Yenilikçi yaklaşımlar şirketleri bir üst hedeflere yöneltirken verimlilik artışıyla da yeni boyut yakalama imkânı doğuyor. Borsa İstanbul’da verimlilikte otomotiv, petrol, demir çelik ve metal işleme sektörleri öne çıkıyor
Küresel ticaret savaşları, artan risk primleri, oynak fiyat hareketleri gündemden düşen konuları yeniden masaya taşırken her sektörde üretim ve verimlilik ön plana çıkmaya başladı. Yerlilik, yerellik ve millilik şimdi şirketler için daha fazla sorgulanıyor. Zira en büyük şirketlerden en küçüklerine kadar kâr marjlarının azalma kaygısı gündemde. Böyle bir ortamda gerçekleşen İstanbul Sanayi Odası’nın 14. Kongresi’nde sektör temsilcileri sanayide verimliliğe dikkat çekerken uzun vadeli perspektiflerin ve “an”a takılmayarak geleceğe odaklanmanın önemini dile getirdiler.
Verimlilik vurgusu
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Üretimin dünyada ve Türkiye’de yeniden önemsendiği, unutulan yerlilik anlayışının hatırlandığı, doğru yola yeniden girildiği bir süreçteyiz” diyor.
Üretim denilince ilk akla gelen ise verimlilik. Verimliliği kısaca üretim için gerekli olan tüm kaynağın en etkin şekilde kullanılması olarak tanımlayabiliriz. Yüksek verimlilik, aynı miktar kaynakla daha fazlasını üretebilmeyi beraberinde getirir. Büyük ölçekte ülke ekonomisi açısından küçük ölçekte de şirket bağlamında verimliliğin artırılması aynı zamanda büyümeyi ve kârlılığı beraberinde getiriyor.
Bu gelişim seyri ülke bazında vatandaşın refah düzeyini artırırken şirket bazında hissedarların kârını yükseltmeye olanak tanıyor.
Tercih edilebilir olmak
Kongrede konuşan TEPAV İcra Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, sektör içi verimliliğin artması gerektiğine vurgu yaparak tüm sektörlerdeki verimi artıracak bir teknolojik yönelme sürecine girmemiz gerektiğini belirtti. İçinde bulunduğumuz yüzyılda daha kitlesel şekilde bunun gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Gelişim aynı zamanda Türkiye’deki şirketlerin, ürünlerinin tercih edilebilirlik noktasında önünü açacaktır. İSO Meclis Başkanı Zeynep Bodur Okyay ise Türkiye için iyi bir gelecek oluşturulması için mevcut tehditlerin toplumsal motivasyona dönüştürebilmeli ve toplumsal fay hatları ortadan kaldırabilmeli, diyor. Verimliliğe odaklanıldığı yerde fay hatlarının da kendiliğinden azalacağı göz ardı edilmemeli.
Büyüklerin sadece altıda biri borsada
2017 yılı verilerine göre İSO 500 listesinde yer alan firmalardan sadece 69 şirket Borsa İstanbul’da yer alıyor. Söz konusu 69 şirket üretimden satışlarıyla İSO 500’ün toplamının yüzde 33’ünü oluşturuyor. Fortune 500 listesinde ise 97 sanayi şirketi borsada işlem görüyor. Bu noktada sermaye piyasalarının öneminin altını bir kez daha çizmek gerekiyor. En büyük 500 şirketin altıda birinin yer aldığı bir borsada işlemlerin sığ ve marjlarının dar olması da normal kalmakta. Var olan 182 imalat sektörü şirketinden bir milyar TL’nin üzerinde cirosu olan şirket sayısı ise 49. İmalat sanayi şirketlerinin yüzde 26’sının cirosu ancak 1 milyar TL’nin üzerinde. Sermaye piyasalarına ilginin artması Türkiye’nin büyük şirketlerinin yönelimiyle yakından alakalı bulunuyor. Bu firmaların verimliliğinin artması ise yatırımcılar açısından borsada yükselen kazanç potansiyeli anlamına geliyor. Neticede şirketlerin rekabet gücünü ve pazar payını büyütecek olan verimliliktir.
4 kriterde öne çıkan hisseler
Borsada işlem gören 182 İmalat sanayi şirketinin verimlilik kriterleri olan Aktif Devir Hızı, Dönen Varlık Devir Hızı, Maddi Duran Varlık Devir Hızı, Çalışan Başına Ciro kriterlerini göz önüne alarak net satışlarına göre sıraladığımızda ilk 30 şirketin petrol, otomotiv, dayanıklı tüketim, metal işleme, demir çelik sektörlerinde yer aldığını görmekteyiz. İlk 10’da yer alan şirketler ise: Tüpraş, Ford Otosan, Arçelik, Tofaş Oto. Fab., Aygaz, Vestel Beyaz Eşya, Sarkuysan, İzmir Demir Çelik, Gübre Fabrikaları, Türk Traktör.
Dolarda 5 kritik gösterge
1 - 2008 yılından bu yana dolarda aylık yükselişler başladığında hiç üç ay ile sınırlı kalmadı. Yükselişler yaklaşık 7 ay devam etti. Üç aydır dolar üst üste yükseliyor. Bu anlamıyla önümüzdeki 4 ay kritik.
2 - Dolar 2008 krizinden bu yana sürekli 7 aylık hareketli ortalamasının üzerinde hareket ediyor. Ortalamanın üzerindeki seyri sürüyor.
3 - Dolar kurundaki hareketin ivmesini gösteren momentum 100 seviyesinin üzerinde olduğu için yükselişini koruyor. Fakat yönünü aşağı çevirdi. Bir ivme kaybı olsa da grafiğin dinamiği yükseliş yönünde.
4 - Son 7 yıldır dolar sürekli yılı pozitif tamamlıyor. 2019’u da 5,30’un üzerinde tamamlayacak.
5 - Teknik olarak hedef 6,50. Bir aşağı dönüş sinyali 5,94-5,80 ve 5,60’ın kademeli olarak aşağı kırılması ile gerçekleşebilir.
3 önemli risk faktörü
1 - Kredi risk primi CDS 425 seviyesinde. Kurda gerileme, borsada çıkış için bu oranın 200’ün altına inmesi gerekiyor.
2 - Faiz yüzde 24,06 seviyesinde. Yatırımcının reel getiri arayışı sürecektir.
3 - Yurtiçi yerleşiklerin döviz pozisyonu 26 Nisan ile biten işlem haftasında 839 milyon dolar azalarak 180.405 milyar dolara geriledi. Fakat hâlâ 180 sınırında. Burada başlayacak bir çözülme kurda destek seviyelerinin test edilmesini sağlayacak.
BIST 100’de yön belirleyen 3 eğilim
1 - Yabancı payı yüzde 63,82. Yabancı payında hareket yüzde 62-65 aralığında değişmekte. Dip seviyelere yakın seyir borsanın çıkışına engel.
2 - Teknik olarak zirveler bir önceki zirvelerin altında. Satış eğilimi güçlü.
3 - Borsada düşüşte 88.000 yükselişte 100.000 kritik eşikler. Her iki eşiğin kırılması düşüş ya da yükselişin güçlenmesini sağlayacak.