Pandemi sürecinde piyasalarda yeni dengeler kuruluyor. Negatif reel faizle mücadeleye çalışan yatırımcılar ise gözünü kıymetli madenlere dikti. Peki Merkez Bankası ne sinyal verdi?
Pandemi dünyada ekonomileri esir etmeye devam ediyor. Olası bir koronavirüs aşısının 2020 yılında hayata geçmesi beklenmiyor. Bu da tansiyonu yüksek tutuyor. Bu arada yatırım bankaları ve reyting kuruluşlarından uyarı üzerine uyarı geliyor. Fitch, koronavirüs salgınının keskin ekonomik daralmaya yol açacağına işaret etti. Yeni kurulan dengelerde paranın adresi borsalar ve kıymetli madenler. Her ne kadar dalgalanmalar yaşansa da söz konusu eğilim devam ediyor.
Merkez ne diyor?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, dün Enflasyon Raporu 2020 - III Toplantısı’nda konuştu. Öne çıkan başlıklar şunlar:
1- Enflasyon beklentileri yükseldi: TCMB, enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etti. Enflasyonun yukarı çıkması, Merkez Bankası’nın da önümüzdeki dönem faiz adımlarını etkileyecektir. Hatta beklentiye paralel olarak faiz artırımı dahi gündeme gelebilir.
2- Küresel ekonomide kısmi toparlanma var: Üçüncü çeyrekte küresel ekonomik aktivitede kısmi toparlanma sinyalleri görüldüğünü söyledi.
3- 2020’nin ikinci yarısında sermaye akımları artabilir: Temmuzda portföy akımlarının görece daha olumlu seyrettiğini belirten Uysal, “Para ve maliye politikalarında devam eden genişletici adımların da etkisiyle gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının 2020 yılının ikinci yarısında bir miktar toparlanması bekleniyor” dedi.
4- Konut ve taşıt kredilerinin etkisi görülüyor: Konut ve taşıt kredileri için kamu bankalarınca sunulan kredi paketlerinin ve ertelenmiş talebin etkisiyle tüketici kredileri mayıs sonrası dönemde belirgin bir ivme kazandı.
5- Petrol fiyatlarında beklenti yükseldi: OPEC ülkelerinin üretimi azaltma konusunda anlaşmaları ve küresel talep görünümündeki kısmi toparlanmaya bağlı olarak petrol fiyatları varsayımını, bir önceki rapora kıyasla, 2020 için ortalama 32.6 dolardan 41.6 dolara, 2021 için ise 36.8 dolardan 43.8 dolara yükselttiklerini bildirdi.
6- İkinci dalga beklentisi yok: Uysal, tüm varsayımlarını ikinci dalga olmayacağı varsayımı altında yaptıklarını söyledi.
7- Rezervlerde daha olumlu döneme girildi: Uysal, “Portföy yatırımlarında ciddi çıkışlar oldu. Aynı zamanda salgının etkileri ilk etapta bizim ihracatımızı ithalata göre daha hızlı etkiledi. Dolayısıyla ilk 6 ay itibarıyla yaklaşık 20 milyar dolara yakın cari açık verdik. Yılın ikinci yarısı böyle devam etmeyecek.
Hem cari açığın toparlanması, hem turizmin kısmen toparlanmasıyla cari açıkta ikinci yarıda daha ılımlı seyir öngörüyoruz. Rezervlerimizin kısa vadeli yükümlülükler açısından şu an için yeterli olduğunu gözlemliyoruz. Piyasa koşulları elverdiği sürece rezervlerdeki artış politikamızı devam ettireceğiz. Hem cari denge gelişmeleri, hem ödemeler dengesi ve dış koşulları da dikkate aldığımızda yılın ikinci yarısında bu noktada olumlu bir döneme girmiş olduğumuzu düşünüyoruz” dedi.
8- Enflasyon görünümüne uyumlu hareket edilecek: Uysal, “Son iki toplantıda para politikası faizimizi sabit seviyede bıraktık, mevcut duruşumuzun enflasyon görünümüyle uyumlu olduğunu değerlendiriyoruz” diye konuştu.
Enflasyon riski...
Görüldüğü kadarıyla Merkez Bankası, bu yıl gevşemenin etkilerini farklı politika araçları kullanarak normalleştirmeye çalışacak. Kredi genişlemesi, TL’de yaşanan değer kaybının yaratacağı enflasyonist baskı ise enflasyonda artış riskini gündeme getiriyor.
Merkez Bankası TL enstrümanları cazip hale getirecek adımlar atmak durumunda kalabilir. Bu da faiz adımında yükselişleri getirebilir.
Dolar yurt içinde neden talep gördü?
Dolar kurunda ekonomistlerin yıl sonu ortalama beklentileri 7 lira seviyesinde bulunurken maksimum öngörülen rakam ise 7.20. Kur şimdilerde ise 6.9598’den işlem görüyor. Dolar kurunda teknik olarak direnç seviyeleri 6.98, 7.05 ve 7.14 seviyelerinde bulunuyor. Doların yurt içinde talep görme nedenleri şöyle:
1- Döviz kaynaklarının zayıflaması. Bu gelirler; ihracat gelirleri, işçi dövizleri, turizm gelirleri, borçlanmadan oluşuyor. Ancak pandemi ile birlikte tüm döviz kaynakları sekteye uğradı.
2- Yabancıların çıkışı; para ve sermaye piyasalarında satışların sürmesi.
3- Özel sektör borçlanma oranının yüksekliği; döviz ihtiyacının devam etmesi.
4- Negatif reel faiz ortamında bireysel yatırımcıların getiri arayışı; döviz talebini canlı tutuyor.
Dolar yurt dışında neden düşüşe geçti?
1- Pandemide ikinci dalganın geleceği yönündeki kaygı paranın kıymetli madenlere yönelmesine, dolardan kaçmasına neden oluyor.
2- Merkez bankalarının 1930 yılından bu yana en büyük likidite adımlarını atması ve teşvik paketleri ile piyasaları paraya boğması.
3- Küresel bazda dolardan kaçış; dolar kurunun 6 para birimine karşı değerini gösteren DXY endeksinin düşüşte olması.
Altında oynaklık daha artar mı?
Altın için oynaklık yükselecek. Şimdi keskin gün içi dalgalanmalar görülebilir. Altında olası hareketlerde üç başlık öne çıkıyor:
1- Yükseliş ve ralli beklentisi ile altına hücum eden fonlar kârlarını realize etmek isteyecektir.
2- Teknik olarak hareket edenler için yukarı ivmeyi gösteren momentum aşırı alımda, robotlarda alım ve satım yapanlar bunu fırsata dönüştürmek isteyeceklerdir.
3- Altına talebi yükselten nedenlerde bir gevşeme yok. Doların küresel bazda değer kaybetmesi, pandemide ikinci dalga beklentisi, ABD ile Çin gerilimi, düşük faiz ve bol likidite dönemi devam ediyor. Öte yandan ABD piyasalarında sonbaharda yapılacak başkanlık seçimlerinde Trump’a rağmen Biden’a kaygılı bir bakış öne çıkmış durumda. Bu nedenle bir yanda kısa vadede yüksek kâra odaklananlarla diğer yandan yükselişi destekleyen nedenleri kullanmak isteyenler arasında gelgit gözlenecektir. Bu da altında 2.000 dolar ve üstü fiyatlamalarda daha büyük oynaklıkları getirecektir.