'Next Ukrayna'yı duyurdu! F-16'ların yolu açılıyor
03.02.2023 - 09:06 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Putin ABD ve Avrupalı ülkelerin Ukrayna'ya tank yollamasına nükleer savaş imasıyla yanıt verdi, Moskova bir sonraki hedefini de açık açık telaffuz etti. Politico dergisi ise, Putin'in tüylerini diken diken edecek B planını yazdı.
Ukrayna'ya 344 gün önce saldırı emri veren Rusya lideri Vladimir Putin, Batılı ülkelerin cephe hattına Leopard ve Abrams tankları yollamasına dair ilk kez yorum yaptı. Putin, Stalingrad Muharebesi zaferinin 80'inci yıldönümü için güneydeki Volgograd şehrine gitti, 85 metrelik devasa Anavatan Çağırıyor heykeline çiçek bıraktıktan sonra bir konserde konuştu.
Agence France-Presse (AFP) haber ajansı, 'Putin, II. Dünya Savaşı ile Ukrayna'daki çatışma arasında paralellikler kuruyor' başlığıyla abonelerine geçtiği haberinde Rus liderin nükleer silah kullanabileceği imasında bulunduğunu bildiriyor.
Ukrayna'da bataklığa saplanan Vladimir Putin'in işgale desteği artırmak için tarihi zaferi kullandığına dikkat çeken AFP, Rusya liderinin kendi emriyle başlayan işgali Nazi Almanya'sına karşı verilen savaşa benzettiğini aktardı. "Ruslar sonuna kadar gitmeye hazır" diyen Vladimir Putin, sözü Ukrayna'ya silah yardımına getirip bir kez daha nükleer tehdit savurdu:
"Biz onların sınırlarına tanklar göndermiyoruz ancak karşılık verecek bir şeyimiz var, bu yalnızca zırhlı araç kullanmaya dair değil. Herkesin bunu anlaması gerekiyor. Rusya ile modern savaş tamamen farklı olacak. İnanılmaz ama gerçek. Bir kez daha Alman Leopard tankları tarafından tehdit ediliyoruz."
AFP, 70 yaşındaki Rusya liderinin 24 Şubat 2022'den bu yana Batıyı birçok kez nükeer silah kullanmakla tehdit ettiğini hatırlatıyor.
BBC ise, Putin heykele çelenk bırakırken askerler ve gizli servis ajanları dışında halktan tek bir kişinin bile çevrede bulunmadığını, ortaya çıkan tablonun Ocak ayında St. Petersburg'daki mezarlık ziyaretiyle birebir aynı olduğunu yazdı.
PENTAGON'UN B PLANI
Batılı ülkeler, Putin'in tehditlerine rağmen Kremlin'in tüylerini diken diken edecek yeni bir adımın işaretlerini veriyor. ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere gibi ülkelerden Ukrayna'ya F-16 savaş uçaklarının sevk edilmeyeceği sinyali gelse de, Politico dergisi Washington'ın B planını dünyaya duyurdu.
Habere göre, bizzat Başkan Joe Biden tarafından F-16 jetlerinin Ukrayna'ya yollanmayacağı ilan edilse de Pentagon alternatif planında üçüncü ülkelere söz konusu uçak sevkiyatı izni verilebilir. Washington'ın halihazırda Ukrayna'yı saldırı silahlarıyla donatmaya odaklandığına vurgu yapan Politico, buna karşın ABD'nin üçüncü ülkelerin ellerindeki F-16'ları Ukrayna'ya vermelerini göz ardı etmediğini yazdı. Polonya, Hollanda ve Fransa gibi ülkeler F-16'ların Rusya'ya karşı kullanılması için istekli görünüyor.
İngiltere'den gelen son açıklamalar da öncekiler kadar keskin değil. İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, geride kalan bir yıla baktığında hiçbir şeyin gözardı edilemeyeceğini öğrendiğini söyledi. Başbakan Rishi Sunak ise, savaş uçağı kullanmanın aylarca eğitim gerektireceğini belirtip bu nedenle ilk adımı tank yollayarak attıklarını belirtti. İngiltere'nin elinde F-16 jetleri bulunmuyor, Typhoon ve F-35 savaş uçaklarına sahip.
LAVROV AÇIK AÇIK TELAFFUZ ETTİ
İşgalin başlangıcından bu yana İsrail'le iki kez kriz çıkaran Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu kez Perşembe günü yaptığı açıklamayla Balkanları sarstı. Rus medyasına konuşan Lavrov, Ukrayna'nın güney komşusu Moldova'nın Kiev yönetiminden sonra 'Anti-Rusya merkez' olacağını söyledi.
Moldova lideri Maia Sandu'nun Rusya'ya karşı açık şekilde düşmanca bir politika izlediğini savunan Lavrov, Kişinev yönetiminin NATO'ya katılmak istemesini bir 'hasımlık' örneği olarak sundu.
Maia Sandu'nun Batının istediği her şeyi yapmaya hazır olduğunu da savunan Sergey Lavrov'a göre, Romanya vatandaşlığına sahip kadın liderin hayali Moldova'yı Romanya ile birleştirmek.
Rusya Dışişleri Bakanı'nın sözlerine Kişinev'den yanıt gecikmedi, Moldova Dışişleri Bakanlığı Lavrov'un sözlerini tehditkar olarak niteleyip kınadı. Sergey Lavrov'un Moldova'yı 'sıradaki Ukrayna' olarak nitelediğini belirten Kişinev, NATO üyeliği gibi kararlara halkın destek verdiğini kaydetti.
Moldova'da, kamuya açık alanda Rus askeri sembolü Aziz Yorgi kurdelesi ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle özdeşleşen Z işareti yasak.
Moldova lideri Maia Sandu güçlü bir Avrupa Birliği savunucusu ancak yerine geçtiği Igor Dodon Rus yanlısıydı ve hala pek çok destekçisi var.
940 KİLOMETRELİK KARA SINIRI
Halihazırda Avrupa'nın en yoksul ülkelerinden biri olan Moldova, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan etti. Ukrayna ile 940 kilometrelik kara sınırına sahip Moldova, özellikle Rusya destekçisi ayrılıkçı bölge Transdinyester nedeniyle savaşın kendi topraklarına sıçramasından endişe duyuyor.
Nisan 2022'de Transdinyester'de gerçekleşen gizemli patlamalar, bir anda dünyanın gözünü Dinyester Nehri ve Ukrayna sınırı arasındaki ayrılıkçı bölgeye çevirmesine neden oldu. Ukrayna, patlamaları, arkasında Rusların bulunduğu bir 'sahte bayrak' operasyonu olarak tanımladı.
Dahası, Rus General Rustam Minnekayev gizemli patlamalardan günler önce Ukrayna'nın güneyinde kontrol sağlamanın Transdinyester'de baskı gören Rusça konuşan nüfus için bir çıkış yolu olduğunu dile getirmişti.
Ekim 2022'ye gelindiğinde ise, Ukrayna şehirlerine füze yağdıran Rus ordusunun ateşlediği füzelerden birinin parçaları Moldova topraklarına düştü. Sınırdaki Naslavcea köyünün yakınında dumanların yükselmesine yol açan füze parçaları, Kremlin yanlısı Transdinyester bölgesi nedeniyle diken üstünde işgali takip eden Moldova'ya kırmızı alarm verdirdi.
Moskova'nın desteklediği ayrılıkçı bölge, 1990 yılında Moldova'dan bağımsızlığını ilan etmekle birlikte uluslararası sahnede resmi olarak tanınmadı. 700 kadar kişinin öldürüldüğü Moldova ve Transdinyester arasındaki kısa süreli savaşın ardından 1992'de ateşkes imzalandı.
Ukrayna'nın kilit liman şehri Odessa'nın hemen batısında yer alan Transdinyester'e, Rus birlikleri konuşlandırıldı. Ayrılıkçı bölgede, bugün 1500 kadar Rus askeri var.
Kremlin'in Ukrayna işgalindeki hedeflerinden biri, güney hattını tamamen kontrol ederek Transdinyester'le karadan bağlantı kurmaktı ancak Ruslar Odesa'ya ulaşamadıkları gibi Herson'dan da utanç verici bir şekilde geri çekilmek zorunda kaldı.
Ne NATO ne de Avrupa Birliği üyesi olan Moldova'nın en yakın müttefiki, batı komşusu Romanya. Pek çok Moldovalı, Romanya pasaportu taşıyor ve AB ülkelerinde çalışıyor.
Ukrayna'daki savaşın Transdinyester'e sıçraması, tehlikeli bir domino etkisi yaratma potansiyeline sahip. Rusya'nın Transdinyester'e ve dolayısıyla Moldova'ya yönelik doğrudan operasyon düzenlemesi, büyük sonuçlar doğurabilir.
Rusya'nın resmen Moldova toprakları içerisinde bulunan Transdinyester'e saldırması yahut bu bölgeden Ukrayna'nın güneyine saldırı düzenlemesi, NATO üyesi Romanya'yı da işin içine sokabilir. Dolayısıyla Rusya'nın bir NATO ülkesiyle karşı karşıya gelme ihtimalinin belirmesi, gündemden düşmeyen 'Üçüncü Dünya Savaşı'nı tetikleyebilir.
