Merkez Bankası dün politika faizinin yüzde 8.25’te sabit tutulmasına karar verdi. Likidite tedbirleri ise sürecek. Para Politikası Kurulu, reel kur düzeyinin önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini desteklemesini bekliyor
Merkez Bankası (TCMB) ‘faizi’ pas geçti. Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8.25 düzeyinde sabit tutulmasına karar verdi. Faiz kararından önce 7.26’ya kadar inen dolar/TL karar sonrasında 7.35’e çıktı.
Piyasalar politika faizinde yükseliş istemekle birlikte bir değişiklik olmayacağı öngörüsünde bulunuyordu. Ancak likidite tedbirlerine ilişkin detay ve yönlendirme bekliyordu.
Karar sonrasında likiditeye ilişkin detay olmaması ve kısa vadeli faizlere ilişkin belirsizlik fiyatlara anında yansıdı. Kur yeniden yönünü yukarı çevirdi.
‘Normalleşme yansır’
TCMB açıklamasında, “Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı
Piyasalar faiz kararı için beklemeye geçti. Merkez Bankası’nın mevcut riskler karşısında atacağı adım merakla bekleniyor. Piyasaların beklediği gibi sade ve net bir karar alınırsa dalgalanmaların önüne geçilir, döviz hesaplarında çözülme başlarPiyasalar bu hafta, kur faiz ve borsa denkleminden çıkarak olağan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına kilitlendi. Kurlarda yaşanan yukarı hareket sonrasında TCMB’nin faiz kararında değişme olup olmayacağı tartışılırken ana beklenti likidite adımları ile fonlama maliyetinin yükselmesi yönünde. Ancak bu durumun kurun hareketinin önüne geçmesi beklenmiyor. Yüzde 8.25 olan politika faizinin önden yüklemeli olarak artırımını bekleyenler de hiç azınlıkta değil. Beklentiler 175 baz puana kadar çıkıyor.
Dövize yönelimin ana nedenlerinden birisi yatırımcıların reel olarak getiri elde edememeleri. Bunun sağlanması döviz mevduatlarında çözülmeleri getirebilir. TCMB’nin attığı likidite adımları yatırımcıların mevcut pozisyonlarını bozmalarında ikna edici
Pandemi dönemi yatırım iklimini değiştirdi. Risklerin devam etmesi nedeniyle birikim sahipleri tercihlerini güvenli buldukları, reel getiri elde edebilecekleri enstrümanlarda değerlendiriyor. Küresel bazda gelişmelere bakıldığında ABD’de ilave mali destek paketi görüşmelerinin tıkandığı gözlenmekte. Avrupa’da vaka sayısı artıyor. ABD ve Çin arasında Faz-1 görüşmeleri dalgalı seyrediyor. Pandemi başlı başına bir sorunken buna durgunluk ve devletler arası devam eden ticaret savaşları eklenince içinden çıkılması zor bir sürecin yaşanmasına yol açıyor.
Yurt içerisine baktığımızdaysa altın, euro ve dolar yükselirken yatırımcı reel getiri arayışında. TL’nin cazibesinin artması bu denklemi değiştirebilir.
Fonlama beklentisi
Piyasa aktörleri 20 Ağustos’ta gerçekleşecek faiz toplantısında TCMB’nin yüzde 8.25 seviyesinde bulunan politika faizini yükseltmesini ya da fonlamayı faiz koridorunun üst bandı olan yüzde 9.25 yerine yüzde 11.25’e çekmesini bekliyor. Fiyat hareketlerine bakıldığında dolar kuru düşük marjlarla
Borsa İstanbul’da işlem gören 416 şirketin 278’i bilançosunu açıkladı. Şirketler yılın ilk yarısında 34,9 milyar TL kâr elde etti. Koronavirüs etkisiyle kârlarda bir önceki yıla göre düşüş var
Pandemi nedeniyle küresel bazda ekonomiler yılın ilk yarısında sancılı bir dönem geçirdi. Bu durum finansal sonuçları olumsuz yönde etkiledi. Cuma gününe kadar borsada işlem gören 416 şirketten 278 tanesi bilançosunu açıkladı. Şirketlerin finansal tabloları yılın ilk yarısında 34,9 milyar TL kar elde ettiklerini gösteriyor. Bir önceki yılın aynı döneminde kâr toplamı 39,3 milyar TL idi. Şirketlerin kârlılıkları yüzde 11,3 düştü. İkinci çeyrekte ise net kârlar yüzde 15 geriledi.
En yüksek kârlıklar
Yılın ilk yarısında en yüksek kârı açıklayan şirketler; holding, banka, telekomünikasyon, otomotiv, metal ana ve madencilik sektöründeki şirketler oldu.
Koç Holding pandemiye rağmen yılın ilk yarısında karlılığını yüzde 100 artırdı. Yılın ikinci çeyreğinde
Altının fiyatı, Kovid-19 aşısıyla ilgili haberlerle birlikte test ettiği 2.070 doların ardından gevşerken 1.863 dolara kadar indi. Gelen yeni alımlar satışları dengelerken fiyat şimdilerde 1.934 dolar seviyesinde. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kovid-19 aşısının yıl sonuna hazır olacağı sözleri ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın ilk Kovid-19 aşısının onay aldığını duyurması uluslararası piyasalarda altında satışları getirdi. Trump’ın Moderna ilaç firmasıyla 100 milyon doz koronavirüs aşısı için anlaşma yapıldığını açıklaması ise satışları artırdı. Altınla birlikte gümüş fiyatları da geri çekildi.
Gümüş fiyatı 23.42 doları gördü ve yeniden 25.42 seviyesinde. Gümüş yüzde 20 değer kaybettikten sonra toparlanmaya çalışıyor. Gelişmelere baktığımızda ABD ve Rusya’dan açıklamalar gelmesine rağmen 1.5-2 yıldan önce aşının hayata geçmesi beklenmiyor. Pandeminin ekonomiler üzerinde yarattığı hasar ise yüksek. Bu nedenle altın spekülasyonunun bir süre daha devam etmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Küresel bazda gelişmelerin
Kur ve faizdeki sert dalgalanmalar sonrasında volatiliteyi azaltma yönlü adımlar gözleniyor. Temkinli hareket edilmesi gereken bir süreçten geçiliyor
Piyasalarda bayram sonrasında yaşanan yüksek dalgalanma sert fiyat hareketlerine neden oldu. Bankalarda var olan döviz tevdiat hesapları (DTH) toplam 213 milyar dolar ile tüm zamanların zirvesine ulaştı. Döviz talebi yükselirken altın ve euro da dolar karşısında değerlendi.
Dövizdeki hareket sonrasında volatiliteyi azaltma yönünde tedbirler ağırlık buldu. Merkez Bankası (TCMB) ve ekonomi aktörleri harekete geçti. Alınan 3 tedbir şöyle:
1 - Merkez Bankası, likidite sıkıştırmasına başladı. Piyasa yapıcı bankalara Açık Piyasa İşlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkân limitleri yarıya düşürdü. TCMB ayrıca kurda yaşanan oynaklığın ardından açıklamada bulundu. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar temel amaçları çerçevesinde, tüm araçların piyasalardaki aşırı oynaklığın azaltılması doğrultusunda kullanacağını belirtti. Bundan sonraki süreçte TCMB
Dalgalı piyasalarda yatırımda fon sepeti oluşturmanın önemi daha fazla artıyor. Yatırım fonları içerisinde ise değişken fonlar öne çıkıyor
Piyasalarda ağustos yüksek oynaklıkla başladı. 2018’in Ağustos’unda 7.24 seviyesine tırmanan dolar kuru, 2 yıl sonra 7 Ağustos’ta serbest piyasada 7.49’u test etti. Altının ons fiyatının 2.000 doların üzerine çıkması ile başlayan süreçte dolar kuru 7.49’u test ederek yeni zirve yaptı. Euro 8.71 ile 9 lira sınırına dayandı. Gümüş 30 dolar hedefine doğru ilerliyor. Alternatif yatırım enstrümanlarında görülen hareketlilik yatırımcıların bu yöne kaymalarına neden oldu. Gelişmelere baktığımız zaman dolar, euro, altın ve gümüşte yaşanan yukarı doğru sert hareketler sonrası Merkez Bankası TL’yi cazip hale getirmek için yeni tedbirler alabilir.
BIST 100 Endeksi’nden iki sıfır atılmasının ardından ilk defa 1.000 seviyesinin altına kayarak 935’e kadar geriledi. Endeks, haftayı ise 50 haftalık ortalamanın bulunduğu 1.060 seviyesinden tamamladı. Bundan sonra önemli olansa 50 haftalık ortalamanın
Altının onsu 2037 doları test ederken gümüş gözünü 30 dolara dikti. Kıymetli madenlerde göstergeler aşırı alımda olsa da pandemi altını zirvede tutmaya devam ediyor
Altın ons fiyatı 1.980 dolar seviyesindeki zirvesini aşmasıyla hızlandı. Dün 2.050 dolar seviyesinin de üzerini gördü. Her defasında zirveyi bir tık yukarı taşıyan altında düzeltme yaşanmadan yükselişin sürmesi kaygıları güçlü tutsa da teknik olarak 2.180 dolar direncine doğru çıkış sürüyor. Teknik göstergeler ise aşırı alım bölgesinde bulunuyor.