir karar çıktı. İşte detaylar...
Milliyet.com.tr/ÖZEL İşçi-patron, ev sahibi-kiracı arasında yaşanan uyuşmazlıklar bir şekilde kamuoyunun gündemine düşmeye devam ediyor. Yaşanan pek çok uyuşmazlık ise dava açılmadan arabulucu huzurunda çözüme kavuşabiliyor.
Gerçekte yaşanmış bir arabuluculuk örneğinde bir işveren 12 yıllık çalışanını işten çıkardı. İşçi alacakları için tazminat davası açarken, duruşma öncesi taraflar arabulucu ile görüşmeye başladı. İşçi 850 bin TL tazminat talep ederken, arabulucu huzurunda dikkat çeken bir karar çıktı.
İŞVEREN 12 YILLIK ÇALIŞANINI KOVDU, DİKKAT ÇEKEN TAZMİNAT KARARI!
Gerçekte yaşanmış 2 arabuluculuk örneğini milliyet.com.tr’ye açıklayan Türkiye Arabulucular ve Arabuluculuk Merkezleri (TURAMEP) Sözcüsü Dr. Umut Metin şu ifadeleri kullandı: “Bir lojistik şirketinde 2012 yılında çalışmaya başlayan,12 yıldır da aynı şirkette çalışan işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesi işverenin feshi ile son buldu.
İŞÇİ TAZMİNAT DAVASI AÇTI, ARAYA ARABULUCU GİRDİ
Bunun üzerine taraflar arasında 2024 yılı Eylül ayında dava şartı kapsamında arabuluculuk görüşmesi yapıldı. Lakin taraflar, dava şartı olan arabuluculuk görüşmesinde anlaşamadılar. Eski çalışan tarafından açılan özlük hakları (kıdem-ihbar-fazla mesai-eksik maaş ödemesi talepli davada), işveren şirketin avukatı açılan davaya cevap verdikten sonra, davacı eski çalışanı da doğrudan tanıdığı için dava yerine aslında arabuluculuğun tekrar gündeme gelebileceğini işverene ve çalışana hatırlattı. Bu aşamada tarafların iş sözleşmesinin feshi günlerindeki stresli halinin geride kalması, geçen zamanda konuya daha olumlu bakmaya müsaade etti.
Taraflar davanın ilk duruşması yapılmadan, bu kez ihtiyari (gönüllü) olarak 2024 yılı Aralık ayında ikinci bir arabuluculuk görüşmesi yaptılar. Taraflar, daha önce anlaşamadıkları konularda bu kez arabulucu huzurunda anlaşmaya vardılar. Şirket avukatının arabuluculuğu destekleyen tavrı bu anlaşmanın itici gücü olmuştur.
İŞÇİ 850 BİN TL İSTEDİ! ARABULUCUDAN DİKKAT ÇEKEN KARAR
İşçi arabulucu toplantısında 850.000 TL tutarında tazminat talep etti. Taraflar arabuluculuk toplantısı sonucunda toplam 600.000 TL üzerinde anlaştı. Keza arabulucu ücretinin de tek başına işveren tarafından karşılanması konusunda anlaşmaya varıldı.
Taraflar davadan karşılıklı feragat ettiklerine dair dilekçelerini de dava dosyasına ödeme ardından sundular. Arabuluculuk anlaşması sayesinde adliyede görülmekte olan 1 dosya daha eksildi.
İKİNCİ OLAY: ŞİRKET BANKA BORCUNU ÖDEMEDİ, BORÇ VARLIK YÖNETİM ŞİRKETİNE DEVREDİLDİ: 4 TAKSİTLE YÜZDE 40 İNDİRİMLİ ÖDEME KARARI
Gerçekte yaşanmış ikinci bir arabuluculuk olayında ise 2020 yılında birden fazla bankaya genel kredi sözleşmeleri nedeniyle toplam 50 milyon TL’ye kadar borçlu bulunan mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir şirket, 20 milyon TL’lik ticari bir alacağının vadesinde müşterisince ödenmemesi sebebiyle bankaların yakın tarihte alacaklarını üst üste hesap kat işlemi ile takibe intikal ettirmeleri işlemi ile karşılaşmıştır. Aslında borç ödemek isteyen şirket, ödeyemez bir hale girmiş ve şirket planladığı nakit akışını sağlayamamıştır.
Bunun asıl nedeni, ödememe isteği değil, şirketin kendisinin de alacağını tahsil edememiş olmasıdır. Bu tabloda borçlu şirketin anlatımlarına göre aslında alacağı diğer bankalara kıyasla daha düşük olan (2 milyon TL) bir bankanın alacaklarını tahsil gayesiyle idari takip sürecini de işletmeden hızlı davranması nedeniyle diğer bankaların da ardı ardına aynı tutuma yönelmesi üzerine tablo içinden çıkılması güç bir hale evrilmiştir.
BANKA ALACAĞINA KARŞI HACZE GİDİLDİ
Bankaların yaptıkları hacizler tahsilata kısmen imkan verse de özellikle ilk harekete geçen bankanın bu tavrı şirketin Yönetim Kurulu’nun tepkisini doğurmuştur. İlerleyen zamanda tüm diğer bankaların alacakları yapılandırılmış, ödenmiş olsa da ilk bankanın alacağı tahsil etme yaklaşımının orantısız olduğu, burada alacağın tahsilinden öte şirkette bir zarara neden olunduğu düşüncesi ve tepkiyle bu bankaya hiçbir ödeme yapılmamıştır.
ŞİRKET ÖDEME YAPMADI, BANKA BORCU VARLIK YÖNETİM ŞİRKETİNE DEVRETTİ
Konudan haberdar olan arabulucu, bu tür alacak-verecek uyuşmazlıklarında da arabuluculuk uygulanabileceği konusunda şirkete bilgi vermiştir. Tepkisi bankanın tavrına olan şirket Yönetim Kurulu, söz konusu bankaya borcu ödememekte ısrarcı olunca, bu halde bankanın alacağını Varlık Yönetim Şirketi’ne satması/devrinin arabuluculuk için uygun zamanlama olabileceği belirtilmiştir.
Alacak 2024 yılında ilgili bankadan, bir varlık yönetim şirketine devredilmiştir. Artık alacaklı olan muhatap değişmiştir. Banka gitmiş, varlık yönetim şirketi yeni alacaklı olmuştur. Bunun üzerine arabulucu taraflarla iletişime geçmiştir. Başka tahsil umudu olmayan dosyada, yaşanan durum da anlatılmış ödememenin tepkisel gerekçeleri de anlatılmıştır.
4 TAKSİTLE YÜZDE 40 İNDİRİMLİ ÖDEME KARARI!
Sonuçta devam eden takipler ve karşılıklı davaların sonlandırılması ile birlikte asıl alacağın %40 oranında (2 milyon asıl alacak yerine 800.000 TL) bir anlaşma sağlanmış ve bu borç da 4 aylık takside bölünmüştür. Taraflar ayrıca 40.000 TL seviyesinde olan arabulucu ücretinin de yarı yarıya ödenmesi konusunda anlaşmıştır. “
