02.02.2023 - 12:17 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişiminde birinci yılın dolmasına yalnızca üç hafta kaldı, Batılı ülkelerin Kiev yönetimine tanktan sonra savaş uçağı verilmesine dair bir kafa karışıklığı yaşadığı gözleniyor. ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere şimdiye kadar F-16 jetlerinin Ukrayna'ya sevk edilmesine kırmızı ışık yakacağını net şekilde ilan etti. Ancak Fransa, Çekya ve Polonya gibi Avrupa ülkeleri F-16 savaş uçaklarının Rus işgalcilere karşı sahaya sürülmesine açık kapı bırakmış durumda.
Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, Çarşamba günü Ukrayna'ya savaş uçağı tedarikine dair bir soruya verdiği yanıtta "Tabu yok" dedi. Söz konusu 'tabu' kelimesi, Moskova'yı çılgına çeviren tank kararından önce de sıklıkla kullanılmıştı.
Ruslara karşı hafif tank AMX10-RC ve Leclerc tanklarını cepheye sürmeyi planladığını daha önce duyuran Paris yönetimi, şimdi de MG-200 radar sistemlerini gönderiyor. Orta menzilli MG-200 radarları, düşman savaş uçaklarını 250 kilometreden tespit edebiliyor. Radar sisteminin aralarında balistik füzeler dahil Rus füzeleri ve insansız hava araçlarına karşı da etkili olması bekleniyor.
Çekya'nın yeni devlet başkanı Petr Pavel ise, Ukrayna'ya silah yollamak için boşa harcanacak zaman olmadığını vurguladı. Çarşamba günü konuşan Pavel, Rus işgalcilere karşı aralarında stratejik jetlerin de bulunduğu tüm gerekli silahların sevk edilmesi çağrısında bulundu.
Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra uluslararası medyaya ilk röportajını veren Çekya lideri Pavel, ayrıca Ukrayna'nın bir an önce dünyanın en büyük askeri ittifakı NATO'ya kabul edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Savaşın başından bu yana İsrail'den silah isteyen Kiev yönetimine Tel Aviv'den ilk kez yeşil ışık yakıldı.
Şehirleri İran üretimi kamikaze drone'larıyla vurulan Ukrayna, Tahran yönetiminin Ortadoğu'daki ezeli düşmanı İsrail'den özelikle Demir Kubbe gibi hava savunma sistemlerini talep ediyordu.
İsrail'de bir kez daha başbakanlık koltuğuna oturan Binyamin Netanyahu, Ukrayna'ya askeri yardım gönderme ihtimalini göz ardı etmedi. Netanyahu bir adım daha ileri giderek, ünlü hava savunma sistemi Demir Kubbe'nin Ukrayna semalarını korumak için sevk edilmesini bile düşünmeye hazır.
BBC, yaklaşık 11 ay boyunca ısrarlı taleplere direnen ve Ukrayna'ya yardımlarını 'insani' çerçeveyle sınırlayan İsrail'in ilk kez askeri yardım sağlamak için izin verdiğini bildiriyor. BBC ayrıca, Tel Aviv yönetiminin yalnızca Kiev'den değil Batılı ülkeler tarafından da baskı gördüğünü hatırlatıyor.
Bir önceki İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ise, Ekim ayında yaptığı açıklamada Ukrayna'ya silah vermeyeceklerini ilan etmişti. Buna karşın, Moskova Tel Aviv'i Ukrayna'ya silah vermekle suçlamıştı.
Rus işgalcileri Doğudaki Donbas'ta yer alan kilit şehir Bakhmut önünde aylardır durdurmayı başaran Ukrayna ise, cephe hattında yeni bir taarruz bekliyor. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksiy Reznikov, Rus lider Vladimir Putin'in yeni ve büyük bir saldırı hazırlığında olduğunu söyledi. Rus ordusunun 500 bin asker topladığını dile getiren Reznikov, yeni taarruz için işgal girişiminin birinci yıl dönümü olan 24 Şubat'ı işaret etti.
Fransız BFM kanalına konuşan Reznikov, Moskova'nın 'bir şeyler deneyebileceğini' kaydedip "Resmi olarak 300 bin ilan ettiler ama sınırlarda asker gördüğümüzde, bizim değerlendirmelerimize göre çok daha fazla" dedi.
Muhtemel bir saldırı, 23 Şubat Vatan Savunucuları Günü’nü de anmak için Rusya tarafından bir fırsat olarak görülecek.
Reznikov'un açıklamaları, Ukrayna istihbaratının Putin'in askeri kuvvetlerine bahar bitmeden Donbas'ı ele geçirme emri verdiğini iddia etmesinin ardından geldi.
Putin, aylarca direndiği seferberlik kararını Eylül 2022'de 'kısmi' olarak ilan etti. 300 bin yedek asker kısa süren eğitimlerin ardından savaşa gönderilirken, Batılı istihbarat örgütleri Rusya'nın geride kalan 11 ayda en az 100 bin asker kaybettiğini belirtiyor.
Donbas’ın doğusundaki bazı yoğun çatışmalara rağmen, savaş son aylarda Ukrayna'nın güneydeki Herson şehrini geri almasından bu yana bir çıkmaza girdi. Rus birliklerinin Donetsk'teki Soledar kentini ele geçirmesinin haricinde, iki taraf da büyük ilerleme kaydedemedi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, Putin'in askeri hedeflerini Ukrayna'nın doğu bölgelerini ele geçirmekle sınırladığına dair hiçbir belirti olmadığı konusunda uyarıyor.
Pazartesi günü konuşan Stoltenberg, "Aktif olarak yeni silahlar, daha fazla mühimmat alıyorlar, kendi üretimlerini artırıyorlar ama aynı zamanda İran ve Kuzey Kore gibi diğer otoriter devletlerden daha fazla silah alıyorlar" deyip ekledi:
"Ve en önemlisi, Putin'in bu işgalin genel hedefini değiştirdiğine dair hiçbir işaret görmedik - yani bir komşuyu kontrol etmek, Ukrayna'yı kontrol etmek. Durum böyle olduğu sürece, uzun sürebilecek bir süreç için hazırlıklı olmalıyız."
Birkaç günde Kiev'i ele geçirip Ukrayna'da kukla bir yönetimi işbaşına getirmeyi planlayan Kremlin'in yaşayacağı hezimetin sinyali, henüz ilk haftalarda geldi. Rus işgalciler Nisan ayında Kiev çevresinden çekilmek zorunda kaldı, kuzey cephesinin kapanmasıyla savaş doğu ve güney cephelerinde yoğunlaştı. Rus birlikleri liman kenti Mariupol'ü aylar süren bombardımanın ardından ele geçirebildi, doğuda ise Donetsk ve Luhansk'ın neredeyse tamamı işgal edildi. Ancak Haziran ayında Ukrayna'ya ulaşan bir silah, dengeleri kökünden değiştirdi.
Uzun menzilli çoklu roketatar sistemi HIMARS'ın Ukrayna'ya ulaşması önce Rus işgalcilerin ilerleyişini durdurdu, ardından karşı taarruz gerçekleşti. Yaz sonunda harekete geçen Ukrayna birlikleri, önce ülkenin en büyük ikinci şehri Harkov çevresini birkaç günde yıldırım baskınla Rus işgalcilerden temizledi. Rusya sınırına yakın konumdaki Harkov'daki zafer tüm dünyada şaşkınlık yarattı.
Ukraynalılar sonbaharda beklendiği gibi güneydeki Herson'a yöneldi. Ruslar Herson ve Kırım Yarımadası'nı birbirine bağlayan köprülerin HIMARS'larla imha edilmesiyle köşeye sıkıştı, Putin savaştaki en utanç verici adımını atmak zorunda kaldı. Herson'dan geri çekilen Rus birlikleri, aynı zamanda ele geçirebildikleri tek bölgesel başkenti de kaybetmiş oldu.
Ekim ayı başından itibaren Ukrayna'nın kritik altyapı tesislerini füze yağmuruna tutan Rus ordusu, halihazırda Donbas'taki Bakhmut'u ele geçirmeye çalışıyor. Eylül 2022'de aylardır ertelediği seferberlik kararını 'kısmi' olarak ilan etmek zorunda kalan Rusya lideri Putin, Ukrayna bataklığından kurtulmak için son olarak işgal komutanını değiştirdi ve Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov Ukrayna'daki birliklerin başına getirildi.
İşgalin başından itibaren Ukrayna'ya silah gönderen Batılı ülkeler ise, adım adım savaşın boyutunu değiştirdi. Ukrayna, işgalin ilk aylarında Türkiye'den satın aldığı Bayraktar TB2 insansız hava araçlarının yanı sıra binlerce Javelin ve Nlaw tanksavar füzelerini kullandı. Ardından uzun menzilli roketler HIMARS'lar, M270'ler ve M777'ler cepheye sürüldü. Rusya'nın füze yağmuruna karşı hava savunma sistemleri S-300'ler, IRIS-'T'ler, NASAMS'lar, Starstreak'ler ve en sonunda Patriot'lar sahaya indi.
İlkbaharda yeni bir taarruza hazırlanan Ukrayna'nın aylardır Batılı ülkelerden istediği modern tanklar için ise, Ocak 2023'ün beklenmesi gerekti. Almanya ve Avrupalı ülkeler Ukrayna'ya sayısı 100'ün üstünde Leopard tankları gönderiyor. ABD ise onlarca Abrams tankını cepheye yollayacak.