Zeynep Aktaş

Zeynep Aktaş

zeynep.aktas@gmail.com

Tüm Yazıları

Yatırımcıların güvenli liman olarak değerlendirdiği dolarda yaprak kıpırdamıyor. Dolar/TL dört faktörün etkisiyle tüm zamanların en düşük marjıyla hareket ediyor: 1) Yabancıların volatil hareketlerinin azalması. 2) Döviz alımlarına getirilen ilave vergi. 3) TCMB’nin ek tedbirleri. 4) Pandemi etkisi ile dolara talebin azalması ve Dolar Endeksi DXY’nin 94.9 seviyesine gerilemesi. Dolar kuru, 6.84-6.86 bandına sıkışmış durumda. Yeni dolar almak isteyenler kurun hareket marjlarının dar olması ve artan maliyetle doları eskisi gibi tercih etmiyor. Ancak var olan pozisyonlar da bozulmuyor. Bankalardaki dolar mevduatı hala en yüksek seviyelerde.

Haberin Devamı

Sürdürülebilir mi?

Dolar kuru, bir ayı geçkin süredir içerisinde hareket ettiği dar banttaki seyrini koruyor. Türkiye’nin döviz kaynağı turizm ve ihracat pazarlarındaki daralma devam ediyor.

Döviz bazlı borçların çevrilebilmesi noktasında döviz ihtiyacı artıyor. Türkiye’nin döviz kaynaklarına ulaşım noktasında sağlayacağı her olumlu adım kurun mevcut aralıktan aşağı baskı ile çıkmasına yol açacaktır. Burada önemli olan döviz girdileri. Konuyla ilgili gelişmeler ise bireysel yatırımcılarından iş dünyasına kadar herkesin gündeminde.

Bir enstrümanda hareket marjları ve oynaklık yüksekse tüm getiri avcıları için hedef haline dönüşür. Ancak ne zaman ki volatilite düşmeye başlar o noktada spekülatif kazanç da azalır ve cazibe noktası olmaktan uzaklaşır. Dolar kurunun cazibe merkezi olmaktan çıkması yatırımcıların alternatiflere yönelmesini sağlarken TL enstrümanlara da ilgi artacaktır. Ancak bu noktada dolardaki düşüşün kalıcı olduğu ve ülkeye döviz girdisi sağlayacak hamlelerin gözlemlenebilmesi önemli.

Kur oynaklığı dip seviyelerinde

ABD seçimleri önemli

Kasım ayında gerçekleştirilecek ABD seçimleri önemli olacak. Bir başkan değişiminin yaşanması Türkiye’yi de etkileyecektir. Piyasalar için canlanma çabalarının gözlendiği yaz sonrasında oldukça hareketli bir döneme girebiliriz. Böyle bir ortamda şirketler kur riski almamalı. Bireysel olarak kurun sabit seyrinden dolayı döviz bazlı borçlanmaya gidilmemeli. TL enstrümanlarda mutlaka alternatifler değerlendirilmeli. Mevduata alternatif fon sepetleri oluşturulmalı.