İsrail'in Gazze Şeridi'ni kan gölüne çevirdiği savaşta 320'inci güne girilirken, ateşkes beklentilerinin yanı sıra çatışma çemberinin giderek genişlediği göze çarpıyor.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmeden sonra Gazze'de "derhal ateşkes" ve Gazze'ye daha fazla insani yardım geçişinin sağlanması çağrısında bulundu.
Başbakan Schoof, X'ten yaptığı açıklamada, Netanyahu ile telefonda Gazze'deki insani durumu görüştüğünü ifade etti.
Orta Doğu'da gerilimin daha da tırmanmasını önlenmenin hayati önem taşıdığını belirten Schoof, "Şiddet ve misilleme döngüsü kırılmalıdır." ifadesini kullandı.
Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaşmasının zaruri olduğunu vurgulayan Schoof, "Gazze'de derhal ateşkes sağlanması, rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'nin acı çeken halkına engelsiz bir şekilde ulaşabilecek daha fazla insani yardımın ulaştırılmasına yönelik bir anlaşma elzemdir." değerlendirmesinde bulundu.
Schoof, Hollanda'nın ateşkes sağlanmasına yönelik tüm çabaları desteklediğini kaydetti.
İsrail saldırıları nedeniyle Gazze Şeridi’ndeki elektrik altyapısı büyük hasar alırken, elektrik kesintileri de hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı'nda çadırda kalan Filistinliler, zor şartlar altında karanlığa bürünen sokaklarda günlük yaşamlarını sürdürüyor.
İsrail’in Tel Aviv kentindeki Savunma Bakanlığı binası yakınında toplanan İsrailliler, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinden Hamas ile ateşkes, karşılıklı esir takası anlaşması imzalaması talebiyle gösteri düzenledi. Esirlerin fotoğraflarını taşıyan göstericiler, Netanyahu hükümeti aleyhine slogan attı.
İsrail basınının İsrail müzakere heyetinde yer alan kaynaklara dayandırdığı haberlerde kaynaklar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ateşkes anlaşmasını kasıtlı olarak sabote etmekle suçladı.
İsrail basında yer alan haberlere göre Hamas ile yapılan müzakerelere katılan adı açıklanmayan kaynaklar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu ateşkes anlaşmasını kasıtlı olarak sabote etmekle suçladı.
Haberlerde, kaynaklar, “Netanyahu'nun açıklaması müzakereleri suya düşürmeye yönelik, bunun başka bir açıklaması yok. Başbakan, bir sonraki görüşme öncesinde Philadelphia Koridoru ve Netzarim için çözümler üzerinde çalıştığımız kritik bir dönemde olduğumuzu biliyor. İlerleme olduğunu biliyor ama sonra arabulucularla üzerinde anlaşmaya varılanın tam tersi açıklamalar yapıyor” dedi.
İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyindeki Tire bölgesine düzenlediği hava saldırısında bir motosikleti hedef aldığı belirtildi.
Lübnan resmi haber ajansı NNA'ya göre, İsrail ordusuna ait hava aracı ülkenin güneyindeki Tire bölgesinde seyir halindeki bir motosikleti hedef aldı.
Saldırılarda ölen ya da yaralanan olup olmadığına dair bilgi verilmedi.
İsrail ordusu, son haftalarda Lübnan'da seyir halindeki motosiklet ve araçlara düzenlediği birçok saldırıda İran destekli Hizbullah mensuplarını hedef almıştı.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ordusunun aldığı son tahliye kararının Gazze'deki ihtiyaç sahibi Filistinlilere yardım ulaştırılmasını "neredeyse imkansız hale getirdiğini" bildirdi.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail'in hafta sonunda Deir el-Balah Vadisi'nin bazı kısımları için verilen son tahliye emirlerine Selahaddin Yolu'nu da dahil ettiğini öğrendiklerini belirterek "Bu durum, yardım görevlilerinin bu önemli rota boyunca hareket etmesini neredeyse imkansız hale getirdi." dedi.
Gazze Şeridi'nin Akdeniz kıyısındaki sahil yolunun yardımlar için "uygulanabilir bir alternatif olmadığını" vurgulayan Stephane Dujarric, "Bu rota üzerindeki plajlar artık yerinden edilmiş insanlar için geçici barınaklarla dolu." diye konuştu.
Dujarric, "Sonuç olarak, sahil yolu boyunca konvoy hareketleri son derece yavaş ve su kamyonu gibi kritik malzemeler ve hizmetler ihtiyaç sahiplerine hiçbir yerde gereken ölçekte ulaşmıyor." ifadesini kullandı.
İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan Ofer Cezaevi’nde işkenceye maruz kalan Gazze Şeridi’nden Filistinli bir esir, klozet suyu ile boğulmaya çalışıldığını belirtti.
Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Filistin Esirler Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti, adı G.V. şeklinde verilen Filistinli bir esirin Ofer Cezaevi’nde yaşadığı işkencelere ilişkin ortak bir rapor yayınladı.
Raporda, “Ziyaret edilen mevcut Gazzeli esirlerin yanı sıra serbest bırakılanların ifadelerine göre, işgal devleti (İsrail) makamları, birtakım sistematik suçların yanı sıra Gazzeli esirlere karşı sistematik işkence ve aşağılamalara devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.
Ramallah’ın batısındaki Ofer Cezaevi’nin, Gazzeli esirlere yönelik işkencenin bariz adresi haline gelen Sde Teiman gözaltı merkezinden aşağı kalır yanı olmadığına vurgu yapıldı.
Rapora göre, Filistinli esir G.V., “Sorgu memurları, sorgulama sırasında klozet suyuyla beni boğmaya çalıştılar ve bugüne kadar işkenceye, aşağılamaya ve dayağa maruz kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Esir G.V., 2 Mart’ta Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinin Hamad mahallesinden İsrail askerlerince alıkonulduğunu belirterek, kıyafetlerinin çıkarıldığını, ellerinin arkadan kelepçelendiğini, gözlerinin bağlandığını ve kamyona bindirildikten sonra darp edildiğini ifade etti.
İsrail askerlerince üstü metal sacla kaplı bir alanda 100 gün tutulduğunu ve burada şiddetli işkence yöntemlerine maruz kaldığını vurgulayan G.V., “Yüz gün boyunca sadece herhangi bir hareket yaptığımız için dövüldük ve bu süre boyunca kelepçeli ve gözleri bağlı kaldık.” dedi.
G.V. “Sorgulama sürecinde ‘hayalet yönteminin’ (tutuklunun bağlanıp havaya asılması) yanı sıra, uzun saatler boyunca klozet suyuyla boğma girişimine de maruz kaldım.” ifadelerini kıllandı.
Tutuklu bulunduğu koğuşta arama yapmaya gelen İsrailli görevlilerin, sırf birkaç parça ekmek sakladığı için tüm koğuşta kalanları şiddetle darp ettiklerini de ifade eden G.V., bazı tutukluların yüz ve ellerinde kırıkların meydana geldiğini belirtti.
Rapora göre, tüm bu yaşananları aktaran esir, tutukluların işkenceye, aşağılamaya, tacize ve dayağa maruz kaldığı Ofer Cezaevi’nde hala tutuklu bulunuyor.
Birçok tutuklunun baskıdan dolayı yaşadıklarını ifade etmeye çekindiklerine dikkat çekilen raporda, “Anestezi olmadan cerrahi ameliyat yapmak, sürekli bağlama sonucu tutukluların uzuvlarının kesilmesi, çeşitli düzeylerde tecavüz ve cinsel saldırılar, açlık ve diğer sistematik suçlar işlenmeye devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.
Raporda, İsrail’in Gazze Şeridi’nden binlerce Filistinliyi esir aldığı ve bunların hala akıbetlerinin bilinmediği vurgulandı.
İsrail ordusunun, daha önce güvenli bölge ilan ettiği Deyr Belah'ta pazar yerine düzenlediği hava saldırısında 9 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze'deki bir sağlık kaynağının AA muhabirine verdiği bilgiye göre, İsrail ordusunun insani bölge olarak belirlenen ve yerinden edilmiş sivillerin sığındığı yoğun nüfuslu Deyr Belah kentindeki pazar yerine düzenlediği saldırı sonucu 2'si çocuk 1'i kadın olmak üzere toplam 9 kişi yaşamını yitirdi.
Deyr Belah, daha önce İsrail tarafından "güvenli bölge" olarak ilan edilen yerler arasında yer alıyordu.
Bombalanan pazar yeri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısında bulunan Mevasi bölgesine araçların kalktığı durak olması sebebiyle sürekli yoğun kalabalığın bulunduğu bir bölge olarak biliniyor.
İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze Şeridi’nde ateşkes ve esir takasına ilişkin müzakerelere yönelik tutumunu eleştirerek, “Netanyahu'nun müzakereleri sabote etmeye yönelik tüm girişimleri sona ermeli” dedi.
Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal AFP haber ajansına, Gazze Şehri'nin kuzeyinde 700 sivilin sığındığı Mustafa Hafız Okulu’na İsrail'in saldırı düzenlediğini söyledi ve İsrail ordusunun okulun ikinci katına saldırdığını da ekledi.
Saldırıda en az 12 Filistinli hayatını kaybederken, ölenlerden en az ikisinin çocuk olduğu öğrenildi.
Arama kurtarma ekiplerinin, enkaz altındaki bazı kişilere ekipman eksikliği yüzünden ulaşamadığı da gelen bilgiler arasında.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Tel Aviv'in ardından Mısır'ın başkenti Kahire'ye indi.
Dokuzuncu kez Orta Doğu turuna çıkan Blinken, İsrail'in başkentinde yaptığı görüşmelerin ardından Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Washington'ın masaya getirdiği yeni ateşkes önerisini kabul ettiğini söyledi. Ancak yeni teklifin içeriğine dair neredeyse hiçbir bilgi yok.
Hamas lideri İsmail Haniye ve Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür'ün birkaç saat arayla suikasta uğraması, Orta Doğu'daki gerilimi zirveye çıkardı.
İran Tahran'daki Haniye suikastının ardından İsrail'in pişman olacağını duyurdu, Lübnanlı müttefiki Hizbullah da benzer şekilde misillemede bulunacağını ilan etti.
İran ve bölgesel güçlerin İsrail'e ne zaman ve nasıl saldıracağı şimdilik belirsizliğini koruyor, İsrail'in müttefiki ABD muhtemel bir misillemeyi durdurmak için Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi'ne uçak gemileri konuşlandırdı.
İran medyasında bugün misilleme haberlerinin yanı sıra İsrail'in başkenti Tel Aviv'de Pazar akşamı gerçekleşen patlama ve ateşkes müzakereleri var. Irna haber ajansı tarafından yayımlanan resmi gazete İran, manşetinden 'Tel Aviv bıçak altında' derken, patlamanın Siyonist rejimi şoka uğrattığını belirtip Hamas'ın yeni bir strateji uyguladığını belirtti.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, Tel Aviv'deki patlamayı üstlendi. İsrail patlayıcı çanta taşıyan bir kişinin öldüğü olayın 'planlı bir saldırı' olduğunu söylerken, Kassam Tugayları intihar saldırılarının geri gelebileceği mesajını verdi.
Muhafazakar Kayhan gazetesi de 'Şehadet operasyonunun ardından Tel Aviv'de panik' manşetini attı, patlamanın tam da bir misilleme beklendiği dönemde gerçekleştiğini vurguladı. Gazetenin Farsça baskısında ise 'İsrail, Tel Aviv'in kalbinde 24 saatten kısa süredeki üst üste patlamalarla iki kez sarsıldı' denildi.
Kayhan ayrıca İsrail gazetesi Yediot Ahronot'tan alıntı yaptığı bir haberi 'İran ve Hizbullah saldırısını bekleyiş bizi çıldırttı' başlığıyla sayfasına taşıdı.
Yine Irna'nın yayımladığı İngilizce gazete Iran Daily ise ilk sayfasından 'Gazze ateşkes görüşmeleriyle Haniye'nin öldürülmesine yanıtın bağlantısı yok' başlığını attı.
Devrim Muhafızları Ordusu'yla bağlantılı Civan gazetesi 'Siyonist rejim için anlaşmayı ya da savaşı seçmek için son şans' başlıklı haberinde ABD Dışişleri Bakanı'nın Tel Aviv ziyaretinde yaptığı açıklamaları sayfasına taşıdı.
İngilizce yayımlanan devlet gazetesi Tehran Times, 'İsrail kale direklerini değiştiriyor, Blinken Bibi'ye boyun eğiyor' başlığıyla sunduğu haberde ABD Dışişleri Bakanı'nın Tel Aviv seyahatini 'sessiz sinema oyunu'na benzetti ve Washington'ın ateşkes turuyla dikkatleri 40 bini aşkın Filistinlinin can verdiği savaştan uzaklaştırmayı denediğini yazdı.
Tehran Times'taki bir başka haberde 'İşgal varlığının stratejik yanlış hesaplamaları' denildi, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in kendisini köşeye sıkıştıran ve savunmasız hale getiren birçok yanlış hesaplama yaptığı belirtildi.
İsrail işgal ordusu, Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerden altısının cesedine ulaşıldığını açıkladı.
Gazze'nin güneyindeki en büyük şehir Han Yunus'ta gece yarısı gerçekleşen operasyonda, rehinelerin cesetleri İsrail'e taşındı.
Rehinelerin isimleri 75 yaşındaki Alex Dancyg, 35 yaşındaki Yagev Buchshtav, 79 yaşındaki Chaim Peri, 80 yaşındaki Yoram Metzger, 51 yaşındaki Nadav Popplewell, ve 78 yaşındaki Avraham Munder.
İsrail ordusu Temmuz ayında yaptığı açıklamada Alex Dancyg ve Yagev Buchshtav'ın 'yanlışlıkla' İsrail askerleri tarafından vurulmuş olabileceğini kabul etmişti.
Halihazırda Gazze Şeridi'nde 105 rehine bulunuyor ve bunların 35 kadarının ölü olduğu sanılıyor.
Rehine yakınları, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Tel Aviv ziyaretinde büyük bir gösteri yaptı ve Hamas'la ateşkes anlaşmasına varılmasını istedi.
İsrail, Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye'ye İran'ın başkenti Tahran'da suikast düzenledi.
31 Temmuz tarihindeki saldırıdan üç hafta sonra Gazze Şeridi'ndeki bombardımanda Haniye'nin korumaları hedef alındı.
Al Jazeera muhabiri Tarık Ebu Azzum, Şati mülteci kampındaki saldırıda Haniye'nin yedi kişisel korumasının hayatını kaybettiğini bildiriyor.
Demokrat Parti kongresinde kürsüye çıkan ABD lideri Kamala Harris'e tam destek verdi, Gazze Şeridi'ndeki savaşı bitirecek ateşkes için çalıştıklarını söyleyip dışarıdaki gösterileri yorumladı.
Sınırı aşan kamikaze silahlı insansız hava aracı sürüsünün bir İsrail üssünü vurup askerleri öldürmesi, kuzey cephesindeki savaşı Hizbullah'ın kalesi Bekaa Vadisi'ne taşıdı.
İsrail jetleri Pazartesi akşamı Lübnan-Suriye sınırındaki Bekaa'yı bombardımana tuttu. Uluslararası haber ajansı AFP, İran destekli gruba yakın bir kaynağa dayandırdığı haberinde İsrail savaş uçaklarının Hizbullah'a ait silah depolarını hedef aldığını bildirdi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde hava saldırısı sonrasında gökyüzüne alev toplarının yükselip geceyi aydınlattığı ve devasa duman bulutlarının oluştuğu görüldü. İsrail, silah depolarının vurulmasıyla diğer patlamaların tetiklendiğini söylüyor.
Bekaa Vadisi İsrail sınırına kuş uçuşu 100 kilometre uzaklıkta ve 8 Ekim'den bu yana devam eden sınır çatışmasında daha önce de birkaç kez hedef alındı. Bölgenin İsrail işgali altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri'ne mesafesi ise, 70 kilometre.
Bekaa'dan hemen sonra İsrail jetleri Lübnan'ın güneyindeki Taybe ve El Mensuri'de de hava saldırıları gerçekleştirdi.
Salı sabahı ise İsrail'in kuzeyindeki yerleşimlerde hava saldırısı sirenleri çaldı, ordu Golan Tepeleri ve Yukarı Celile'ye Hizbullah'ın 40 roket ateşlediğini bildirdi. Hizbullah füzelerinin bazıları hava savunma sistemleri tarafından engellendi.
Dakikalar sonra Hizbullah'ın 15 roket daha fırlattığı duyuruldu.
BEKAA'DA EN AZ SEKİZ YARALI
Lübnanlı yetkililer, Hizbullah'ın en güçlü olduğu bölge olan Bekaa'daki İsrail saldırılarında en az sekiz kişinin yaralandığı bilgisini verdi. Yaralılardan altısı Lübnan, ikisi Suriye vatandaşı.
İsrail'in Pazartesi günü Akdeniz kıyısındaki Sur kentinde bir aracı hedef aldığı silahlı insansız hava aracı (SİHA) saldırısında da en az bir can kaybı var.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah, sınıra yakın konumdaki Hula'da gerçekleşen bir diğer saldırıda iki savaşçısının öldüğünü doğruladı.
Pazartesi günü Lübnan sınırına sızmaya çalışan İsrail birliklerini püskürttüğünü duyuran Hizbullah, Yaara ve Akra'da iki İsrail üssüne kamikaze silahlı insansız hava araçlarıyla eş zamanlı saldırdı. Hizbullah'ın açıklamasına göre, söz konusu üslerde birçok İsrail askeri öldürüldü.
İsrail jetleri ise başkent Beyrut'un üstünde güpegündüz ses duvarını aşarak uçtu, bombardıman sesine benzeyen gürültü çığlıkların yükselmesine neden oldu.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın sağ kolu Fuad Şükür'ün 30 Temmuz akşamı Beyrut'ta İsrail suikastına uğraması, onuncu ayı çoktan dolan çatışmayı topyekun bir savaşa çevirme riski taşıyor. İran destekli grup henüz Şükür için bir misillemede bulunmadı ancak İran ve diğer bölgesel müttefikleriyle birlikte intikam alacağını birçok kez yineledi.
LÜBNAN TELEVİZYONU: MİSİLLEMENİN ÖNÜ AÇILDI
Lübnan televizyonu El Cedid, Pazartesi günü ekrana taşıdığı haberinde ateşkes müzakerelerinin başarısız olması üzerine Hizbullah'ın misilleme için önünün açıldığını aktardı.
Habere göre, ateşkes müzakerelerini baltalamakla suçlanmak istemeyen grup görüşmelerin sona ermesini bekledi ve şimdi kısıtlamalardan kurtuldu. El Cedid televizyonu, Hizbullah'ın Fuad Şükür suikastına yanıtının hazır olduğunu ve zamanlamanın beklendiğini de ekledi.
8 Ekim'de başlayan çatışmasında Hizbullah 400'den fazla üyesini kaybetti, İsrail saldırıları aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin de olduğu 132 sivili katletti.
Dokuzuncu kez Orta Doğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Tel Aviv'deki randevularının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Washington'ın ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı.
Hamas'ın da aynısını yapması çağrısında bulunan Blinken, ABD'nin teklifini 'köprü kurucu' olarak tanımlıyor.
Demokrat Parti'nin kongresinde konuşan ABD lideri Joe Biden da, savaşı bitirmek için çalışmaya devam edeceğini belirtip birkaç gün önce bir anlaşma önerisi yaptığını söyledi.
Washington önerinin boşlukları kapattığını savunurken, içerik henüz net şekilde bilinmiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Netanyahu'nun 'kalıcı ateşkes'i kabul edip etmediğinin sorulması üzerine kaçamak yanıt verdi.
Gazze Şeridi'ni 2007 yılından bu yana yöneten Hamas, geçen hafta Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşen müzakere turuna katılmadı.
Hamas yöneticisi Usame Hamdan, masaya getirilen yeni teklifin birçok belirsizliğe neden olduğunu belirtip ABD'ye tepki gösterdi. Usame Hamdan ayrıca, Hamas'ın yeni lideri Yahya Sinvar'ın müzakerelerin her aşamasında karar alma sürecinin bir parçası olduğunu söyledi.
Wall Street Journal ise, Sinvar'ın ateşkes müzakerelerinin son turunun İsrail'e zaman kazandırmak için bir blöf olduğunu düşündüğünü ileri sürdü.
Müzakereler bu hafta bir diğer arabulucu Mısır'ın başkenti Kahire'de devam edecek. Antony Blinken da İsrail'den sonra Kahire ve Doha'ya uçacak.