24.05.2012 - 15:57 | Son Güncellenme:
CİHAN-Yaşar Niyazbayev
Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenen Uluslararası Leshow Deri ve Kürk Fuarı'nın bu sene 15’incisini gerçekleştirildi. Moskova Expocenter’da aralıksız fuar çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Türkel Fuarcılık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Korhan Yazgan, Türk deri üreticilerinin birinci vazgeçilmez pazarının Rusya olduğunu vurguladı. Sektörün fuardan beklentileri ise en 7 bin 500 ziyaretçi.
Rusya'daki tüketicinin 20 yıl içinde çok değiştiğini de belirten Yazgan, “Eskiden insanlar gereksinimden, sadece soğuktan korunmak için deriyi alıyorlardı. Şimdi ise insanlar moda için, modayı takip adına ürünleri alıyor. Ve biz konuda çok başarılıyız” şeklinde konuştu. Artık Türk deri üreticilerinin kendisini daha fazla tanıtmaya başlaması gerektiğini de ifade eden Yazgan, “Türk üreticilerimizin ürünleri kalite ve dizayn anlamında İtalyanlardan çok daha ileride. Fiyat olarak da daha ekonomik ürün sunuyoruz. Bizim yapmamız gereken tek şey tanıtımı artırmak” dedi.
Türk şirketlerinin Rus piyasasında güçlü bir yapıya sahip olduğunu belirten Arpel Deri firması sahibi Yücel Fazlıoğlu yılın ikinci yarısında daha fazla gelişme beklediklerini kaydetti. Fazlıoğlu, “Rusya’da Çin karşımıza çıkıyor ama Türklerin deri konusundaki becerisi, bilgisi ve kalitesinden dolayı Rusya pazarı bizim için her zaman iyi bir pazar olacak” öngörüsünde bulundu.
ÇİN MALLARI UCUZ, ANCAK KALİTESİ DÜŞÜK
“Çin daha ucuz mallar yapıyor ve kalitesi düşük mallar üretiyor” şeklinde konuşan Fazlıoğlu, Çin'in Türkiye ile rekabette kalite eksikliği olduğunu söyledi. Fazlıoğlu, “Bir dönem İtalyanlar ve İspanyollar bu konuda daha iyiydiler ama şu anda Türkiye onların yerini aldı. Bu sektörde Türkiye’de 500’e yakın firma bulunmaktadır bunların 10 ve ya 15’i büyük firmalardır” şeklinde konuştu.
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Mehmet Ali Dinç Türkiye’nin deri sektöründe 3,5 milyar dolarlık ihracat rakamı olduğunu, bunun 1,5 milyar doları beyannameli ihracat, 1 milyar dolar özel faturalı, 1 milyar dolarlıkta turistik bölgelerde turistlere yapılan satışlardan elde edildiğini anlattı. Rusya'nın deri ve konfeksiyon alanında birinci sırada yer aldığını kaydeden Dinç, Türkiye’nin deri ve konfeksiyon alanında yapmış olduğu ihracatın yüzde 80’inin Rusya’ya gerçekleştiğini kaydetti. Dinç, “Rusya’da özellikle tüylü kuzu derisi dediğimiz bir deri çeşidi var ve biz bu alanda Rusya pazarının yüzde 100’üne hitap ediyoruz. Bu ürünle Türk deri sektörü dünyada hem kalite hem de üretim standartları olarak birinci sırada yer alıyor. Bir de dünya pazarında dericik diye adlandırdığımız bir deri türü var. Bu alana Pakistan ve Çin hakim. Türkiye’deki yüksek girdi maliyetlerinden dolayı biz bu alanın sadece yüzde 10’ine hitap edebiliyoruz.” diye konuştu.
DERİ SEKTÖRÜNÜN 2023 YILI HEDEFİ 5 MİLYAR DOLAR
Dünyadaki küresel ısınma söylentileri ve 2008 yılında ki kriz yüzünden Türkiye’deki deri sektörü olumsuz etkilendiğini ifade eden Dinç, şu anda ise durumun tamamen iyileştiğini kaydetti. Dinç, “Deri sektörünün 2023 yılı hedefi 5 milyar dolar. Bu hedefe gidişata bakılırsa çok kolay ulaşabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
KUZU KÜRKÜNDE RUSYA PİYASASININ TAMAMI TÜRK MALI
Türk deri ihracatçılarının kuzu kürkünde yüzde 100, normal deride ise Rusya pazarının yüzde 10’na ettiklerini belirten Dinç, "Pazarın yüzde 90’ı Çin ve Pakistan’ının elinde bulunmaktadır. Türkiye kalite olarak bu ülkelerin önündedir: ama alt grup dediğimiz ürünler bu ülkelerden temin ediliyor. İtalya ve İspanya gibi ülkelerin ise Rusya’da pazarları kalmadı." açıklamalarında bulundu.
KALİTE DEYİNCE AKLA ARTIK TÜRK DERİSİ GELİYOR
Rusya pazarının Türk deri sektörünü kabul etmiş durumda olduğunu da kaydeden Dinç, “Kalite deyince akla artık Türk derisi geliyor. Almış olduğumuz bilgilere göre de Rus müşteriler, 'Türk malı ise öyle alırım' diye konuşuyorlar. Rus pazarında böyle bir algı oluştu.” dedi. Kalite adına Türkiye’de gerekli bütün testler, analizler ve kontroller yapıldığını kaydeden Dinç şöyle konuştu: “Rus tüketiciler bunu çok iyi bildiklerinden bizim ürünlere yöneliyor. Son zamanlarda Uzak Doğudaki bu kontrolsüz ürünler hakkında haberler çıktı, analizlerde kansorejen maddeler bulundu. Bu konuda açılan mahkemeler de sonuçlanıyor. Yani Uzak Doğu ülkelerinde herhangi bir kontrol yok ve her türlü kanser maddesi de bulunmakta. Ruslar bunu artık biliyor ve bilinçli hareket ediyor. Ruslar bilinçli tüketici.”