“Mary Poppins’te güven ve sihir birlikte”

P.L. Travers’ın aynı adlı, klasikleşmiş çocuk edebiyatı serisine dayanan 1964 yapımı fantastik müzikal film “Mary Poppins” geri dönüyor. Filmin ana karakteri olan, gerçeküstü güçlere sahip tatlı dadı Mary Poppins rolü ise bu kez Altın Küre ödüllü oyuncu Emily Blunt’a emanet. “Mary Poppins: Sihirli Dadı” adıyla dün itibarıyla vizyona giren filmde Blunt’a eşlik edenler arasında Meryl Streep, Colin Firth, Lin-Manuel Miranda var. “Şeytan Prada Giyer” ve “Aşk Yazım” filmleriyle tanınan bol ödüllü oyuncu Blunt’la, hayat verdiği Mary Poppins karakterinden filmin çekimlerine uzandık.

- İlk Mary Poppins filmini hatırlıyor musunuz?

İlk filmi izlediğimde sanırım 6-7 yaşlarında olmalıyım. Mary Poppins’in sıradan şeyleri etkileyici hale dönüştürdüğünü ve çocukların hayatlarına nasıl neşe kattığını görünce filmden büyülendiğimi hatırlıyorum. Bence bu filmi izleyen her çocuk onun disiplin anlayışına güven duyup her şeyi yeniden düzelteceğine inanmıştır. “Mary Poppins” denilince anılarımıza kazınmış olan onun bu sihir ve güveni bir arada hissettirmesidir.

- Sizce ilk filmin ruhu bu filme de geçti mi?

Bence orijinaline sadık kalmak için çok dikkatli davrandık, ayrıca bu bir sonraki bölüm ve benim versiyonum. Dolayısıyla 1964’te Julie Andrews’ün son derece parlak bir şekilde sahneye taşıdığı Mary Poppins’in ötesinde benim onu nasıl yorumladığım. Bununla birlikte yönetmen Rob Marshall’ın bu filmin birçok kişi üzerindeki büyük etkisini gözettiğini ve bu yüzden ilk filme saygı gösterdiğini düşünüyorum.

- Karekteri kendinize özgü yorumlamak için neler yaptınız?

Çocukluktan bazı hatıralarım vardı filmle ilgili. Andrews’ün Mary Poppins versiyonunun detaylarından çok, benim filmden nasıl etkilendiğimle ilgili... Elbette tüm kitaplarını okudum, ki bu hikayeler 1930’lu yılların daha karanlık bir arka plana sahip dönemlerinde kurgulanmış ama bir yandan da Mary Poppins bu sayfalardan fırladı. O kadar gizemli, kaçık, komik ve mağrur ki, bütün bunları oynamak çok zevkliydi.

- P.L. Travers’ın Mary Poppins serisinde kaç kitap var?

Sekiz tane var ve art arda değiller. Bir dizi kısa hikayeden oluşan maceralar... Rob Marshall ve David Magee öyküyü kaleme alırken bu maceraların en güzel anlarından yararlandılar.

- Yönetmen Rob Marshall nasıl bir yaklaşımla size bu rolü teklif etti?

Benimle fikrini paylaştı, kesinlikle çok heyecanlıydı, sonuç itibariyle Mary Poppins birçok açıdan Disney’in en değerli varlıklarından. “Bunu çok yapmak istiyorum ve sadece seninle yapmak istiyorum” dedi. Benim için çok onurlandırıcı, heyecan verici ve korkutucuydu... Benim yeni bir işi ele alırken duyduğum her şeydi ve yeni bir işe başlarken duymak istediğim biraz da bu korku duygusuydu.

- Sizce Rob Marshall neden bu filmi yönetmek için en iyi kişi?

Rob insanları moleküler düzeyde anlayan biri. İnsanların kalplerini anlıyor. O doğuştan o kadar müthiş, umut dolu, sofistike ve zarif ki, filmi bilgisayar teknolojilerine dayalı bir Mary Poppins versiyonu olarak yorumlamayacağını biliyordum. Bu klasik bir şey olacaktı; çünkü Marshall böylesine büyük bir öyküyü nasıl güzel bir şekilde anlatacağını biliyordu. Aslında filmin pratik bir şekilde çekilmiş büyük bir Hollywood filmi olduğunu söyleyebilirim. Bilgisayar teknolojilerinin olmadığı o eski günlere geri dönüş gibi. Her sahne öyle güzel tasarlanmış ki, her şey çok gerçekti ve bence bu duygu filmdeki herkese geçti. Hepimiz bunun içindeki büyüyü keşfettik. Örneğin Meryl Streep’in benim kuzenim Topsy’yi oynadığı bir bölüm ters odada geçtiği için gerçekten bir ters oda yarattılar. İnanılmazdı. Filmi izleyince bunları hissedebiliyorsun çünkü teknolojiye dayanan ve izleyicinin soğuk bulacağı türden görüntüler değil.

- “Mary Poppins” sizin için ne ifade ediyor?

Filmin kendi döneminin en iyi birleştirici gücü olduğu söylenir. Bence birçok anlamda bu tam da şu an ihtiyacımız olan şey. Çok hassas zamanlardayız. Endişelendirici bir dönem ve bence bu film kesinlikle çok samimi; eşimin dediği gibi bir neşe bombası. O kadar duygu dolu ki, bunun gibisinin olmadığını düşünüyorum. Bence insanlar böyle bir deneyime ne kadar ihtiyacı olduklarının farkında bile değiller.

- Bu film sizin için nasıl bir deneyim oldu?

Kesinlikle hayatımın bir dönemini tanımlayan bir deneyim ve öyle kalacak. Böyle birini oynamak, böyle bir ekiple çalışmak ve böyle bir işin üretilmesi o kadar benzersiz ki, benim için her daim özel ve kıymetli olacak.

“Geri dönmesi Michael’la ilgili”

- İlk filmden sonra Mary Poppins’i geri getiren ne?

Fragmanda Michael Banks’in bana “Seni buraya ne getirdi?” sorusu var ve cevabım “Buraya ilk getiren şeyin aynısı. Buraya Banks’in çocuklarına bakmaya geldim” oluyor. Sonra çocuklar “Biz mi?” diye soruyor ve ben de “Ah evet siz de” diyorum. Yani aslında Michael ile ilgili... O aslında anahtar kişi. Çocuklara annelerinin yokluğunda birer yetişkin gibi davranmaları gereken zamanda ve babalarının dağıldığı dönemde biraz avuntu, rahatlama ve sihir getirmiştir. Ama gerçekten Michael’la ilgilidir her şey. Bence o nedenle geri döner.

Meryl Streep kuzeni rolünde

- Ekipte Meryl Streep de var. O nasıl bir karakterle karşımıza çıkacak?

Meryl, küçük bir tamir dükkanı işleten, Doğu Avrupa kökenli kuzenim Topsy’yi oynuyor. Uçuk kaçık, renkli bir karakter. Aramızda biraz çekişmeli bir ilişki var ve bunu oynamak gerçekten çok eğlenceliydi. Filmde, tamir etmesi için dükkanına bir şey götürüyoruz ve tüm dünyası alt üst oluyor, bu yüzden de Jack ona Altüst-Topsy lakabını takıyor.

54 yıl sonra

1964’te fantastik müzikal olarak çekilen, Disney yapımı “Mary Poppins” filminin başrolünde Julie Andrews yer almıştı. Film, 13 Oscar’a aday olarak Disney’i rekora ulaştırmış ve Andrews’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü de getirerek toplamda 5 Oscar kazanmıştı. 2013’te ise ABD’nin Ulusal Film Arşivi tarafından “kültürel, tarihi ve estetik açıdan önemli” bulunarak korumaya alındı.

Mary PoppIns: Sihirli Dadı /Mary PoppIns Returns

Yönetmen: Rob Marshall

Senaryo: David Magee

Oyuncular: Emily Blunt, Meryl Streep, Lin-Manuel Miranda, Colin Firth, Emily Mortimer, Ben Whishaw, Julie Walters