Cadde“KÜÇÜKKEN BEN...”

“KÜÇÜKKEN BEN...”

06.04.2012 - 20:07 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin başarılı rocker’ları, ‘Tempo’ dergisinin bu ayki sayısına çocukluklarını anlattı. Ailelerinin koyduğu yasakları ve yapamayıp içlerinde kalanları özetleyen şarkıcılar, verdikleri pozlarla çocukluk yasaklarını çiğnediler

“KÜÇÜKKEN BEN...”

Rocker” dediğimiz, dünyanın her yerinde birbirine benzer. Karakterli, omurgalı, başına buyruk, yasak tanımaz. Hatta çocukken bile. Ya gitar çalmak için dersleri sallar, ya çatal kaşıkla sofrada davul çalar, ya da grup kurup okulu toptan asar. Müzisyen değilse bile kıyafeti, görünüşü, tarzı farklıdır. Sokakta küfür, bazen de dayak yer, umursamaz; inandığını yapar. Bildiğimiz hikayeler hep böyle. Fakat adı üzerinde, hepsi de hikaye. Peki gerçek nasıl?


MELiH BALTA

KİRİ, PASI, DAĞINIKLIĞI HİÇ BİTMEDİ

Son günlerde en çok konuşulan rock grubu Neyse’nin gitaristi Melih Balta, bir rocker’daki en spesifik özellikleri bünyesinde barındırıyor. Kir, pas, çamur içinde, ayakkabılarıyla eve girip annesinden sürekli fırça yiyen, evi de, odasını da hep dağıtan Melih Balta, bugün yalnız yaşadığı evinde hâlâ dağınık ve rahat. Çocukluğunda evde istediği gibi yaşayamayan Balta, kendi evine ayakkabılarıyla giriyor ve tahmin edebileceğinizin çok üzerinde bir dağınıklık içinde yaşıyor. Bu halinden o kadar mutlu ki, ömür boyu böyle yaşayabileceğini söylüyor.



MELiS DANiŞMEND

“KIRMIZI OJEYİ BEŞ YIL ÖNCE SÜREBİLDİM”

2010’un sonunda solo albümle karşımıza çıktı. Müziği dingin olsa da, kendisi capcanlı, sürekli mutlu görünen, çekici bir kadın. Günlük hayatta makyajı pek sevmiyor ancak konu sahne olunca az da olsa makyaj yapıyor Danişmend. Çocukluğundan hatırladığı en büyük yasak, kırmızı oje. Babasının koyduğu bu ciddi yasağa öyle bir uymuş ki, ikiz kardeşiyle birlikte kırmızı ojeyi hayatlarından çıkarmışlar. Melis Danişmend, ancak beş yıl önce kırmızı oje diye bir şeyin olduğunu hatırlayıp sürmeye başlamış. Şimdi sahneye kırmızı tırnaklarıyla çıkıyor. Baba Danişmend’in tepkisiyse değişmiş değil. Sahne için olsa bile kırmızı ojelere biraz sinirleniyor.


ASLI (GÖKYOKUŞ)

HAYALİ TOPUKLU AYAKKABI GİYMEKTİ

Ailesi çok yasakçı olmadığı halde, hayat tarzı nedeniyle o çok istediği tuvaleti ve topuklu ayakkabıları bir türlü giyemedi. Çocukken komik duracak, genç kız olduğundaysa, bulunduğu ortamdan ötürü garip kaçacaktı. Deri, kot, mini etek, gömlek ve bluzu tercih etti. Fakat içine girdiği ortamlar ciddileştikçe, o da çok sevdiği gece kıyafetlerini ortaya çıkardı. En çok azar işittiği konuysa dağınıklığıydı. Çocukluğu boyunca annesi, eşyalarını asla toplamamasından şikâyet etti. Hele giyinirken, odası tam anlamıyla talan oluyordu. Aslı dışında kimsenin aradığını bulamadığı dağınıklığı bir süredir kalmadı. Hatta annesinin en şaşırdığı şey, kızının bunca yıldan sonra artık düzenli bir kadına dönüşmesi.


AYLiN ASLIM
GECE SOKAĞA ÇIKAMADI, SAHNEYE ÇIKTI
Rock piyasasının tepkili, o tepkisini de rahatça dile getiren rocker’ı Aylin Aslım. Sert görünüşüyle çok da etkileyici. Ama o da çocukken yasaklarla karşılaştı. Daha çok küçükken, anne ve babası Almanya’ya gidince, ağabeyiyle anneannesinin yanında yaşamaya başladı. Eyüp’te oturan anneannesi, çocuklar kendisine emanet edildiği için üstlerine daha fazla titredi; gece sokakta oynamalarını yasakladı. Uzun süre gece karanlıkta saklambaç oynamanın keyfini merak eden Aslım, bu isteğine sadece yazın ulaştı. Annesi ve babası, Aylin 10 yaşındayken İstanbul’a temelli dönse de, gece yasağı hep sürdü. 16’sında lisede okurken, Hayal Kahvesi’nde Yavuz Çetin, Kerim Çaplı, Batu Mutlugil ve Sunay Özgür’den oluşan Blue Blues Band’i izlemek için pencerelerden kaçıp çatılarda gezdi. 18’ine geldiğindeyse geceleri sahneye adım attı.


HAYKO CEPKiN

İLK DÖVMESİNİ, 9 YIL SAKLADI

Müzik piyasasına girdiği andan bu yana herkes dövmelerini, gözünü, sesini, müziğini ve brutal vokallerini konuştu. Pek çoğu birbiriyle bütünleşmiş, altı dövmesi var. Babasının Hayko’ya koyduğu yasak, 18’ine kadar dövme yaptırmamasıydı. 18’inci doğum gününde, sol omzuna ilk dövmeyi yaptırdı. Seçtiği figür, hayranı olduğu film ‘The Crow’un amblemiydi. İlginç olan, 18’inde yaptırdığı bu dövmeyi babasından tam 9 yıl saklaması. Babası, dövmeleri, Hayko 27 yaşındayken katıldığı bir televizyon programında gördü. Hemen arayıp, “Geçici mi, kalıcı mı?” diye sordu. Hayko “Kalıcı” dedi, konu da o gün kapandı.

Yazarlar