21.02.2022 - 06:50 | Son Güncellenme:
Nazlı Erdol / Milliyet.com.tr - Denizlerin belki de en korkutucu canlıları köpek balıkları. Kimileri için Peter Benchley'nin 1974 tarihli Jaws kitabından, büyük bir çoğunluk içinse Steven Spielberg 1975'te bu kitabı beyazperdeye uyarlayarak aynı adlı filmi izleyici ile buluşturduğundan beri... Güçlü çeneleri, jilet gibi keskin, çarpık dişleri ve ürkütücü ifadeleriyle hem hayranlık uyandıran hem de bir o kadar korku unsuru olan köpek balıkları, geçtiğimiz çarşamba günü gerçekleşen saldırıyla yeniden gündemde.
Avustralya, 60 yıl sonra meydana gelen ilk ölümcül büyük beyaz köpek balığı saldırısıyla tam anlamıyla dehşete düştü. Görgü tanıklarının çektiği videolar, kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Korkunç görüntüler hızla viral oldu ve dünyanın dört bir yanında izlendi. Sidney'de meydana gelen saldırıda, köpek balığı tarafından öldürülen kişinin kimliği dün belli oldu. Yapılan incelemeler sonucunda hayatını kaybeden kişinin, 35 yaşındaki İngiliz bir göçmen olduğu belirlendi.
HAYIR ETKİNLİĞİ İÇİN ANTRENMAN YAPIYORDU
35 yaşındaki Simon Nellist, geçen çarşamba öğleden sonra Sidney'in doğusundaki Little Bay yakınlarındaki Buchan Point'te dört metre uzunluğundaki yırtıcı tarafından saldırıya uğradı. Bu hafta sonu düzenlenmesi planlanan hayır amaçlı bir "okyanusta yüzme etkinliği" için antrenman yapan Simon, korkunç saldırının hedefi oldu. Genç adamın cansız bedeni bir saat sonra bulunurken, yüzme etkinliği ise iptal edildi. Etkinlik direktörü Robert Lloyd, "Organizasyon komitesi olarak, trajik bir şekilde aramızdan ayrılan yüzücünün ailesine en içten baş sağlığı dileklerimizi ve dualarımızı iletiyoruz" dedi ve ekledi: "Yüzücüye ve ailesine duyduğumuz saygıdan ve Randwick Belediyesi ve deneyimli, kıdemli Surf Life Saving personeliyle yaptığımız geniş istişarenin ardından yüzme etkinliğimizi iptal etmenin uygun olduğuna inanıyoruz."
Deneyimli yüzücünün İngiltere'de ailesi ve Sidney'de evlenmek üzere olduğu bir nişanlısı olduğu ortaya çıktı. Simon, şoke olmuş arkadaşları tarafından macerayı seven ve etrafındaki herkesin hayran olduğu bir adam olarak nitelendirildi.
'ONUNLA BAĞLANTILI HER ŞEY OKYANUSLA BAĞLANTILI'
Simon'ın arkadaşlarından Della Ross, Seven News'a yaptığı açıklamada "Simon'la bağlantılı olan her şey okyanusla da bağlantılı" dedi ve ekledi: "Bu korkunç haberi aldığımızdan beri üzerimden kamyon geçmiş gibiyim çünkü o bu dünyayı hafifleten insanlardan biriydi."
Nellist'in sosyal medya paylaşımları, okyanusun tadını çıkarırken ve paraşütle atlama gibi heyecan verici aktiviteler yaparken çekilmiş maceralarla bezeli fotoğraflarıyla dolu. Simon ayrıca, öğrencilerine okyanusa saygı duymalarını söyleyen deneyimli bir dalış eğitmeniydi. Della Ross, "Suyu severdi, dalmaya bayılırdı" diyerek arkadaşının okyanus sevgisini anlattı.
Nellist, Little Bay Plajı ile Malabar arasında her yüzdüğünde potansiyel tehlikelerin farkındaydı ancak yine de haftanın neredeyse her günü düzenli olarak yüzüyordu. Simon, daha önce Kogarah'taki bir tüplü dalış merkezinde dalış yapıyordu. Ross'un oğlu Dmitriy, buradaki Brighton Le Sands'te serbest dalış yaparken boğularak hayatını kaybetmişti. Bu durum Simon'ı derinden sarsmıştı.
DİKEY OLARAK SALDIRDI
Simon'ın diğer arkadaşları, 35 yaşındaki maceraperestin nişanlısıyla birlikte Wolli Creek'te yaşadığını ve çiftin yakındaki Plus Fitness 24/7 spor salonunun müdavimleri olduğunu söylüyor.
Bondi ve Cronulla arasındaki onlarca plaj, dün kapatıldı ancak daha fazla köpek balığı görülmediği için bugün açılması planlanıyor.
Görgü tanıkları, Simon'ın cesedini okyanusa sürüklemeden önce, büyük beyazın "dikey olarak saldırdığını" ve suya "araba gibi düştüğünü" gördüklerini anlattı. Yetkililerin köpek balığını öldürmeyi planladıklarına inanılmıyor ve bunun yerine olay yerinde kurulan tuzaklarca yakalanırsa ana karadan uzaklaştırılacak.
'FOK SANMIŞ OLABİLİR'
Korkunç saldırı düzinelerce yüzücü, kürek sörfçüleri ve kaya balıkçılarıyla dolu ana plaja sadece 150 metre uzaklıkta gerçekleşti. Bir hayvan refahı savunucusu çarşamba günkü saldırıdan sorumlu köpek balığının, kurbanını muhtemelen çaresiz bir fok sandığını iddia etti. Humane Society International'dan Lawrence Chlebeck, vahşi saldırının inanılmaz derecede nadir olduğunu vurguladı. Köpek balığının saldırıya başladığında dalgıç giysisi giyen Nellist'i fok zannettiğine inandığını ifade etti. Chlebuck, "Bir köpek balığının bir insana böyle saldırdığını görmek çok sıra dışı" dedi ve ekledi: "Normalde ısırığı ölümcül değildir. Ne olduğunu anlamak için ısırırlar, insan olduğunu anladıklarında onu bırakırlar."
30 yılı aşkın süredir profesyonel dalgıçlık yapan Su Ürünleri Yüksek Mühendisi ve WWF Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Hakan Kabasakal da bu görüşe katılıyor. Kabasakal, "Köpek balığı yüzücüyü fok sanmış olabilir. Eğer saldırgan gerçekten büyük beyaz ise, bu türün kıyılarda fok sürülerine saldırdığını hatırlatmak gerekir. Çünkü yağlı ve zengin bir et, köpek balığı bir fokla beslendiğinde birkaç hafta beslenmesine gerek kalmıyor. Köpek balıklarının ilk ısırığı avı anlama ısırığıdır. Ancak bu bile insanda büyük ve ölümcül bir yara açıyor. Avustralya için sürpriz bir saldırı sayılmaz" ifadelerini kullandı.
60 YILDIR İLK KEZ OLDU
Bu, neredeyse 60 yıl içinde Sidney'deki ilk ölümcül köpek balığı saldırısıydı. Chlebuck, Avustralya'nın geçen yılki artışa rağmen 70'lerden bu yana yılda yalnızca 1.2 ölümcül saldırı gerçekleştirdiğini söyledi. Bununla beraber büyük beyaz köpek balığı saldırılarının çoğunun genç hayvanlar tarafından gerçekleştirildiğini ekledi. Chlebuck, ayrıca yakındaki balıkçıların canlı yem kullanarak yanlışlıkla köpek balığını kıyıya çekmiş olabileceğinden endişe ettiğini ifade etti ve ekledi: "Suda kanlı olan her şey köpekbalıklarını çeker. Kimseyi suçlamıyorum ancak bu, rastgele nadir saldırıları anlamlandırmaya çalıştığımızda bakabileceğimiz bir nokta."
AĞLARI NASIL AŞABİLDİ?
Köpek balığı uzmanı Hakan Kabasakal da, "Saldırının birçok sebebi olabilir" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Avustralya, köpek balığı saldırılarının dönem dönem yaşandığı bir bölge. Kıyıda denize girenlerin güvenliği için açıklara gerilmiş koruma ağları bulunuyor. Ancak buna rağmen sıklıkla köpek balığı ve insan karşılaşması yaşanıyor. Köpek balığını kıyıya kan çekmiş olabilir. Bazı köpek balığı türlerinin örneğin boğa köpek balığı gibi türlerin kışkırtılmadan da saldırdığı biliniyor. Bölgenin yerleşik araştırmacıları açıklama yapmadan bizim söz söylememiz spekülasyondan fazlası olmaz, ancak tahminde bulunabiliriz. Kesin bir şey söylemek mümkün değil."
BBC News'dan Frances Mao ise, Sidney plajlarının yaklaşık 100 yıla yakın bir zamandır ağlarla korunduğunu hatırlattı ve plajların en kalabalık olduğu hafta sonlarında ayrıca helikopterler ve insansız hava araçlarıyla izlendiğini belirtti. Köpek balığının plajların açığına yerleştirilen ağlar ve diğer önlemleri nasıl aşabildiği ise şu anda bilinmiyor.
Avustralyalı bir köpek balığı uzmanı, saldırıyı 'özellikle kötü' ve son 30 yılda sadece 10 ila 12 kez görülen türden olarak nitelendirdi. Polis, Bronte, Tamarama, Bondi, Coogee, Clovelly, Sth Maroubra, Little Bay, Malabar/Long Bay, La Perouse, Wanda, Elouera, Nth Cronulla ve Cronulla dahil olmak üzere Sidney'in doğu ve güney kıyı şeridindeki plajların 24 saat süreyle kapatıldığını duyurdu. Little Bay'de perşembe sabahı yüzerken görülen bir adam polis tarafından sudan çıkarıldı.
BALIKÇILARA SUÇLAMA
Bölgenin yerlileri, saldırıdan birkaç saat saat sonra sosyal medyadan balıkçılara ateş püskürdü. Kayalıklardan balık avlayanların, köpek balığını kıyıya çekmiş olabileceğini söyleyen yerliler, "Muhtemelen bu bölgeyi yemlemek balıkları cezbetti, köpek balığı da bölgeye geldi. Şüphelenmeyen yüzücü ve kurtarma ekipleri için korkunç bir durum" diye konuştular. Bir diğer sosyal medya kullanıcısı da "Balık tutmak köpek balığını kıyıya yaklaştırmış olmalı. Yüzücünün hiç şansı yoktu" diye yazdı.
Sörf cankurtaranları ve helikopterle olay yerini izleyen görevliler, köpek balığının ortadan kaybolduğunu doğruladı. NSW Surf Life Saving CEO'su Steven Piarce, "O bölgede herhangi bir köpek balığı tespit etmediler" ifadelerini kullandı.
'SALDIRI RASTGELE OLABİLİR'
Ancak profesyonel balıkçı Joe Smythe, Daily Mail gazetesine yaptığı açıklamada, Buchan Point'in şimdiden köpekbalıkları için ideal bir yer olduğunu ve eğlence amaçlı balıkçılığın yasaklanması çağrılarının 'histeri' olduğunu söyledi. Smythe, "Dün oradaydım ve yem balığı sürüsü yüzünden bölgede kuşlar vardı. Balık tutmanın bununla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum, bu saldırılar genellikle rastgele. Bu kişi yıllarca her gün orada yüzdü. İnsanlar sadece suçlayacak bir şeyler arıyor" ifadelerini kullandı.
Hakan Kabasakal da saldırının rastgele olma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekti ve "Hayvan sadece oradan geçiyor da olabilir. Onların av rezervleri vardır, belli bölgelerde yüzerler. Potansiyel agresif bir türle karşılaştığında da saldırganlaşabilir. Yüzücüyle ilgili bazı detayları bilmek de önemli. Belki bandajla suya girmişti. En ufak bir kan sızıntısı bile köpek balığının dikkatini çekmeye yeterli" yorumunu yaptı.
ARAMA BAŞLATILDI
Saldırıdan birkaç dakika sonra kaybolan katil köpek balığı için yoğun bir drone ve deniz araması başlatıldı. Saldırının görüntüleri de bazı sosyal medya hesaplarında yayınlandı. Görüntülerde suyun kandan kırmızıya döndüğünü, avcının okyanusta çırpındığını ve kurbanını su altında sürüklediğini gösteriyor. Tüm bunlar olurken kayalıklardaki bir balıkçı çaresizce ve dehşet içinde olayı izliyor.
Olay yerine gelen balıkçılardan biri, yaralarının ölümcül olduğu hemen anlaşıldığı için adamı kurtarmak için yapabilecekleri bir şey olmadığını söyledi. Gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sadece 'Ah!' sesini duyduk ve sonra havada büyük bir köpek balığı vardı, tamamen havadaydı ve ve adama çok, çok hızlı çarptı. Hiçbir şey yapamadık" dedi.
Little Bay ve Malabar sahilleri arasında kaya balıkçılığı ve zıpkınla balık avı için popüler bir nokta olan Buchan Point'teki bu olay, Sidney'de 1963'ten bu yana yaşanan ilk ölümcül köpek balığı saldırısı oldu. Acil servis çalışanları ve cankurtaranlar kurtarma helikopterleri, tekneler ve jet-skilerle olay yerine hücum etti, yüzücüyü ve yırtıcıyı bulmak için kapsamlı bir arama yaptı.
'ZARAR VERMEYE NİYETLİYDİ'
NSW Surf Life Saving CEO'su Steven Piarce, Daily Telegraph'a yaptığı açıklamada, "Elimizden gelenin en iyisini yaparak plajların tehlikelerden arındırıldığından emin olmamız gerekiyor, bu yüzden bugün o bölgeyi gözetlemeye devam edeceğiz. Hafta sonu cankurtaran helikopteri uçmaya devam edecek" ifadelerini kullandı. Pierce, ayrıca "Birine saldırmak için bekleyen büyük bir köpek balığı varsa, herhangi bir köpek balığı ağının bu saldırıyı engelleyeceğini sanmıyorum" dedi ve ekledi: "Devriye yaptığımız 10 seferden dokuzunda köpekbalıkları görüyoruz ve genellikle sadece yüzerek geçiyorlar... Trajik bir şekilde bu köpek balığı zarar vermeye niyetliydi."
TÜRKİYE'DE KÖPEK BALIĞI SALDIRILARI
Peki Türkiye kıyılarında köpek balığı saldırısı riski var mı? "Türk sularında 36 köpek balığı türü ‘doğrulanmış’ olarak var" diyen Hakan Kabasakal, en yakın tarihli saldırının 2019 yılında gerçekleştiğini ve güneydeki bir balık çiftliğinden iki dalgıcın kum köpek balıklarının saldırısına uğradığını anlattı.
"Ölü balıkları temizlemek için denize giren dalgıçlar, ortada besin uyaranı olduğu için ve koşullar oluştuğundan köpek balıklarının saldırısına uğradı" diyen Kabasakal sözlerine şöyle devam etti: "Bunlar aslında gayet normal. Yirminci yüzyılın ilk üç çeyreğinde yani özellikle 1930 ila 1950 yılları arasında bizim kıyılarımızda da saldırılar oluyordu. 1930'larda başlayan bu saldırılar genellikle el oltasıyla orkinos avlayan balıkçıların av ve teknelerine yönelikti. Köpek balıklarının saldırıları birebir insana yönelik değil. Aslında hayvan denizdeki avına saldırıyor."
Denizlerimizde köpek balığı görmenin gayet normal olduğunu ifade eden Kabasakal, "Gökyüzünde kuş gördüğümüzde şaşırıyor muyuz? Nasıl ki buna şaşırmıyorsak denizlerimizde de köpek balığı görünce şaşırmamak gerekiyor. Neticede biz bu gezgenin sahibi değiliz, insan Dünya'da yaşıyor. Dünya'nın yaşamaya odaklı bir gezegen olması gerek. Burası milyonlarca canlı türünü barındıran bir ekosistem. Tepe yırtıcıları ekosistemden çıkarırsanız doğanın dengesi bozulur ancak insanı çıkarsanız hiçbir değişiklik olmaz. Çünkü ekosistemdeki canlılar arasında Dünya'ya zarar veren sadece insan. Son bir asırda atmosfere bıraktığımız sera gazı, bize köpekbalıklarından çok daha büyük zarar veriyor" diyerek sözlerini noktaladı.