30.11.2022 - 15:06 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
Rusya'ya karşı kurulan NATO Vladimir Putin'in Ukrayna'ya saldırmasıyla tarihi bir dönüm noktası yaşadı, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük yeniden yapılanmaya gidildi. Yeni Stratejik Konsept Belgesi Moskova'yı doğrudan tehdit olarak tanımladı, ittifakın doğu kanadındaki ülkelere binlerce asker ve savaş uçağı konuşlandırıldı.
Ukrayna'ya on milyarlarca dolarlık silah desteği sağlayan NATO ve ittifakın başını çeken ABD, yaz mevsiminden itibaren işgalin gidişatını değiştirdi. Rus ordusunun ilerleyişi durduruldu, Ukrayna birlikleri Harkov ve Herson gibi kilit şehirleri Rus işgalinden kurtardı.
Rusya lideri Putin cephe hattındaki hezimeti Ukrayna'nın hayati önemdeki altyapı tesislerine füze yağdırarak kapatmayı denedi. İran'dan satın alınan kamikaze drone'ların da kullanıldığı saldırılar, son iki ayda milyonlarca Ukraynalı'yı elektriksiz, susuz ve ısınma imkanlarından yoksun bıraktı. İlk kar yağışının görüldüğü Ukrayna, ölümcül bir kış mevsimiyle yüz yüze.
NATO'ya üye ülkelerin dışişleri bakanları, Romanya'nın başkenti Bükreş'teki zirvede Ukrayna'ya verilecek kış desteğini masaya yatırdı. Genel Sekreter Jens Stoltenberg, Moskova'nın kış mevsimini bir savaş silahı olarak kullandığını belirtiyor.
İttifak, Ukrayna’ya daha fazla silah yardımı yapma ve Rusya'nın saldırılarıyla büyük hasar alan enerji alt yapısını tamir etme taahhüdünde bulundu. Ukrayna'ya yapılacak ek mali yardım ile yakıt ve elektrik jeneratörlerinin finansmanı sağlanacak. Cenevre Sözleşmesi'ne göre sivillere ve hayatta kalabilmeleri için yaşamsal önemdeki altyapı tesislerine saldırılar, savaş suçu olarak yorumlanabiliyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba’yla ortak basın toplantısı düzenleyen Stoltenberg, “Putin’in Ukrayna’da kazanamamasının çok önemli olduğunun farkındayız. Bu, Ukrayna için bir trajedi olur ve dünya çok daha tehlikeli ve tehdit altında bir yere dönüşür” dedi. Kuleba ise son olarak üst düzey NATO yetkilileriyle görüşmesinde söylediği üç kelimenin 'silah, silah, silah' olduğunu belirtti:
"Bugün başka üç kelimem var, daha hızlı, daha hızlı ve daha hızlı. Yapılanlara minnettarız ama savaş hala sürüyor. Silahlar ve üretimleriyle ilgili kararlar daha hızlı alınmalı."
Estonya Dışişleri Bakanı Urmas Rainsalu ise, ittifakın Ukrayna’ya Rus topraklarını vurabilecek füzeler vermesi gerektiğini savundu. Rainsalu, "Yardımcı olmanın en mantıklı yolu, bu füzelerin fırlatıldığı yerleri vurabilecek kabiliyetlerinin olması. Tüm seçenekler masada. Hiç bir kırmızı çizgi olmamalı, herhangi bir kısıtlamada bulunmamalıyız" diye konuştu.
NATO, birçok kez nükleer silahlara sahip Rusya’yla büyük bir çatışmaya neden olabileceği kaygısıyla, Ukrayna’ya daha uzun menzilli füzeler verilmesini reddetmişti.
İttifak ayrıca Gürcistan, Bosna-Hersek ve Ukrayna'nın komşusu Moldova'ya da Rus tehdidi karşısında daha fazla yardım sağlayacağını duyurdu.
Zirvenin ikinci gününde ise, NATO'nun gündemi Rusya'nın yanı sıra Çin. İttifakın dışişleri bakanları, Çin'in Tayvan'a yönelik tehditlerini ele alacak.
İngiliz Financial Times gazetesi, ittifakın Tayvan'ı ilk kez Eylül ayındaki zirvede masaya yatırdığını hatırlatıp NATO'nun Pekin yönetimini herhangi bir askeri operasyonun sonuçlarından nasıl haberdar edeceğini tartıştığını yazdı.
NATO, Çin'i kuruluşundan bugüne ilk kez geçtiğimiz Haziran ayındaki tarihi zirvede tehditler arasında saydı.
İttifakın Bükreş'teki toplantısı sürerken, Çin ve müttefiki Rusya'nın savaş uçakları uzun menzilli bir uçuş gerçekleştirdi. Yonhap haber ajansı, iki Çin ve altı Rus savaş uçağının Güney Kore hava sahasına yaklaştığını bildiriyor.
İlk savaş uçakları, yerel saatle 05.48'de tespit edilen Çin H-6 bombardıman jetleriydi. Batık kayalık Ieo Adası üstünden Hava Savunma ve Tanımlama Bölgesi'ne (ADIZ) giren Çin savaş uçakları, 06.13'te bölgeden ayrıldı. Çin H-6'ları 06.44'te bu kez liman şehri Pohang'dan ADIZ'a yeniden giriş yaptı, uçuş 23 dakika sürdü.
Öğle saatlerinde ise Çin savaş uçaklarının yanında Rus bombardıman jetleri belirdi. Radarda dört Tu-95 bombardıman jeti ve iki Su-35 savaş uçağının Çin H-6'larına katıldığı görüldü. Ulleung Adası'nın kuzeydoğusundan başlayan uçuş, 12.18'den 12:36'ya kadar sürdü.
Güney Kore ordusu, Çin ve Rus bombardıman jetlerine karşı F-15'lerin de bulunduğu savaş uçaklarına 'acil kalkış' emri verdi.
Batılı ülkeler, Ukrayna işgalinin başından bu yana Çin'e Rusya'ya yardım etmemesi uyarısında bulunuyor. Oldukça sıkı ekonomik ve askeri ilişkileri bulunan Pekin ile Moskova ise, 24 Şubat'tan aylar sonra ilk kez yine savaş uçaklarıyla ortak tatbikata girişmişti. Rus ve Çin bombardıman jetleri, ABD Başkanı Joe Biden Mayıs ayında Japonya'nın başkenti Tokyo'yu ziyaret ederken Japonya kıyılarına yaklaşmıştı. Pekin ve Moskova'nın eşi görülmemiş meydan okumasına yanıt ise, Japon ve Güney Kore savaş uçaklarının yıldırım gibi havalanmasıyla verilmişti.
ABD ve Çin arasındaki en hassas başlık, kuşkusuz Tayvan. ABD lideri Biden, Japonya ziyaretinde doğrudan Çin'i hedef almış ve Tayvan'a bir saldırı durumunda askeri müdahalede bulunacaklarını açıklamıştı. Basın toplantısında bir gazetecinin "Çin, istila ederse ABD Tayvan'ı askeri olarak korur mu?" sorusuna yanıt veren ABD Başkanı Biden, "Evet. Verdiğimiz taahhüt bu" deyip eklemişti:
"Biz, tek bir Çin olmasını kabul ettik. İmzamızı attık ve bunun gereği olan bütün anlaşmaları kabul ettik. Fakat (Tayvan'ın) güç kullanılarak alınması, bu olacak şey değil. Bu, bölgede tüm dengelerini bozar ve Ukrayna'da olanlara benzer şeyler yaşanır."
Joe Biden benzer bir açıklamayı Eylül ayında tekrarladı.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin yaz mevsiminde Tayvan'a tarihi bir ziyarette bulunması ise, Pekin-Washington hattında iplerin gerilmesine yol açmıştı. Çin, onlarca savaş uçağı ve gemisiyle Tayvan adası etrafında tatbikata girişmişti.
Çin ve Rusya, geçtiğimiz eylül ayında binlerce askerin yer aldığı Vostok tatbikatına da birlikte katılmıştı.