İstanbul'un ortasında büyülü bir cennet; Polonezköy Bayram Bodrum'a yaradı, Saklıkent, eğlencenin yeni adı 'Efendy', İzzet'den Serdar'a ambargo, son magazin dedikoduları, Leonardo ve Josefin RestaurantNihayet haftasonu Polonezköy'e gittim. Gazetemizin yaşam sayfası editörü sevgili Ferhan, kocası Kayhan ve zeytin gözlü kızları Derin ile Kavacık Yolu üzerinde buluştuk. Benzin istasyonunda onları beklerken sevgili Demet Şener ile karşılaştım. Tam üç araba, yanında iki ağabeyi,
hamile yengesi ve yakın arkadaşları ile Saklıköy'e gidiyorlarmış. Son günlerde Demet Şener'i yakından tanıma olanağı buldum. Dünya şekeri, zeki, yüreği pırıl pırıl, ama saf bir güzel Demet. Ayaküstü bana Saklıköy'ün güzelliğinden söz etti. Aslında ne zamandan beri ben de bu görkemli yeri görmek istiyordum. Burnumuzun ucunda doğa sevgisini açığa çıkaran, şehirdeki mutsuzluğunuzu, İstanbul'un pisliğini, çirkinliğini unutmanızı sağlayan Saklıköy'ü havaların düzelmesiyle birlikte keşfe çıkacağım. Çünkü bu yorgunluk ancak öyle çıkar. Saklıköy, kısacak yaşamlarımızı uzatan bir sihir etkisi yapıyormuş. Çayırbaşı Şile'de olan Saklıköy, hafta sonları bol sürprizli mutfağıyla konuklarını ağırlıyormuş. Hem de ücretsiz olarak. Örneğin bugün, karalahana dolması, mısır çöreği ve köy yoğurdu ikram ediliyor. 17 Mart Cumartesi gözleme ve ayran, 18 Mart Pazar günü kokoreç, işkembe çorbası, tatlı, 25 Mart Pazar günü ise köfte, piyaz, kemalpaşa tatlısı, 1 Nisan'da da çiğ köfte, dürüm ve lahmacun partisi var. Ben geciktim, siz gecikmeyin. Telefon numarası (0212) 663 96 50. Gelelim Polonezköy'e. Oraya 10 yıl önce sık giderdim. Fotoğraf sanatının duayeni olan sevgili Erol Atar ve yakın dostlarımla oradaki küçük pansiyonlarda kalır, yürüyüşler yapar, kışın şömine çevresinde kestane patlatır, yazın mangal yapar, kendimize gelirdik, ama... Ah zaman... İnanın, bu yazıyı sizlere saat 23.00'de yazıyorum. İlk yazım bilgisayarda uçtu, kriz geçirirken görsel yönetmenimiz sevgili Saliha Pakel beni teskin etti. Polonezköy de gerçek anlamda bir yalancı cennet. Trafiğin olmadığı günlerde, TEM üzerinden Kavacık -Beykoz -Üsküdar sapağından döndükten
yarım saat sonra bu güzel yerdesiniz. Polonezköy, 1842 yılında, Polonya'nın Avusturya, Rusya ve Prusya tarafından işgali ve paylaşımıyla kuruluyor. Polonyalı Prens Adam Czartoryski, Osmanlı ordusuna katılıyor, savaş bitiminde de Polonezköy'e gelip yerleşiyor.
Sadece İstanbul değil, Türkiye genelinde ev pansiyonculuğunun en geliştiği yer olan Polonezköy, son yıllarda Muzaffer Kuşhan Kliniği ile daha da rağbet gören bir turizm cenneti haline geldi. Ünlü Macar bestecisi Franz Liszt, yazar Gustav Flaubert, Pierre Loti'nin de ziyaret ettiği Polonezköy'e girerken burnunuza çam ve çiçek kokuları geliyor. Zaten köy çam, kestane, gürgen, meşe ve köknar ağaçlarından oluşan bir orman alanı üzerinde kurulu. Buranın en gözde lezzet yerinin Leonardo Restaurant olduğunu Ferhan'dan öğreniyorum. Kiraz, ceviz, çam ağaçlarının gölgesinde,kuş cıvıltıları arasında yemeğinizi yiyorsunuz. Açık büfenin spesyalleri arasında 100 çeşit meze, soya soslu Leonardo böreği, böğürtlenli krep, karanfille tatlandırılmış ev yapımı vişne ya da ceviz likörü var. Fiyatlar ehven, hele İstanbul'a oranla çok ucuz. Telefon numarası (0216) 432 30 82. Burada kalınacak pansiyon ve oteller arasında Bolek (0216) 432 30 29, Melis (0216) 432 30 63, Hera (0216) 432 31 83 ve Country Club Otel (0216) 432 30 51 ile beş yıldızlı, hayli lüks olduğu söylenilen Polka'yı sayabilirim. Bir de Kamil ile Refi'nin yeri olarak anılan Josef'in Restoranı var. Sahiplerinden Refi Bayar eski cumhurbaşkanlarımızdan Celal Bayar'ın torunuymuş. Et ve tavuk burada kilo hesabına göre satılıyor. Ayrıca haftasonları küçük bir ücret karşılığında evinizden getirdiğiniz piknik sepeti ile burada keyif çatabilirsiniz. Telefon numarası (0216) 432 30 64. Tabii benim buraya asıl geliş nedenim, sevgili Rıfat Ababay ve Hasan Çakkalkurt ile eşi Türkan Hanım'ı ziyaret edip bayram tebriklerimi sunmaktı. Bu arada Ababay'ı acaip zayıflamış ve filmimim jönü olmayı haketmiş buldum. Bir süre Muzaffer Kuşhan'la da sohbet ettik. Maşallah yıllar Kuşhan'da iz bırakmadan geçip gitmiş. Çok şık ve bakımlıydı Muzaffer Hoca. Bu arada eski dostlarım, çok genç yaşta aramızdan ayrılan sevgili arkadaşım Yusuf Savaş'ın annesi Solmaz Teyze, kızkardeşi Şule, sevgili Sezer Güvenirgil, benim can arkadaşlarımdan Zerrin Özer'i gördüm, hepsiyle sohbet ettik. Hep birlikte, ayran eşliğinde, diyet yemekleri olan sandöviçlerden götürdük. Ama kuş kadar birşey. Çıkışta gözleme ile ikinci kahvaltımı yaptım. Polonezköy dönüşü gazetedeydim tabii. Yukarıda da belirttiğim gibi yazım uçunca saat 23.00'e kadar yeni yazı yüzünden süründüm. Çıkışta stresimi Karafaki'de attım. Baktım, bir masada, Demirbank'ın eski sahiplerinden Sema Çıngıllıoğlu'nun kocası Ömer Abacı kardeşleriyle birlikte doğum gününü kutluyor. Ama biraz buruktu, çünkü yanında Sema Hanım yoktu. Bir başka masada ise sevgili Dilek -Dursun Karadağ, Muazzez Ersoy, ünlü modacı Nur Yerlitaş ile eğleniyorlardı. Fazla kalamadım.
Serdar'a ambargo, Karaköy Lions'dan yeni bir hizmet Bu arada biz Karafaki'deyken İzzet'in telefonu çaldı, arayan şarkıcı Birol'du. Serdar Ortaç ve Hande Yener ile birlikte Karafaki'ye gelmek istediklerini söyledi. İzzet, Birol'a "Serdar Ortaç benim dükkanlarıma giremez. Ben ne kadar şarkıcıysam o da o kadar işletmeci olur" dedi. İzzet'i deştim, neden şuymuş. Efendim, İzzet Fashion Figaro'dan ayrılınca, Serdar, Cüneyt Kurt'a gidip işletmeye ortaklık teklif etmiş, karşılığında da haftanın belli günlerinde DJ'lik yapacağını belirtmiş. İşte bu teklif İzzet'in kulağına gidince kıyamet kopmuş. Şimdilerde İzzet, Serdar'a müthiş bir ambargo uyguluyor... Yanlarında olmayı o kadar çok isterdim ki. Fakat çok yoğun bir tempoyla çalışıyorum. Bu bayram, inanın iki günlüğüne bile olsa İzmir'e, babamın mezarını ziyarete bile gidemedim. Geçtiğimiz gün Rıhtım Karaköy Lions Kulübü Başkanı sevgili Semiramis Sekban, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, İstanbul Valisi Erol Çakır'ın karısı Mübeccel Çakır, Şişli Kaymakamı Hikmet Güryıldız, konsey başkanlarından Çetin Yıldırımakın ve sanatçı Oya Başar, Mecidiyeköy, Gülbahar, Esentepe semtlerinde açtıkları okuma -yazma kursundan mezun olan 150 kursiyere diplomalarını verdiler. Bayram armağanı olarak da Kathy- Vitali Hakko çiftinin armğanları olan eşarpları ve Güllüoğlu Baklavaları'nın sahibesi Nural Güllüoğlu'ndan da bayram tatlıları dağıttılar. Sekban bu anlamlı hizmetlerin devam edeceğini söyledi. Aslında ben de o gün bazı kursiyerlere diplomalarını verecekmişim ama kısmet, inşallah bir başka sefere.
Bayram Bodrum esnafına yaradıBayramın son iki günü Bodrum'da olacaktım. Ama Londra'dan beklediğim konuğum gelmeyince kaldım. Bu arada dedikoduları Keops'un ortaklarından sevgili Ali Sayar'dan aldım. Hayli hareketliymiş. Özellikle Küba, Türkbükü'nde Mey Restaurant, eski adı Dedikodulu olan Berdush, Aydan Adan'ın işletmeciliğini yaptığı Dar Kapı, Cafe İn, Hemero Disko iyi iş yapmış. Yonca Evcimik, Deniz Akkaya ve menajeri Özgür Aras, Emre Kütük, Murat
Aslan, Şehnaz -Mehmet Tuna, Zeynep -Ahmet Us, Yavuz Demir ve çıtır sevgilisi, bana göre Ankara'nın en zarif hanımefendilerinden Duriye Arsever ve kocası Nejat Bey, Manastır Oteli'nin sahipleri sevgili Sadri Ağabey ve zarif eşi Yüksel, Sema Çelebi, Serdar Ortaç, Kenan Doğulu, Ebru Cündübeyoğlu Bodrum'dalarmış. Evcimik yarı Bodrumlu olmuş. İstanbul'un trafiğinden, pisliğinden, gece yaşamının yozlaşmasından bıktığı için Bodrum'da stres atıyormuş. Bir akşam Ali Sayar, Emre Kütük, Murat Aslan, Altay'ın çalıştığı ve Erhan Güner'in sahibi olduğu Berdush'a gitmişler. Daha sonra masaya Deniz Akkaya ile Özgür Aras gelmiş. Hemen medya Deniz'i, Murat Aslan'a yakıştırmış. Nitekim Deniz de "Benim hiç erkek arkadaşım olmayacak mı? Yanımdaki herkesi sevgili diye bana yamıyorlar" diyor. Tabii ileride ne olur bilmem ama, benim bildiğim Demet Şener ile Deniz Akkaya iyi arkadaşlar. Ama nedense hep aynı adamlarla adları aşk dedikodularına karışıyor. Erdal Acar, Murat Aslan, Yılmaz Erdoğan gibi! Bu arada Galatasaray maçı nedeniyle Bodrum boşalmış, Serdar, Kenan ve Ali dönmüşler.
İstanbul geceleri 'Efendy' ile renklenecekEfendim, kısmetse 15 Mart 2001'de farklı mimarisi, mükemmel atmosferi ile Efendy Show Theater İstanbul gecelerine ve eğlence yaşamına kalitesiyle damgasını vurmaya hazırlanıyor. Bir aksilik çıkmazsa Maginal Moments'ın galasında ben de sizler adına olacağım ve dedikoduları nakledeceğim. Nurol Plaza Maslak'da hizmete giren Efendy Show Theater ile ilgili rezervasyonlarınızı yapmanız için telefon numarası (0212) 286 82 86. Efendim, bu pazar da bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun...
Yazara e-mail:
MAGAZİN