Döviz kurları 2020’de ortalamada yüzde 25’in üzerinde yükseldi. Kurda önümüzdeki yıl enflasyona paralel yükseliş olabilir. Yurtdışından para girişi ve reform etkisiyle dövizde aşağı yönlü hareket de başlayabilir
Döviz kurları 2020 yılında taksi şoföründen ev hanımına, esnaftan iş adamına kadar herkesin gündemindeydi. Öyle ki pandemi sürecinde, yoğun ilgiye rağmen borsanın da üzerinde bir ilgiyle dövizdeki hareketlilik takip edildi. Her gün yükselen kur daha fazla birikim sahibinin dikkatinin buraya kaymasına yol açtı.
Dolar/TL 5,95 seviyesinde başladığı 2020’de 8,58 seviyesine kadar yükseldi. Kasım ayında test edilen 8,58 TL aynı zamanda olağandışı fiyat hareketine işaret ediyordu. Bu seyrin de etkisiyle ekonomi yönetiminde değişim kaçınılmaz oldu.
Yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın piyasa ile uyumlu açıklamaları, Cumhurbaşkanı’nın reform söylemleri, faizde 475 ardından 200 baz puanlık artış dolar kurunun 7,55 seviyesine kadar gerilemesine neden oldu. Merak edilense kurda kalıcı düşüşün
2021 yılında hisse senetlerinin yatırımcısına kazandırması bekleniyor. Borsa 50 hisselerine ilgi artacak. Yüksek faiz ve yüksek kur şirket bilançolarını olumsuz etkilese de ekonomilerin açılmasıyla dipten dönüş hisse senetlerinde çıkışı sağlayacakBorsa için 2020 yılı büyük dalgalanmaların yaşandığı bir yıl oldu. Hisse senetleri piyasasında BIST 100 Endeksi en düşük 819 seviyesini görürken en yüksek 1.432 seviyesine çıktı. Endeks yılı zirvesine yakın tamamlıyor. İşlem hacminde ve yatırımcı sayısında rekorlar görüldü. Pandemi döneminde 29 - 35 yaş arası yeni genç yatırımcı kitlesi borsayla tanıştı.
Sermaye piyasaları yatırımcıların ilgi odağına girdi. Pandemi nedeniyle kredi teşviklerinin verilmesi bunun bir kısmının da borsaya akmasını sağladı.
2021 yılında ihracat ağırlıklı çalışan, temettü ödeyen şirketler yatırımcıların gündeminde olacak. BIST 100 Endeksi’nde zaman zaman dalgalanmalar görülse de ana trendin yukarı yönlü olduğu görülecek. Hisse ve sektör bazında güçlü hareketler dikkat
Merkez politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 15’ten yüzde 17’ye çıkardı. Artan faiz, yüzde 14.03 olan enflasyonun üzerinde 3 baz puanlık reel getiriye çıktı. Dolar 7.55 TL’ye kadar indi.
Merkez Bankası (TCMB) bir hafta vadeli repo faiz oranını (politika faizi) 200 baz puan artırdı ve yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseltti.
Merkez, dün 2020’nin son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını yaptı. Bu toplantı yılın son günlerinin en önemli toplantısıydı.
TCMB bir hafta vadeli repo faizini 200 baz puan artırdı ve yüzde 17’ye yükseltti. 150 baz puanlık beklentinin de üzerine çıktı. Merkez Bankası sıkılaştırma mesajını yenileyerek yatırımcıya reel getiri imkânı sağladı. Böylece TL’yi cazip hale getirdi.
2020 yılına damgasını vuran pandemi 2021 yılında da piyasaların gündeminde yer almaya devam edecek görünüyor. Virüsün yeni mutasyonuna dair gelişmeler küresel korkuyu hareketlendirdi: VIX Endeksi 30 puana çıktı. Petrol yüzde 5 değer kaybetti. Havayolu şirketlerinde tedirginlik arttı.
Koronavirüs salgınında aşıların hayata geçmesi ile birlikte sevindirici gelişmeler yaşanırken İngiltere Sağlık Bakanlığı, koronavirüsün hızla yayılan yeni bir türünün ortaya çıktığını açıkladı. Üstelik mutasyona uğramış bu türün bulaşıcılık oranı yüzde 70 daha fazla. Salgın hastalık konusunda yaşanan bu gelişme piyasalarda bir anda havayı değiştirdi. Virüsün mutasyona uğraması ve bulaşıcılık oranının çok daha fazla olması endişeleri artırdı.
İngiltere sert izolasyon tedbirleri alırken risk iştahı düştü. Dolar endeksi (DXY) 89.9 seviyesi ile gördüğü dip seviyelerden yönünü düşük bir ivme ile de olsa yukarı çevirdi. VIX Volatilite Endeksi 8.4 puan yükselerek 30 puana çıktı, endeks 4 Kasım’dan bu
Aşılama sürecinin başlamasıyla piyasalar pandemi sonrasına göre konumlanmaya başladı. Borsa çekim merkezi olmaya aday. Yabancının ilgisiyle birlikte yeni zirveler gelebilirBirikim sahipleri için piyasaları izlemek elzem hale geldi. Bunun nedeni mevduatın enflasyonun gerisinde kalması. Yıllık enflasyon yüzde 14,03 seviyesinde olurken gösterge faiz 14,69. Politika faizi ise yüzde 15. Enflasyon kadar faiz getirisinin olması halinde ancak mevduattaki birikimin korunması mümkün olabilecek. Geride kalan bir yıllık süreçte altın yüzde 59, dolar ise yüzde 29 yükseldi. Birikim sahiplerinin güvenli olarak nitelendirdikleri her iki enstrümana gösterdikleri yüksek ilgi ister istemez altın ve dövizdeki artışı yükseltti. Şimdilerde ise her iki enstrümanın aynı hızla devam edip etmeyeceği tartışılırken gözler pandemi sonrası borsada cazip hale gelecek sektörlere çevrilmiş durumda. Yıl başından bu yana yerlilerin ilgisiyle BIST 100 Endeksi dışındaki hisselerde aşırı fiyatlanmalar gözlendi. Şimdilerde ise piyasalara yabancı sermayenin yönelimi söz konusu.
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal, öngörülebilir bir para politikası için sinyal verdi. Sıkı para politikası, güçlü iletişim ve şeffaflığın altını çizdi. Yabancı yatırımcıya yeşil ışık yaktı.
TCMB Başkanı Ağbal yaptığı sunumda, Merkez Bankası’nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu belirterek, “Biz bu amaca yürekten inanıyoruz ve enflasyonu düşürmekte kararlıyız” diye konuştu.
Toplantı boyunca Ağbal’ın konuşma üslubu, sunumun soru - cevap kısmında soruları tek tek alarak cevaplaması, enflasyon vurgusu ve parasal sıkılaştırma konusundaki yaklaşımı piyasalar tarafından olumlu algılandı.
Bu, önümüzdeki dönemde normalleşme adımlarının devam edeceğini ve yönü yukarı olan dolar kurunun bu ivmeyi zayıflatması anlamına geliyor. Zira Ağbal, hedeflere ulaşmak için şartlara göre politika duruşunun daha da sıkılaşacağını söyledi.
Faiz artacak mı?
Toplantıdan çıkan mesajlar 24 Aralık’ta gerçekleşecek faiz toplantısında bir artışın gelebileceği sinyali de algılanmakta. Enflasyon yükseliyor ve Ağbal, parasal
2021 yılına yönelik beklentiler borsalarda alımları canlı tutarken kurdaki düşüşü frenliyor. AB Liderler Zirvesi’nden Türkiye aleyhine yaptırım çıkmazken ABD’den Trump’ın ne yapacağı bekleniyor.
Yıl sonu rallisine odaklanan piyasalar borsada alım yönündeki eğilimlerini sürdürüyor. Kura yönelik talepse hala yüksek. Önümüzdeki dönemde ABD-Türkiye ilişkilerinde stres artabilir. Bu da gerek kur gerekse borsa üzerinde etkisini hissettirecektir. Hisse senetlerinde BIST 30 hisselerinin performansı enflasyonun altında kaldığı için hala prim potansiyelini koruyor. Borsada alımları güçlü kılan beklentilerdir. Ancak dolar kurunda gerçekleşmeler daha fazla etkili. Yükseliş yönündeki direnç kırılmada zorlanılıyor. Buna rağmen bilanço hesaplamaları göz önünde bulundurularak yılı kasım ayının en düşük seviyesi olan 7.50’de kapatma çabası gözlenebilir. Fakat kurun bu seviyede kalıcı olması beklenmemeli.
Dolarda al-sat marjı
Dolar/TL kurunda al-sat marjı oluştu. Kısa vadede hareket
Öncesinde fiyatlara yansıyan ABD yaptırımları senatodan geçti. Yabancı yatırımcı Noel tatiline gireceği 24 Aralık’a kadar hareketli olacak. İçeride de bu tarihteki Merkez Bankası toplantısı önemli
24 Aralık’tan itibaren yabancılar tatile giriyor. Bu tarihten sonra yurtiçi piyasalarda ağırlıklı olarak yerli yatırımcıların hareketleri izlenecek. Yabancı kurumların son dönemdeki raporlarda ağırlıklı olarak Türk hisse senetlerinde olumlu yönde beklentiler dile getirilmekte.
Öte yandan Merkez Bankası’nın faaliyet takvimine göre, 2020’nin son Para Politikaları Kurulu (PPK) toplantısı 24 Aralık 2020 tarihinde gerçekleştirilecek. Merkez Bankası’ndan şimdiden bir faiz artırımı beklentisi oluşmuş durumda.
Ancak TCMB, 24 Aralık’ta faiz artırımına gitmese de yılın genelindeki enflasyonu görerek yeni atacağı adımın sinyalini verebilir. Böylesi bir yaklaşım da yine piyasaları rahatlatacaktır.
Yılbaşı hareketi
Piyasalarda bir süredir devam eden yılbaşı hareketi sürüyor. BIST 100 Endeksi, son bir haftada yüzde 2,99 değer kazanarak haftayı 1.370 puandan tamamlayarak tüm