23.03.2023 - 14:18 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
İlk kez 1967'de Almanya'nın Marburg kenti ile Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da eş zamanlı salgınlarda görüldü. Salgının Uganda'dan ithal edilen Afrika yeşil maymunundan kaynaklandığı tespit edildi. Virüs sonra başka hayvanlar arasında da görüldü. Çoğunlukla yarasaların yaşadığı mağaralarda ve madenlerde uzun vakitler geçiren insanlar arasında yayıldı.
Salgın 2022'de yeniden hortladı, Batı Afrika ülkelerinden Gana'da iki kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Ateş, kas ağrıları, ishal, kusma ve pek çok vakada aşırı kan kaybıyla ölümle sonuçlanan bulaşıcı hastalığın salgına yol açmasından korkuluyordu, 2023'ün ilk günlerinde korkulan oldu.
Gana'dan önce Afrika'da Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya, Güney Afrika, Uganda, Zimbabve ve Angola'da görülen virüsün bu kez adresi, kıtanın en küçük yüzölçümüne sahip ülkesi Ekvator Gine'siydi. Ebola'nın kuzeni olarak nitelenen Marburg salgınının Ekvator Ginesi'nde 11 can aldığı açıklandı.
Şubat ayında Kamerun'da iki Marburg vakası belirlendi.
Günler sonra bulaşıcı hastalık bu kez Afrika kıtasının doğusundaki Tanzanya'da beş hastanın ölümüne yol açtı. Tanzanya Sağlık Bakanlığı, geçen hafta Uganda'da sınırındaki Kagera'ya 'gizemli hastalık' nedeniyle acil müdahale ekibi gönderdi. Tanzanya Sağlık Bakanı Ummy Mwalimu, Marburg'un bulaştığı üç kişinin hastanede tedavi gördüğünü ve 161 temaslı kişinin belirlendiği bilgisini verdi.
Şubat ayı sonunda salgın ilan eden Ekvator Ginesi'nde bugün yeni vakalar ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Batı Afrika ülkesinde sekiz teztin daha pozitif sonuç verdiğini duyurdu. Ekvator Ginesi'ndeki toplam vaka sayısı 20'yi bulurken, yeni belirlenen hastalar ayrı bölgelerde yaşıyor.
WHO'nun verdiği bilgiye göre, virüsün ortaya çıktığı şehirler arasında 150 kilometre bulunuyor ve söz konusu durum Marburg'un geniş bir alanda yayıldığını gösteriyor.
Ekvator Ginesi'nde virüsle bağlantılı can kaybı 20'ye ulaştı.
WHO'ya göre, yeni vakalar Marburg'un bulaşma zincirinin hızlı bir şekilde kırılması adına ortaya konulacak çabaların artırılması için kritik bir işaret.
WHO verileri, yıllar içinde mutasyona uğrayan Marburg virüsünün en zararlı varyantları bulaştığı her yüz kişiden 88'ini öldürdüğünü gösteriyor. Bu oran, önceki yıllarda yüzde 24'tü.
Hastalığın ilk belirtileri, ateş, yoğun baş ağrısı ve kas ağrısı. Belirtiler üç gün içinde sulu ishal, mide ağrısı, mide bulantısı ve kusmaya dönüşüyor.
WHO yetkilileri, "Bu aşamada hastaların görünümü 'hayalet gibi' bir tükenmişlik hali, çökmüş gözler, ifadesiz yüzler ve aşırı bir uyuşukluk hali diye tanımlanıyor" diyor.
Birçok hastada daha sonra vücudun çeşitli yerlerinde kanamalar başlıyor. Hastalar, aşırı kan kaybı ve şok nedeniyle virüse yakalandıktan sonra 8-9 gün içinde hayatlarını kaybediyor.
Mısır meyve yarasası sıklıkla virüsü taşıyor. Afrika yeşil maymunları ve domuzlar da virüsü taşıyabiliyor. Virüs, insanlar arasında vücut sıvıları yoluyla yayılıyor.
Hastalar iyileşse de kanları ve spermleri aylar boyunca virüsü bulaştırabiliyor.
Virüs için belli bir aşı ya da tedavi yok. Ancak WHO bir dizi kan ürünü, ilaç ve bağışıklık tedavisinin geliştirildiğini söylüyor.
Doktorlar da hastanelerdeki hastalarında görülen semptomlarını sıvı ve kaybedilen kanı yerine koyarak hafifletebiliyor.
Aşılara erişimi savunan Gavi adlı uluslararası kuruluşa göre Afrika'da halk ormanlarda avlanan hayvanların etlerini yemekten kaçınmalı.
WHO yetkilileri, salgının görüldüğü yerlerde domuzlarla temastan kaçınılması gerektiğini söylüyor. Erkeklerin de sperm testleri iki kez negatif çıkana kadar cinsel ilişkide prezervatif kullanması tavsiye ediliyor. Ölen hastaları gömenlere de cesede dokunmaktan kaçınmaları öneriliyor.
Marburg virüsü nedeniyle, Avrupa ve ABD'de son 40 yılda sadece bir kişi bu hastalıktan hayatını kaybetti. ABD'de yaşamını yitiren kişi, Uganda'ya gezmeye gitmişti.
Kaynak: WHO