Son 10 yılda piyasa değeri yükselen şirketler yedi sektörde toplandı. Bu sektörler petrol, havayolu, savunma, otomotiv, perakende ticaret, dayanıklı tüketim ve cam olarak sıralandı.
Piyasalar yeni yıla büyüme endişesiyle girerken borsa 88.831, dolar 5,3365, euro 6,09, faiz ise 19,71 seviyesinde bulunuyor. Dolar kuru sert dalgalanma sonrasında yeniden 5,40 seviyesinin altına kaydı. Hisse senedi piyasasını izleyenlerse son 10 yılda piyasa değeri en fazla artan sektörlere odaklanmış durumda. Zira bu sektörlerdeki öncü hisselere 2009 yılında yatırılan 100 dolar son 10 yıl içerisinde 600 dolara çıkmış durumda. Uzun vadede büyüyen ve büyüme ivmesini kaybetmeyen, yenilenen şirketler güçlenerek trendlerini devam ettiriyor. Türkiye’de yatırım hamleleri ile dikkat çeken Tüpraş ve Petkim petrol sektöründe öne çıkarken savunma sanayiinde Aselsan dikkat çeken şirket oldu. Hizmet sektörünün öncü şirketleri Türk Hava Yolları ve TAV Havalimanları yine hızlı büyümeleriyle dikkat çekiyorlar. Otomotiv sektöründe Ford Otosan ve Tofaş Oto. Fab. piyasa değeri en fazla artan büyük şirketler arasında yer alıyor. Perakende ticarette Bim Mağazalar, dayanıklı tüketimde Arçelik, cam sektöründe Şişecam piyasa değeri en fazla artan şirketler olarak sıralanıyor.
Bir yılda öne çıkanlar
Son bir yıldaki fiyat performanslarına bakıldığında Borsa İstanbul’da Türk lirası bazında yüzde 400’leri aşan getiri sağlayan hisselerin olduğunu görüyoruz. Denizbank yüzde 420, Kalkınma Bankası yüzde 405, Doğan Gazetecilik yüzde 265 oranında değer kazandı. BIST 100 Endeksinin yüzde 20’ye yakın değer kaybettiği bir dönemde nasıl oldu da bu hisse senetleri yüzde 400 değer kazanabildi? Bu noktada halka açıklık oranlarını da takip etmekte yarar var. Denizbank’ın halka açıklık oranı 0,15. Kalkınma Bankası’nın 0,9 olduğu göz önüne alındığında oluşan primin yatırımcıya pek de yansımadığı görülecektir. BIST 30 Endeks hisselerine bakıldığında 30 hisseden sadece 10 tanesi yılı yükselerek tamamladı. Bu endeks içerisinde sadece Soda yüzde 64 değer kazandı. Koza Altın yüzde 34, Tekfen Holding ve Şişecam ise yüzde 24-27 arasında yükseldi. Borsa İstanbul’daki yüksek oynaklık yatırımcıları cezbedebilir. Ancak değere odaklanmak ve uzun dönemde yatırım yapan, temettü ödeyen, değişimlere hızlı ayak uyduran alanında öncü şirketlere yatırım yapmak borsada asıl kazandıran bakış açısı olduğu unutulmamalı.
1 dolarlık banka hisseleri
Borsa İstanbul’da işlem gören 13 bankanın 11 tanesini 1,6 dolar ile 0,15 dolar arasında alabilmek mümkün. Halka arzından sonra 10 dolara kadar yükselen Halkbank hissesi 1,2 dolara gerilemiş durumda. Zirve seviyesi 5,65 dolar olan Garanti Bankası ise 1,4 dolarda bulunuyor. 5,1 dolar olan Akbank 1,08 dolara, 3,8 dolarlık İş Bankası C hissesi 0,78 dolara işlem görüyor. Hisse senetlerinin bu fiyatlardan işlem görmesinin nedeni ülke risk priminin yüksek olması. Ülke risk primi yükseldikçe varlıklar da buna bağlı olarak ucuz fiyattan satışa konu olabiliyor.
TCMB faiz indirecek mi?
Tüm gözler yeniden faiz toplantısına çevrildi. 2018 yılının son enflasyon verileri açıklandı. Tüketici Fiyat Endeksi aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,40 azalırken bir önceki yılın aynı ayına göre değişimi yüzde 20,30 oldu. Ekim ayında yüzde 25,24’e kadar yükselen tüketici fiyatlarındaki artış, kasım ayında yüzde 21,62’ye gerilemişti.
Para Politikası Kurulu, en son 13 Eylül’de politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 17,75’ten yüzde 24’e yükseltilmişti. Şimdi enflasyon verisinin yüzde 20,30’a gerilemesi ile birlikte faiz indirimi için baskı oluşmaya başladı. Faizin aşağı inmesi elbette herkesin isteği. Yüksek faizler çok yüksek maliyetlere katlanılarak iş yapılmasına neden oluyor. Bunun asıl faturasını şirketlerin bilançoları üzerinde önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Enflasyondaki düşüş faiz indirimi için bir sinyal. Ancak enflasyondaki düşüşün bir eğilim halini alacağı algısının oluşmaya başlaması ile yapılacak olan bir faiz indirimi ise kalıcı etki bırakabilir. Kritik noktalarda gerçekleşen faiz indirimleri spekülatif ataklar için mazeret olarak kullanılmakta.
Robotlardan kaçış yok
Borsada 88.000’lerin altının test edilmesiyle birlikte yüksek frekanslı işlemler yeniden sorgulanmaya başlandı. Borsa 415 şirket işlem görüyor. Bu şirketlerin toplam piyasa değeri 143 milyar dolar. Şirketlerin halka açıklık oranı yaklaşık yüzde 30, halka açık piyasa değeri de 40 milyar dolar... Borsada günlük 1-1,5 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleşiyor. Sistemler şeffaf ve artık kurumlar kendileri sistemlere bağlanarak işlemleri gerçekleştirebiliyor. Döviz piyasasında ve Borsa İstanbul’da son bir yıl içerisinde çok daha sert işlemler gerçekleşmeye başladı. Bir piyasada alıcı olan kurum bir başka piyasada satıcı olabiliyor. Aldığı pozisyon terse düştüğü zaman da pozisyonlarını zarara kapatabiliyor, hiç öngörülemeyen fiyatlamalar gerçekleşebiliyor. Yatırımcılar robot işlemlerin zararlarına odaklanmaya başladı. Oysa bunun yerine tüm dünyada giderek yaygınlaşan bu sistemi de göz önünde bulundurarak nasıl yatırım yapılırın sorgulanması gerekiyor. Zira küresel piyasaları etkisi altına alan büyük dalgalanmalar ülkeleri de kıskaca alabilmekte.
BES’te yüksek getiri için risk alınabilmeli
Bireysel emeklilik fonlarında enflasyona ve dolar kuruna karşı reel getiri sağlayabilmek için 10 yıl sistemde kalacak olanlar hisse ağırlıklarını artırabilir. Borsada hisse senetlerinin bu kadar cazip fiyatlara geldiği bir dönemde portföy değişikliği yapmak göz ardı edilmemesi gereken bir seçenek. Öte yandan faizlerin artması ile birlikte para piyasası fonları da cazip hale geldi. 2019’da küresel büyüme endişeleri, ticaret savaşları altına yönelimini artıracak. Bu nedenle portföylerde altın da bulundurulabilir.