05.01.2016 - 10:06 | Son Güncellenme:
İlknur Zeynep Yakupoğlu’nun “Ben Denizde Bir Gemi” adlı türküsünün üzerine, Prof. Dr. İskender Pala tarafından filme özel olarak yazılan sözlerle yeniden düzenlenen “Ertuğrul” türküsünün; Tülay İbak imzalı klibi, sosyal medya üzerinden dinleyicilerle buluştu. Ertuğrul fırkateyninde hayatını kaybeden fedakâr askerler için bir anma niteliği taşıyan türkü; hem sözleri, hem de klibiyle büyük bir duygu yoğunluğu yaşatıyor.
Türkiye’nin en sevilen müzisyenlerinden Kubat; Türkiye ve Japonya arasındaki dostluğun pekişmesinde büyük rol oynayan iki tarihi olayı beyazperdeye taşıyan “Ertuğrul 1890” filmine özel olarak hazırlanan “Ertuğrul” türküsünü yeniden seslendirdi. 1890 yılında Japonya açıklarında batan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul’un hikâyesinin anlatıldığı sahnelerde askerlerin sesinden izleyiciyle buluşan türkü; fırkateynde görevli mürettebatın sıla özlemini, hasretliğini, hüznünü ve her şeyden önemlisi, büyük cesaretini dinleyenlere adeta yeniden yaşatıyor.
Kubat’ın, klip için etkileyici sesiyle yorumladığı “Ertuğrul” türküsü; İlknur Zeynep Yakupoğlu’nun “Ben Denizde Bir Gemi” isimli eserinin müzikleri üzerine, Prof. Dr. İskender Pala’nın film için yeniden yazdığı sözlerle düzenlendi. “Ertuğrul” türküsünün klibi ise; Mustafa Sandal, Murat Boz, Kutsi, Berkay, Gülşen, Ziynet Sali, Zeynep Dizdar gibi sayısız ünlü isme klip çeken yönetmen Tülay İbak’ın imzasını taşıyor. Filmden görüntülerin de yer aldığı klip, sosyal medya kanalları üzerinden dinleyicilerle buluştu.
“Ertuğrul 1890”; 1890 yılında Japon karasularında batan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul’un hazin hikâyesi ile 1985’te 215 Japon vatandaşının, Turgut Özal’ın talimatıyla THY tarafından İran-Irak savaşından kurtarılmasının çarpıcı gerçek öykülerini kurgusal bir senaryoyla aktarıyor. Dünya sinema tarihinin ilk Türk-Japon ortak yapımı “Ertuğrul 1890” sinemalarda!
“ERTUĞRUL 1890” HAKKINDA
Yapımcılığını Türkiye tarafında T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Japonya tarafında ise Ertugrul Film Partners yapım ortağı grubunun üstlendiği “Ertuğrul 1890”ın uygulayıcı yapımcılığını ise; Türkiye’de Böcek Yapım, Japonya’da TOEI şirketi yapıyor. Filmin geniş oyuncu kadrosunda Türkiye’den; Kenan Ece, Alican Yücesoy, Uğur Polat, Mehmet Özgür, Tamer Levent, Melis Babadağ, Murat Serezli, Deniz Oral, Hakkı Haluk Cömert, Cem Cücenoğlu, Erkan Pekbay, Mert Aygün, Alper Düzen gibi önemli oyuncular yer alıyor. Filmde ayrıca, Japon sinemasının en tanınmış oyuncularından Seiyo Uchino ve Shioli Kutsuna ile Naoto Takenaka, Yui Natsukawa, Toshiyuki Nagashima, Takashi Sasano, Yukiyoshi Ozawa rol alıyor. Yönetmen koltuğunda ünlü yönetmen Mitsutoshi Tanaka’nın oturduğu filmin; senaryosu Eriko Komatsu tarafından kaleme alınırken, senaryo ve tarih danışmanlığı Prof. Dr. İskender Pala tarafından yapıldı. Görüntü yönetmenliğini Tetsuo Nagata’nın yaptığı “Ertuğrul 1890”un sanat yönetmenliğini, Hakan Yarkın ile Hidefumi Hanatani üstlendi. Filmin çekimleri Japonya ve Türkiye’de toplam 4,5 ayda tamamlandı.
“Ertuğrul 1890” filmi; iki ülkenin tarihi açısından önemli bir yer tutan bu iki olayın yeni kuşaklara aktarılması ve böylece birbirinden binlerce kilometre uzakta bulunan iki ülkenin kadim dostluğunun hatırlatılması hedefiyle hayata geçirildi. 2011 yılında Japonya’da meydana gelen deprem sebebiyle bir dönem kesintiye uğrayan proje, daha sonra, her iki devletin de desteğiyle yeniden ivme kazandı.
1890 ve 1985 YILLARINDA TÜRK-JAPON İLİŞKİLERİNE DAMGA VURAN İKİ TARİHİ OLAY
1887 yılında bir Japon heyetinin İstanbul’a gelmesinin ardından, iade-i ziyaret olarak Japonya’ya gönderilmesi kararlaştırılan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul, İstanbul’a dönüş yolunda fırtınaya yakalanır. 1890 yılında bir Eylül günü, Kashinozaki Deniz Feneri’ne yönelen gemi; kayalıklara çarparak 600’ü aşkın mürettebatı ile birlikte sulara gömülür. Sahile yaralı olarak ulaşabilen 69 kişi, Japon köylüler tarafından uzun süre misafir edilir. Denizden çıkarılabilen 150 kadar ceset ise fener yakınına gömülür ve daha sonra buraya, Türk-Japon dostluğunu simgeleyen bir anıt dikilir.
İran-Irak Savaşı’nın sürdüğü 1985 yılında ise; Saddam Hüseyin’in emriyle, 24 saat içerisinde Tahran hava sahasının sivil uçaklar için dahi güvenli olmayacağı ilan edilir. Bu tehdit üzerine tüm Avrupa ülkeleri, derhal uçak göndererek vatandaşlarını Tahran’dan tahliye eder, ancak Japonya, bu süre içinde vatandaşlarını aldırmak için uçak gönderemez. Durumun kendisine ulaşması üzerine, dönemin başbakanı Turgut Özal; THY’ye hemen talimat verir ve bir uçak sabaha karşı havalanarak Tahran’a iner. Saddam Hüseyin’in tanıdığı sürenin dolmasına dakikalar kala İran hava sahasına giren kaptan pilot Orhan Suyolcu, ikinci pilot Ali Özdemir ve uçuş ekibi; İran’da çalışan Japonlar ve yanlarındaki 30 kişilik yaşlı turist grubundan oluşan 215 Japon vatandaşını kurtararak “Yüzyılın Kurtarma Operasyonu”nu gerçekleştirir.