18.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:
Senem Aydın - senem.aydin@milliyet.com.tr
TRT 1’de ekrana gelen ‘Mehmetçik Kutlu Zafer’ dizisinde Fatma karakterini canlandıran Cansu Tosun, bu rolün hayatının güzel bir dönemine denk geldiğini söyledi. Bir yandan da ‘Anna’ ve ‘I Am You’ filmlerinin heyecanını yaşayan oyuncuyla, projelerini, Erkan Kolçak Köstendil’le mutlu evliliğini ve hayallerini konuştuk.
- İlk kez tarihi bir projede rol alıyorsunuz. ‘Mehmetçik Kutlu Zafer’ dizisinin hayatınızdaki yeri nedir?
Oyunculukta, karakterle birlikte kendinizle ilgili de bir keşif yolculuğuna başlıyorsunuz. Fatma, bunu sağladı. Öncesinde bu tarz roller çok az yazıldığı için oynama fırsatım olmamıştı. Daha aktif, vizyonu olan güçlü bir kadını temsil etmek çok hoşuma gitti. Ekiple de iyi anlaştık. Hikaye, 1915 yılında geçiyor, döneme ait birçok şeyi araştırıyorsunuz. Sorumluluk da hissediyorsunuz. Çünkü yaşanmışlık var içinde, gerçek bir hikaye anlatıyoruz.
- O yıllara merakınız var mıydı?
Çok yoktu açıkçası. Bir de Almanya’da okudum. Zaten şunu öğrendim ki, Kut’ül- Amare, Türkiye’de yeni yeni insanlara duyurulmaya başlandı, burada da aslında zaferden çok haberdar olmamışlar.
- Siz de canlandırdığınız Fatma gibi güçlü bir kadın mısınız?
Ben her kadının güçlü olduğuna inanıyorum. Sadece bastırılmış duygular ve keşfetmediğimiz karakter özelliklerimiz var. Erkek egemen toplumda kadınlarımızın o güçlü taraflarını bastırdıklarını düşünüyorum. Yıllar geçtikçe, yol aldıkça, Cansu da dönüşüyor ve değişiyor. 30 yaşındayım, bu rol hayatımın güzel bir dönemine denk geldi. Benim de kendimdeki güçlü tarafları keşfettiğim bir süreç... Çok mutluyum Fatma’yı oynadığım için. Zevkle ve heyecanla canlandırıyorum.
- 30’lu yaşlar nasıl?
Farkındalığınız ve idrak etme biçiminiz geliştikçe, 30 yaşında birtakım şeyler netleşiyor ve yerine oturuyor. Ben öyle hissediyorum ama tabii ki herkes için farklıdır.
- “Kendimdeki güçlü tarafı keşfettim” dediniz. Yıllar içinde nasıl bir değişim yaşadınız?
İnsanları gözlemledikçe, yaşadıklarınızdan ders aldıkça birtakım şeylere empati kurarak yaklaşabiliyorsunuz. Vereceğiniz kararlarda daha bilinçli davranabiliyorsunuz. 30 yaşımın en önemli katkısı, anda kalmayı öğrenmek oldu. Ne çok gerisi, ne de ilerisini düşünüyorum.
- Erkan Kolçak Köstendil’le evlilik nasıl gidiyor? Yeni hayatınıza kolay adapte olabildiniz mi?
Çok güzel gidiyor. Bir şey değişmedi.
- Çocuk istiyor musunuz?
Doğru zaman geldiğinde tabii ki, neden olmasın?
- Birbirinizin dizilerini izler misiniz?
Evet, oynadığımız bazı sahneleri izleyip, değerlendirme yapıyoruz.
'LUC BESSON'LA ÇALIŞMAK HAYALİMDİ
- ‘Anna’ filminde rol aldınız. Nasıl bir tecrübe oldu?
Ufak bir sahnem var. Güzel bir deneyimdi. 2019 yılında izleyeceğiz. Yönetmen Luc Besson’la çalışmak hayalimdi. Heyecanla bekliyorum. Bir kelime Rusça konuştum, diğer sahnem İngilizce’ydi. Bir casusu canlandırdım.
- ‘I Am You’ filminde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Orada Afgan bir kızı oynadım. O da aktivist yönetmen Sonia Nassery Cole’un filmi. Gerçek bir mülteci hikayesi. Mutluyum, geçtiğimiz sene iki tane güzel projede yer aldım.
- 21 yaşında Türkiye’ye geldiniz. Nasıl geçti bu dokuz yıl, şanslı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Şanslıydım. Çalıştığım yönetmenler, oyuncu kadroları... Benim için en önemlisi, rol aldığım insanlarla güzel vakit geçirmek ve tutkuyla sete gidebilmek. Çok şükür ki öyle projelerde oynadım. Ama ‘Bütün hayallerim oldu’ diyemem.
- Hayalleriniz arasında başka neler var?
Yeni kültürler tanımak, tüm dünyaya oynadığım filmler ve canlandırdığım karakterlerle dokunabilmek isterim. Evrensel olabilmek hayalim.
- Dizi dışında neler yapıyorsunuz?
Şan dersine başladım. Dansa devam ediyorum. Umarım sesimi projelerde de kullanabilirim.