Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Aynı anda birden fazla iş yapmaya çabalıyoruz. Beynimiz de tıpkı bir bilgisayar gibi arada “hata” veriyor. Dr. Sevda Sarıkaya dijital dönemle birlikte değişikliklerin çok hızlandığını, fakat beynimizin aynı hızda değişikliklere adapte olamadığını söylüyor.

Gün içinde onlarca kez telefonumuzu kontrol ediyor, yüzlerce e-postayı aynı anda cevaplamaya çalışıyor, telefona gelen bildirim ve mesaj sesiyle irkiliyoruz. Tüm bunlar dikkatimizi, verimliliğimizi ve motivasyonumuzu etkiliyor. Beyin sağlığımız için teknolojik aletlerle nasıl bir ilişki kurmalıyız? “Davranışsal sinir bilim ve demans” konularında Seattle’da çalışan Nörolog Dr. Sevda Sarıkaya ile sağlıklı bir beyin ve hafıza için yapılması gerekenleri konuştuk.

Haberin Devamı

7’den 70’e neredeyse herkes, aynı anda birden fazla işle meşgul oluyor. “Multitasking” beynimiz için zararlı mı?

Aslında beynimiz her an multitasking çalışıyor. Siz şu anda bu röportajı hazırlarken bir taraftan da az evvel yediğiniz yemeğin sindirilmesi için beyninizden ilgili organlara sinyaller gönderiyorsunuz. Belli aralıklarla gözünüzü kırpıyorsunuz; bu da beyninizden gönderilen sinyaller vasıtasıyla oluyor. Ama siz “distraksiyonlardan/dikkat dağıtıcılardan” yani aynı anda birkaç uyaranı bol işe odaklanmaktan bahsediyorsunuz. Örneğin yazınızı hazırlıyorsunuz. O sırada patron sizden tamamen farklı başka bir iş daha istedi. Akşam çocuklar da okuldan gelecek, ödevlerini düşünüyorsunuz. Tabii bir de yemek var. Aslında özellikle kadın beyni uzun yıllar sonunda buna biraz uyum sağladı. Erkek beyni için aynı şeyi söyleyemeyiz. Burada da toplumsal cinsiyet rollerinin nöroplastisite üzerindeki etkisi devreye giriyor. Fakat çok yeni başka bir şey daha hayatımıza girdi. En büyük dikkat dağıtıcılar telefonlar ve sosyal medya! Beyninizi bir yere kadar multitasking kullanabilirsiniz ama bir nokta var, orayı aşarsanız beyniniz hata vermeye başlar.

Beynimiz hata vermeye başladı

Anda olma pratikleri

Peki, ne yapmalıyız?

Odaklanmayı hakkıyla başarabilmek için önce anda olmayı başarabilmek gerek. Meditasyon gibi anda olma pratikleri zamanla odaklanma sürenizi de artırır. Evet, zaman değişti, bizden beklenenlerin sayısı fazla. Önce kendimizden beklentilerimiz üzerine gerçekçi sınırlar koyalım, sonra bizim için en önemli olana odaklanarak sırayla devam edelim. Cep telefonlarımız ve sosyal medya hayatın artık önemli bir parçası, fakat her şey o kadar hızlı gelişti ki beyin evrimsel anlamda bu kadar kısa sürede bir adaptasyon sağlayamaz. Başka mekanizmalar işin içine girdi. O da hem beynin kendini korumasına hem de durumu idare etmeye yönelik mekanizmalar. Tabii ki bunun hata vermesi şu an için kaçınılmaz.

Haberin Devamı

Bununla ilgili son araştırmalar neler?

Son araştırmalar dikkat sürelerinin kısaldığını gösteriyor. Mesela son çalışmalarda elektromanyetik radyasyonun en büyük hedef organının beyin olduğu öne sürülüyor. Hatta beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan nörokimyasalların elektromanyetik radyasyondan etkilendiğini iddia eden çalışmalar da var. Beyindeki nörokimyasallar derken, beyin hücreleri arasındaki haberleşmeyi sağlayan ve öğrenme, duygu durum, hafıza gibi fonksiyonlarımızda önemli rolleri olan dopamin, seratonin, asetilkolin gibi maddelerden bahsediyoruz.

Haberin Devamı

“Telefon kutunuz olsun”

Teknolojiden uzak kalmak mümkün değil. Denge nasıl olmalı?

En çok vakit geçirdiğiniz alanlarda bir telefon kutunuz olsun. Mesela çalışma odanızdasınız ve bir iş halletmeniz gerekiyor. Telefonu oradaki kutunun içerisine koyun. Önemli aramalar hariç diğerlerini sessize alın. Böylelikle acil bir arama olur da duymam endişesi yaşamazsınız. Ben bunu sadece aile aramalarım için ayarladım. Sabah ve akşam olmak üzere sadece iki defa sosyal medyanızı kontrol edin. İş için olanlar süreyi uzatabilir ama mutlaka saat sınırlamanız olsun. Eğer kendinizi tutamadığınızı düşünüyorsanız telefonlarda onunla da ilgili bir uygulama var. Mesela günde sadece bir saat Instagram’a gireceğim diye ayarlıyorsunuz. Bir saati aştığınızda telefon buna izin vermiyor. Bir de ailenizle birlikte geçirdiğiniz zamanlarda-yemekte telefonlarınızı kutuya koyun. Bir süre sonra herkes kendi dünyasına çekiliyor, ailece yapılan paylaşımlar neredeyse sıfırlanıyor. Mesela otel tatiline gittiğimizde telefonları odadaki kasaya kilitliyoruz. Belki sosyal medyaya koyacak fotoğraflar çekemiyoruz ama anılarımızda ölümsüz kılınan anlar çok daha canlı oluyor.

Çocuk ve ergenlerde dikkat eksikliği, unutkanlık gibi belirtilerde hangi aşamada dikkatli olmalıyız?

Çocukta eğer konsantrasyon sorunu varsa, bu durum okul başarısını etkiliyorsa, kendi öz bakımıyla ilgili işleri aksatıyorsa çocuk psikiyatristine danışılabilir. Erişkinlere gelirsek, yaş grubu ve aile hikâyesine göre farklı yaklaşımlar izlenmeli. 20-50 yaş arası önceden dikkat eksikliği tanısı almamış kişi konsantrasyon problemleri yaşıyorsa, unutkanlıkları hayatını etkiler duruma gelmişse ilk yapılacak şey kan değerlerine bakmak. D vitamini, folik asit ve B12 düzeyleri normal, demir eksikliği, tiroit fonksiyon bozukluğu gibi ek bir durum yoksa önce dijital ekran kısıtlamasına gitmek gerek. Beraberinde düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve gün içi yeterli harekete de (haftada birkaç gün yürüyüş gibi) dikkat etmek gerek. Depresyon, anksiyete bozukluğu gibi başka bir durum var mı onu da kontrol etmek gerek tabii. Tek bulgusu unutkanlık olmaz beraberinde başka psikiyatrik bulgular da olur. Eğer bunların hiçbiri yoksa ama yine de hayatı etkiler durumda bir unutkanlık varsa ve ailede de Alzheimer hikâyesi varsa çok düşük ihtimal de olsa düşünülebilir.

Beynimiz hata vermeye başladı

Beynimize yatırım yapmak

Ailelere ve gençlere önerileriniz neler?

Öncelikle bu hayatta ömrün sonuna kadar lazım olan en önemli şeyin kafatasının içinde bulunduğunu, onu korumanın her şeyden daha öncelikli olduğunun bilincine varmalarını isterim. Anda kalabilmenin, ufacık görünen şeylerin içindeki kocaman mutlulukları görebilmenin, her şeye sevgiyle yaklaşabilmenin, nöronları üzerindeki büyük gücünü azımsamamalarını öneririm. Huzurlu ve mutlu geçirilen her an, beyninize yaptığınız en büyük yatırımdır.

Sürekli telefona bakmak hafızayı bozuyor

Ekim 2020’de Nature dergisinde yayımlanan bir çalışma, aynı anda birkaç medya aracının birlikte kullanılmasının beynimiz üzerindeki etkilerinin, dikkat ve hafızayı bozduğunu gösteriyor. Örneğin iş toplantısındayken WhatsApp hesabı kontrol etmek, Instagram’a bakmak, yeni projeniz üzerinde çalışırken tweet atmak gibi. Pandemi ile eş zamanlı medya araçları kullanımı arttı. Özellikle çocuk ve ergenlerde dikkati sürdürebilme yetisi, erişkinler kadar gelişkin olmadığı için çok düştü.