Cadde'Bir çocuk daha istiyorum'

'Bir çocuk daha istiyorum'

18.05.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

İki ay önce oğlu Alex’i kucağına alan Eylül Öztürk, “Ara vermeden bir çocuk daha istiyorum. Bu bir döngü sonuçta, ikisi bir arada büyüsün” dedi.

Bir çocuk daha istiyorum

Eylül Öztürk, Kanal D’de her cumartesi saat 08.45’te ekrana gelen ‘Eylül Öztürk ile Hey Anne!’ programıyla izleyici karşısına çıkıyor. Sunucu, “İçeriğinde beslenme, sağlık, bebek bakımı ve aile psikolojisine dair her şey var” dedi. Sosyal medya fenomeniyle, anne olduktan sonra değişen hayatını ve projelerini konuştuk.

Haberin Devamı

Anne olduktan kısa bir süre sonra ‘Hey Anne!’ye başladınız... İlk teklif geldiğinde neler hissettiniz?
Hülya Hanım (Sepken), zaten ‘4 Kadın Zamanı’ programından yapımcım. Doğumdan sonra buluştuk ve konuştuk. “Eylül, sana bir anne-çocuk programı yapalım. Hazır anneliği de tattın. İnsanlarla paylaşabileceğin farklı bir alan var artık” dedi. Aslında proje oluşturuldu, biz öyle görüştük.

Bu programla birlikte anneler neler öğrenecek?
Doğru bilinen yanlışları uzmanlara sorarak öğretmeyi hedefliyoruz. Amacımız, sosyal medyayla televizyonun gücünü birleştirmek. Ara ara takipçilerime de, “Programda nelere yer vermemizi istersiniz?” diye soruyorum. Beslenme, sağlık, bebek bakımı, çocuk ve anne-baba psikolojisine dair her şey var.

Haberin Devamı

Anne olmayı siz de yeni yeni tecrübe ediyorsunuz. Nasıl gidiyor?
Acayip güzel bir duyguymuş. ‘Niye bu kadar beklemişim?’ diye düşünüyorum. Anne olduktan sonra farklı bir boyuta geçtiğimi hissettim. Daha sağduyulu oldum. Empati yeteneğim arttı. Hamileliğim boyunca öyle çok yüksek bir annelik duygusu hissetmedim ama doğduktan sonra içgüdü bu zannedersem, bambaşka şeyler yaşadım. Oğlumla beraber büyüyorum. Allah isteyen herkese nasip etsin.

Röportajdan önce “Ara vermeden bir çocuk daha istiyorum” dediniz...
Evet, bir çocuk daha istiyorum. Bu bir döngü sonuçta, ikisi bir arada büyüsün...

Eşiniz Kenan Öztürk nasıl bir baba, ilgili mi?
Çok iyi bir baba, gerçekten söz konusu çocuk olduğunda eşin kıymeti daha çok anlaşılıyor. Yani eğer doğru bir seçim yaptıysanız, size destekçiyse, rahatlıkla ikinci çocuğu düşünebiliyorsunuz. Baba faktörü çok önemli.

Alex ismini kim koydu?
Babası koyu Fenerbah-çelidir. Alex De Souza hayranı. En başından beri, ‘Alex olsun’ diyordu, hatta yeğeninin adını Alex koyacaktı ama kısmet çocuğunaymış (gülüyor).

Ev ve iş arasındaki dengeyi kurmak zor olmuyor mu?
Kayınvalidem, annem ve eşim hepsi yardım ediyor, bir yardımcımız da var. Bir de işe gittiğim zaman, çocuğumu götürmemezlik yapmıyorum, Alex her yerde benimle... Doğduğu ilk günden beri, sürekli fıldır fıldır benimle geziyor. Sadece fazladan bir bebek arabası ve bebek çantası taşımamız gerekiyor, onun dışında bir sıkıntı yok.

Haberin Devamı

Kariyerinize sunuculukla mı devam edeceksiniz?
Aslında öyle olmasını isterim... Oyunculuk çok güzel ama sunuculukta tamamen kendim olabiliyorum. İkisinin de kendine göre farklı ve güzel yanları var. Özellikle bu programda daha kendim gibi, özgür olabildiğimi hissediyorum.

Bir yandan da ‘Yetersiz Bakiye’ adlı tiyatro oyununa devam ediyorsunuz, hatta turnelere başlayacaksınız...
Çok sevilen bir oyun. Geçtiğimiz yıl iki sezon üst üste kapalı gişe oynadık. 400’üncü oyunumuzu da geride bıraktık.
Turneye gelince... Kenan, geçtiğimiz günlerde askere gitti, tarihi de belliydi zaten. Yokluğunda çok zorlanırım, eve kapanmak istemiyorum, bir şekilde kafamı oyalayacak şeyler yapmam lazım diye düşündüm ve ekibe turneye çıkmayı teklif ettim. Onlar da ‘Tamam’ dediler. Televizyon programı daha sonra çıktı, şu an bir dakika boşum yok. Ama Alex yanımda, mutluyum o yüzden.

Haberin Devamı

Yeni bir şarkı çalışmanız var mı?
Son şarkım çıktığında hamile olduğumu öğrenmiştim, çok şiddetli mide bulantılarım vardı, o yüzden bütün konserlerim iptal oldu. Tiyatro, program, Alex de doğunca çok vakit ayıramıyorum, artık bin parçaya bölündüm. Zaten şarkıcılık, zevk için yaptığım bir şey. Çocuk müzikleri projesi var aklımda, belki onu yaparım.

Bir çocuk daha istiyorum
‘Sosyal medya iştah kabartıyor’
Bu ara herkes influencer olmaya yöneliyor. Sizce bu iş nereye doğru gider?
Bu, ‘Hadi ben influencer olayım’ deyip, yapılabilecek bir şey değil. Herkesin iştahını kabartan bir sektör haline geldi, kolay para gibi düşünüyorlar. Halbuki, elde edilen başarıyı sürdürmeniz gerekiyor bir yandan. Ben yaklaşık 5-6 yıldır sosyal medyanın içindeyim. Vine bitti, şu an Instagram var, YouTube devam ediyor. Her zaman biri bitecek, diğeri başlayacak. İnternet sonsuz bir mecra, önemli olan tutunabilmek.

Sosyal medya üzerinden oğlunuz Alex ve size hakaret eden kişiye dava açtınız... Süreç ne durumda?
Siber suçlar inanılmaz iyi çalışıyor, anında kadını elleriyle koymuş gibi buldular ve 50 bin TL’lik tazminat davası açtık. Sosyal medyanın muhtemelen en yüksek tazminat davası olacak. Kadınla görüştüm, ‘Bu yaptığınız çok ayıp, hakkımı arayacağım’ dedim. O da, ‘Benim param var, istediğini yapabilirsin’ dedi. Böyle şeylerle karşılaştım, davamı asla geri çekmeyeceğim. Alacağım parayı da, çocuklarla ilgili bir kuruma bağışlamak istiyorum.

Sosyal medyadaki yorumları ve eleştirileri kafaya takar mısınız?
İster istemez takıyorsun, hepimiz insanız. Ben özellikle başkalarının fikirlerini önemseyen biriyim. Tabii eleştiri olarak kabul ettiğim şeyler var, bir de alt metni olmayan, boş hakaret edenler... Onlar canımı çok sıkıyor, baş etmeye çalışıyorum.
Hatta zaman zaman, ‘Kenan bir an önce artık bu sosyal medya hesaplarımızı da kapatalım, alalım çocuğumuzu gidelim bir yerlere, tarlada bir şeyler ekelim biçelim’ diyorum. Ama bir yandan da gelir kapımız işte...

Yazarlar