Girişimci zihin yapısına sahip çocuklar hem sosyal hem de iş hayatlarında bir adım önde oluyor. Peki bunun için onlara nasıl destek vermeliyiz? Genç Başarı Eğitim Vakfı Genel Müdürü Seçil Yıldırım Çelebi ile konuştuk.
Günümüz çocukları teknolojiyi iyi kullanıyor, görünür olmayı seviyor, çok yorulmadan başarı elde etmenin yollarını arıyor; YouTube’da kanal açıp popüler olma hayalleri kuranlar da var. Bizim nesilse yetiştiriliş tarzı gereği, daha güvenli sularda yüzmeyi, mümkünse risk almamayı tercih ediyor. Ancak hızla değişen, rekabetçi ve zorlu hayat şartlarında, mutlu ve başarılı gençler yetiştirmek için, merak eden, sorgulayan, farklı bakan, pes etmeyen, risk alan, alternatif çözümler bulma becerisine ve girişimci ruha sahip çocuklar başarı yolunda adımları daha kolay atabilir. Peki, bunun için ne yapmalı? İlkokuldan liseye öğrencileri girişimci zihin yapısıyla yetiştirmeyi hedefleyen Genç Başarı Eğitim Vakfı Genel Müdürü Seçil Yıldırım Çelebi ile çocuklarımızı nasıl destekleyebileceğimizi ve neler yaptıklarını konuştuk. Çelebi; “Çocuklar ilkokul sıralarında finansal okuryazarlığı, tasarrufu, meslekleri, kendi beceri ve ilgi alanlarını, takım olmayı, iş fikri geliştirmeyi oyunlaştırılmış programlarla öğreniyorlar” diyor.
Girişimci zihin yapısı nedir?
Sürekli öğrenmeye açık olmak ve bunun için emek ve zaman vermektir. Girişimcinin en çok besleneceği nokta asla durmaması gereken merak güdüsüdür. Sürekli yeni şeyleri keşfetmesi, diğer insanların sorun olarak gördüğü durumları fırsata dönüştürebilmesi gerekir. Merak ve öğrenme güdüsü girişimciyi zihinsel olarak geliştirirken, aksiyon alabilme becerisi ve eylemlerini gerçekleştirirken yanında olacak doğru kişileri seçebilmesi girişimcinin diğer insanlardan ayrışmasını sağlar. Çünkü insanlar sorunlar karşısında dururken ya da yakınırken girişimci tam tersini yapar ve çözüm arayışına girip çözene kadar denemeye devam eder. Yani girişimci sebatkâr ve hata yapmaktan korkmayan bir yapıya sahip olmalıdır. Hızla değişen yüzyılda, gençlerin değişime açık ve hızlı uyum sağlayacak esnek bir yapıda olmasının önem kazandığını görüyoruz. Bugün artık sadece ülke sınırları içinde değil tüm dünya çapında gelişmeleri ve yenilikleri takip etmek ve hızla öğrenmek gençleri bir adım öne taşıyor.
Bu zihin yapısının özellikle çocuk yaşlarda öğretilmesi nasıl mümkün olabilir?
Bu kültürün ailede verilmesi önemli. Çocuklar erken yaşta para kavramıyla harçlık ve tasarruf bilinci ile tanışmalı. Ailede bütçe konularına dâhil olmalı. Bizler de Millî Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle çocukların ve gençlerin girişimci zihin yapısı edinerek yetişmesini sağlayarak, iş yaşamına hazırlıyor, onlara küresel bakış açısı kazandırıyoruz. Hem kendilerini hem de çevrelerini tanıyor ve iş dünyası bakış açısıyla gözlemliyor ve tanımlıyorlar. Özellikle çevrelerindeki sorunları, ihtiyaçları gören, bunlara çözümler üreten iş fikirleri ve ürünler sunar hale geliyor, kendilerini keşfediyor ve yetkinliklerini öğreniyorlar.
“Finansal okuryazarlığı ilkokulda öğreniyorlar”
Erken yaşta bu eğitimlerin verilmesi neden önemli?
Çocuklarımızın iş yaşamına dair farkındalıklarının oluşması ve bilinçli birer birey olarak potansiyellerini keşfetmeleri için çalışmalarımızı ilkokuldan itibaren başlatıyoruz. İlkokul sıralarında finansal okuryazarlığı, tasarrufu, meslekleri, kendi beceri ve ilgi alanlarını, takım olmayı, iş fikri geliştirmeyi oyunlaştırılmış programlarla öğreniyorlar. Büyüdükçe sorumlulukları artan ve gerçek iş deneyimi kazandıkları programlara doğru evrilen eğitim programlarımızla gençleri sadece teorik değil, deneyimleyerek öğrendikleri çalışmaların içine alıyoruz. Gençler, iş dünyasından rol modellerle çalışıyor, iş insanlarını sadece uzaktan dinlemiyor, onlarla işlerini yönetiyor, onlardan mentorluk alıyorlar. Bu sayede iş dünyasındaki aktörler de yeni nesille tanışıyor. Ancak elbette aile desteği de çok önemli. Ebeveyn eğitimleri veriyor ve ailelere çocuklarıyla gerçekleştirebilecekleri etkinlik önerilerinde bulunuyoruz.
Girişimci zihin yapısına sahip bir çocuk hem sosyal hem de ilerideki kariyer yaşantısında nasıl avantajlar yaşayabilir?
Programlarımızda, başlangıçtaki yüksek gelir beklentisi yerini sorunlara çözüm üretmeye bırakıyor ve gençler bu programlarla mesleki tercihlerini şekillendiriyor, gerçekten girişimci olmak isteyip istemediklerini keşfediyorlar. Güncel teknolojileri tanıma, algoritmik düşünme becerilerini geliştirme, bireysel yetkinliklerini sürekli güncelleme ve en önemlisi tüm bunları bir hayat tarzı olarak benimseme, bu yüzyılda gençlerimizi iş yaşamında destekleyecek ve ileri taşıyacak. Teknoloji yoğun bir dönemde olsak da insani değerleri ve sosyal sorumluluk bilinci yüksek bireyler olarak kendilerini hayata hazırlamaları da son derece önemli. Erken yaşlarda girişimcilik deneyimiyle tanışan gençlerin yüzde 88 oranında kariyer seçimlerine ilişkin fikirlerinin de netleştiğini görüyoruz.
Dijital dünya, geleneksel girişimcilik kültürünü de yeniden şekillendirdi mi?
Yeni nesil, bir birey olarak var olmayı, fikirlerinin dinlenmesini ve saygı duyulmasını istiyor. Gençlerle yaptığımız birçok çalışmada bunu görüyoruz. Gençler öncelikle çevrelerindeki sorunlara odaklandığında ve bu sorunların çözümünün mimarı ya da bir parçası olduklarında rolleri her ne olursa olsun sıkı sıkı bağlanıyorlar ve inatçı yapılarıyla çözüme odaklanıyorlar. Ancak standart yönetim yaklaşımları, birey olarak değil bir çalışan olarak görülmek, kişisel tercihlerine saygı duyulmaması, gençlerin aidiyetlerinin kaybolmasına ve kurumda fayda yaratmaktan uzaklaşmasına sebep oluyor. Bugün kurumlar ve yöneticiler, bu alanda kendilerini geliştirmek için yatırım yapıyor. Ancak bu değişimin şirket kültürlerinde oturması için zaman ve emek gerekiyor. 21’inci yüzyılın getirdiği yeniliklerin ve beklediği yetkinliklerin sadece gençler için önemli olmadığını, özellikle iş ve eğitim dünyasındaki herkes için geçerli olduğunu biz yetişkinler de kabul etmeli ve değişime açık olmayı unutmamalıyız.
GençBizz Lise Girişimcilik Programı kapsamında, 14-18 yaş grubu gençler, 1 yıl boyunca girişimcilik becerilerini deneyimleyerek geliştiriyor.
Vakıf neler yapıyor?
“Son 5 yılda 150 binden fazla çocuğumuza ve gencimize dokunma fırsatı yakaladık. İlköğretimden üniversiteye (6-35 yaş grubu) yönelik programlarımız ve projelerimiz var. Çalışmalarımızı Millî Eğitim Bakanlığı ile yürütüyoruz. JuniorBizz Programı’nda 5-13 yaş grubundaki çocuklara yönelik girişimcilik ve finansal okuryazarlık eğitimleri veriyoruz. GençBizz Lise Girişimcilik Programı’nda ise 14-18 yaş grubu lise öğrencileri, iş dünyası mentorları eşliğinde bir eğitim yılı boyunca girişimcilik becerilerini deneyimliyor.”
‘İlk mezunlarımızı verdik’
“JuniorBizz Programı’mızda yer alan ve 5-12 yaş aralığındaki çocuklar için hazırlanan Toplumumuz, Akıllı Para Yönetimi ve Benim İşim programlarımızı, İstanbul Aydın Üniversitesi Çocuk Üniversitesi iş birliğiyle öğrencilerle buluşturduk. Öğrencilerimiz 12 hafta süren girişimcilik yolculuğunda, meslekleri, toplumdaki işleri, bütçesini planlamayı, ürün geliştirmeyi ve bilinçli birer tüketici olmayı öğrendi ve geçen ay mezun oldular.”