Ağustosta yatırımcıların hareketin olduğu enstrümanlarda bekleyeceği anlaşılıyor. Pandemi nedeniyle normalleşme sürecinin uzaması küresel bazda riskten kaçışın devamına yol açıyor
Piyasalar açısından sıcak bir yaz dönemindeyiz. Dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 18 milyonu aştı. İngiltere Başbakanı Johnson, Kovid-19 önlemlerini gevşetme kararının ertelendiğini açıkladı. Görünen o ki, pandemi koşullarında yaşamaya devam edeceğiz. Bu da elbette piyasaları geriyor. Altına yönelim sürüyor. Altının onsu 2.000 dolar sınırında.
Veri akışını ve pandeminin seyrini görmek isteyen yatırımcılar ise beklemeye geçerken spekülatörler altın ve altın fonlarında. Bununla birlikte soluk aldıracak gelişmelere ilişkin haberler de geliyor. Rusya Sağlık Bakanı’nın açıklamalarına göre Kovid-19 aşısının klinik denemeleri tamamlandı. Bu konudaki gelişmeler küresel bazda paranın da rotasını belirleyecek.
Verilere bakıldığında ise ekonomilerin küçüldüğünü gözlemekteyiz. Japonya ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 2.2
Cumhuriyet altını yılın ilk yedi ayında yüzde 54 getiri sağlayarak tüm yatırım araçlarının üzerinde prim yaptı. Borsa 100 Endeksi yedi ayda yüzde 1.52 değer kaybederken BIST Tüm-100 Endeksi yüzde 52 yükseldi. Para, altına ve borsadaki küçük hisselere kaydı.
Koronavirüs salgın hastalığının damga vurduğu yılın ilk yedi ayında para, altın ve borsadaki küçük hisselere yöneldi. BIST Tüm-100 Endeksi yüzde 52 değer kazanırken Cumhuriyet altını yüzde 54 getiri ile en fazla değer kazanan enstrüman oldu. Küresel bazda yüksek gerilimli dönem, bol para ve düşük faizler altını zirveye taşırken yatırımcısına da kazandırdı. Altının onsu yılbaşında 1.523 dolar iken temmuz sonu itibariyle 1.963 dolara yükseldi. Altın 1.920 seviyesindeki tüm zamanların en yüksek seviyesini de yukarı doğru aşarak yeni zirve yaptı ve psikolojik sınır olarak gösterilen 2.000 dolara doğru bir adım daha yaklaştı. Hedefini sürekli yükselten altın ABD ve Çin arasındaki gerilim başta olmak üzere, pandemiden olumlu etkilendi. Geldiğimiz aşamada altına
Pandemi sürecinde piyasalarda yeni dengeler kuruluyor. Negatif reel faizle mücadeleye çalışan yatırımcılar ise gözünü kıymetli madenlere dikti. Peki Merkez Bankası ne sinyal verdi?
Pandemi dünyada ekonomileri esir etmeye devam ediyor. Olası bir koronavirüs aşısının 2020 yılında hayata geçmesi beklenmiyor. Bu da tansiyonu yüksek tutuyor. Bu arada yatırım bankaları ve reyting kuruluşlarından uyarı üzerine uyarı geliyor. Fitch, koronavirüs salgınının keskin ekonomik daralmaya yol açacağına işaret etti. Yeni kurulan dengelerde paranın adresi borsalar ve kıymetli madenler. Her ne kadar dalgalanmalar yaşansa da söz konusu eğilim devam ediyor.
Merkez ne diyor?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, dün Enflasyon Raporu 2020 - III Toplantısı’nda konuştu. Öne çıkan başlıklar şunlar:
1- Enflasyon beklentileri yükseldi: TCMB, enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etti. Enflasyonun yukarı çıkması, Merkez Bankası’nın da önümüzdeki dönem faiz adımlarını etkileyecektir. Hatta beklentiye paralel olarak faiz artırımı dahi
Piyasalarda yaz bereketi yaşanıyor. Bol likidite ve düşük faiz ortamı paranın altın, gümüş ve hisselere doğru yönelmesine neden oluyor
ABD ve Çin arasındaki gerilim ve Kovid-19’a dair endişeler ekonomilerdeki toparlanmaya dair iyimserliği baskılamaya devam ederken altın yükseliyor. Altının ons fiyatı 1945 dolar seviyesini test ederek tüm zamanların rekorunu kırdı.
Gümüş ise yüzde 6 değer artışıyla 24.5 dolar/ons seviyesini aştı. Borsa da atılan iki sıfırın ardından 1.200 puana yükseldi. Pandemi sonrası düşük faiz ve bol para, adres olarak kıymetli madenleri ve borsayı seçiyor. Merkez bankalarının ilave teşvikleri ekonomileri canlı tutuyor. Buna bağlı olarak dolar kurunda düşüş yaşanıyor.
Yabancıda dönüş
Borsada yabancı payı 20 Temmuz’da 49.18 seviyesini gördükten sonra yönünü yukarı doğru çevirdi. Bunun devamı önemli. Yabancı payı 24 Temmuz itibariyle yüzde 51.64 seviyesinde bulunuyor. Yabancıların yeniden alıma geçmeleri endeks hisselerinin güçlenmesini sağlayacaktır.
Yeni bir başlangıç
Hazine ve Maliye Bakanı
BIST 100 Endeksi pazartesi gününe çift sıfır atılmış olarak başlayacak. Borsa tarihinde endeksten ikinci kez sıfır atılıyor. Yurt dışındaki emsalleriyle kıyaslandığında aşırı fiyatlanmış gözüken borsanın bundan olumlu etkilenmesi bekleniyor.
Borsada 27 Temmuz itibariyle sadeleşmeye gidilerek çift sıfır atılacak. Son dönemin gözde yatırımı haline gelen hisse senedi piyasasında pandemi nedeniyle ertelenen çift sıfır atılma işlemi nihayet gerçekleştiriliyor.
Kimi yatırımcılar arasında bu işlemden dolayı mağdur olma ihtimali tartışılsa da 1997 yılında da benzeri bir işlem yapılarak endeksten iki sıfır atıldığı bilinmekte. Önceki sıfır atılması işlemi sırasında tartışma ve kaygı daha üst seviyede gündeme gelmiş ve kimi uzmanlar olası mağduriyetleri gündeme taşımışlardı. Ancak sonrasında görüldü ki herhangi bir olumsuzluk ya da mağduriyet söz konusu olmadığı gibi atılan sıfırların ardından borsaya ilgi artmıştı. Şimdi ise geçmiş deneyimin de etkisiyle tartışmanın marjinal düzeyde kaldığı gözleniyor. Nihayetinde yapılanın teknik bir işlem olduğu çift sıfır atılmakla
Yatırımcıların güvenli liman olarak değerlendirdiği dolarda yaprak kıpırdamıyor. Dolar/TL dört faktörün etkisiyle tüm zamanların en düşük marjıyla hareket ediyor: 1) Yabancıların volatil hareketlerinin azalması. 2) Döviz alımlarına getirilen ilave vergi. 3) TCMB’nin ek tedbirleri. 4) Pandemi etkisi ile dolara talebin azalması ve Dolar Endeksi DXY’nin 94.9 seviyesine gerilemesi. Dolar kuru, 6.84-6.86 bandına sıkışmış durumda. Yeni dolar almak isteyenler kurun hareket marjlarının dar olması ve artan maliyetle doları eskisi gibi tercih etmiyor. Ancak var olan pozisyonlar da bozulmuyor. Bankalardaki dolar mevduatı hala en yüksek seviyelerde.
Sürdürülebilir mi?
Dolar kuru, bir ayı geçkin süredir içerisinde hareket ettiği dar banttaki seyrini koruyor. Türkiye’nin döviz kaynağı turizm ve ihracat pazarlarındaki daralma devam ediyor.
Döviz bazlı borçların çevrilebilmesi noktasında döviz ihtiyacı artıyor. Türkiye’nin döviz kaynaklarına ulaşım noktasında sağlayacağı her olumlu adım kurun mevcut aralıktan aşağı baskı ile çıkmasına yol
Yeni haftanın başlangıcında ABD tarafında artan Kovid-19 vakalarının ekonomideki normalleşmeyi geciktireceği endişesi öne çıkarken piyasaların gözü yeni ekonomik paketlerde. Hisse senetleri ise gözde enstrümanlar olmayı sürdürecek.
Avrupa ve ABD’de Kovid-19 sürecinde normalleşme beklentilerine ilişkin teşvik paketleri beklenirken bir yandan da ekonomilerdeki normalleşme kaygıları gündemde. Peki piyasalar nasıl bir seyir izleyecek? Gelişmelere baktığımızda borsalarda canlılığın korunma olasılığının sürdürdüğünü gözlemlemekteyiz. Dolarda ekonomi yönetiminin aldığı kararlarla yukarı doğru volatil hareketlerin önüne geçilmiş görünüyor. Borsada ise kazançlar arttıkça yeni yatırımcı ilgisi de devam ediyor.
120 bin kritik
BIST 100 Endeksi’nde 120.000’in kritik bir seviye olduğunu görüyoruz. Direnç bölgesine yaklaşıldıkça satışlar artıyor. 120.000’in yukarı doğru aşılması 124.500 ve 130.000 seviyelerine doğru atakların devamını sağlayabilir. Endeks 117.500’ün altına sarkmadıkça yükseliş
Borsa İstanbul’da işlem gören 413 şirketin ortalama temettü verimi yüzde 1.12. Temettü şu anda cazibe noktası olmaktan hayli uzakta... Yatırımcı hisselerde gerçekleşen prime bakıyor
Borsa İstanbul, dönemsel getiri olan kâr payından gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için şimdilik hiç de cazip değil. Sabit getirili enstrümanlarda parasını değerlendirenler borsaya yöneldiklerinde dönemsel getiri beklentisinde oluyor. Bu da ancak temettü (kâr payı) verimi ile mümkün. Borsa İstanbul’a baktığımızda Temmuz 2020 itibariyle 413 şirketin ortalama temettü verimi yüzde 1.12 seviyesinde bulunuyor. Mevduat faizlerinin yüzde 7.5 olduğu bir ortamda bu oran düşük kalırken, temettü verimlilikleri farklı risk gruplarındaki yatırımcıları çekmede yetersiz kalıyor.
Şirketlerin temettü verimliliklerinden yararlanma koşulunun sınırlı olduğu borsada yatırımcılar hisse senetlerinin fiyat hareketlerine yöneliyor. Bu da sermaye piyasalarında oynaklığı artırıyor. Ülkemizde tasarruf sahipleri çoğunlukla borsaya sadece fiyat hareketlerinden