Yüksek oynaklık dönemlerinde iki önemli kriter öne çıkıyor. Kredi risk primi (CDS) değişimi ve kur hareket marjı
Merkez Bankası’nda yapılan başkanlık değişimi sonrasında haftanın ilk gününde dolar/TL’deki ilk fiyatlamalar hızlı yükseliş yönünde oldu. İlk kotasyonlarda yüzde 16’nın üzerinde bir yükseliş izlenirken, ardından 7.69 TL’ye kadar çekilme izlendi.
Piyasalarda bu yönde gelişmelerin yaşandığı dönemlerde hareket marjları yükselir, sığ hareketlerle fiyatlarda savrulmalar yaşanır. Bu dönemler panik hareketlerin uzantılarıdır. Risk priminde gerileme ve hareket marjlarında azalma meydana gelmedikçe alınan kararlar hatalı işlemleri beraberinde getirir. Türkiye’nin kredi risk primi (CDS) oranı 165 puan yükselerek 474’e çıktı. Bundan sonraki seyri CDS’teki değişimden izleyeceğiz. CDS’in düşme eğilimine girmesi kur ve borsa cephesinde fiyatlamaların ortalamalara yaklaşma eğilimini destekleyecektir.
PPK, 15 Nisan’da
Piyasalardaki gelişmelere yabancı kurumlardan olumlu ve olumsuz değerlendirmeler geldi.
Yurtdışı ve yurtiçi piyasalarda hareketlilik ve oynaklığın arttığı dönemlerde borsada temettü hisselerinde olmak dalgalanmalardan daha az etkilenmeye imkan verecektir
Hafta sonu piyasaların kapanmasının ardından Cumhurbaşkanı tarafından Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın yerine Şahap Kavcıoğlu atandı. Bu karar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun 18 Mart Perşembe günkü toplantısında, politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 19’a çıkartmasının hemen ardından geldi. Bilindiği gibi piyasanın beklentisi faizin 100 baz puan artırılması yönündeydi. Bu görev değişikliği ile birlikte Ağbal, değişen üçüncü Merkez Bankası Başkanı oldu. Bu değişikliğe yurtdışı piyasalardaki gerilim de eklendiğinde fiyat marjlarında oynaklık sürpriz olmayacak gibi görünüyor.
Piyasaların hareketli dönemindeyiz; gün içi fiyat aralıklarının yükseldiği, panik alımların ve satımların görüldüğü, haber akışına duyarlılığın arttığı, günün fotoğrafına odaklanıldığı bir dönemden geçiyoruz. Uzun vadeli trendler
Yaklaşık 4 aydır piyasanın önünden giden Merkez Bankası, bu kez de farklı davranmadı. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar sıkı duruş vaat eden Merkez, dün faizi 200 baz puan artırdıMerkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, göreve geldiğinden bu yana her toplantıda sıkı para politikası vurgusunda bulundu. Enflasyon düşünceye kadar sıkı duruşun süreceğini belirtti. Uluslararası emtia fiyatlarında artış, yükselen küresel enflasyon beklentileri, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizlikler de göz önünde bulundurulduğunda piyasa 100 baz puanlık faiz artışına odaklanmıştı. Merkez Bankası bunun da üzerine çıkarak faizi 200 baz puan artırarak yüzde 19’a yükseltti.
Faiz neden önemli?
Faiz; yatırımcılar, tüketiciler, şirketler ve de çalışanlar için istenen bir durum değil. Atılan her adımda daha yüksek maliyetlerle borçlanmak, var olan birikimlerin erimesine yol açıyor.
Merkez Bankası’nın da faizi artırma noktasında pek de istekli olmadığı malum. Bununla birlikte enflasyonun yüksek seyretmesi ve
ABD 10 yıllık tahvilleri yükseliyor. Küresel bazda dolara olan talep yükselirken enflasyon kaygıları artıyor. Kur ve enflasyon baskısı faizi harekete zorluyor. Gözler Merkez’in perşembe günkü faiz kararında. Naci Ağbal, her toplantıda piyasada karşılık bulan adımlar attı. Piyasada 100 baz puan artış konuşuluyor.
Finansal piyasalar için hareketli bir süreçten geçiriyoruz. Baharla birlikte yeni kararlar ve projeksiyonlar yapılıyor. Aşılama çalışmaları devam ediyor. Yatırımcılar ise tedirgin...
Hayatın normalleşmesi ve bastırılmış tüketici talebiyle enflasyonun yükselme ihtimali önde gelen gerilim nedeni. ABD’de 1.9 trilyon dolarlık Kovid-19 teşvik paketinin devreye alınması bu kaygıları artırıyor. Yurt içinde bir yandan ABD 10 yıllık tahvilleri izlenirken diğer yandan gözler perşembe günü faiz kararını açıklayacak Merkez Bankası’nda (TCMB).
TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın göreve geldiği kasım ayından bu yana 4 ay geçti. Merkez Bankası geçen dört ayın ilk ikisinde faiz artışı gerçekleştirirken sonrasında izlemeye geçti.
10
Borsa şirketleri yıllık bilançolarını açıkladı. Hayatın durma noktasına geldiği 2020’de yaşanan pandemiye rağmen sanayi şirketlerinin satışları yüzde 10, kârları yüzde 32 arttıBorsa şirketleri 11 Mart itibariyle bilançolarını açıkladı. BIST Sanayi Endeksi’ne dahil olan 157 şirketin satışları yüzde 10 oranında artarken kârları yüzde 32 büyüdü.
157 sanayi şirketi 2020 yılında 30.6 milyar TL net kar açıkladı. Karın 28.3 milyar TL’si 20 şirkete ait bulunuyor. 157 sanayi şirketinin 129’u kar açıklarken 28’i zarar etti.
Kaynağına bakıldığındaysa esas faaliyet kârlılığının yüzde 30 oranında arttığı gözleniyor. Firmaların maliyet kalemlerinde artışlar sınırlı olurken, yabancı para varlıkları yabancı para yükümlülüklerine göre daha fazla arttı.
En yüksek zarar Tüpraş’a ait. 2019 yılında 525 milyon TL karda olan Tüpraş, 2020 yılında 2.4 milyar TL zarara döndü.
Güçlü iç talep
Şirketlerin bilançolarındaki olumlu seyirde, özellikle otomotiv ve beyaz eşya sektörleri
Gözler merkez bankalarında... 17 Mart’ta ABD Merkez Bankası (Fed), 18 Mart’ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararına kadar piyasalar nefes alacak.
Faiz artışı mı?
Borsa, emtia derken yurt içinde dolar 7.80 TL’ye kadar yükseldi. Panik alımların ertesinde ABD piyasalarında sakinleşmenin de etkisi ile kur yeniden 7.61 TL’ye gevşedi. Dolarda 7.54 TL’nin üzerinde 8.05 TL hedefiyle pozisyonlar korunuyor. Merkez Bankası’nın toplantısına kadar biraz daha sakin bir seyir yaşanabilir.
Gerek yerli gerekse yabancı kurumlar, enflasyon ve kur hareketlenmesinden dolayı faizde artış beklentisine girdi. TCMB’den 100 baz puanlık faiz artışı bekleniyor.
Brent petrolün fiyatı 71 dolar ile 14 ayın zirvesinde, ABD tahvilleri 1.62 sınırında. Türkiye gibi ithalatçı ülkeler için petrol fiyatı risk oluştururken küresel enflasyon kaygıları artıyor.
Brent petrolün varil fiyatı 71 dolara çıkarak haftaya hızlı başladı. Suudi Arabistan’ın en büyük ham petrol terminallerinden Ras Tanura’ya yapılan saldırı bu yükselişte etkili oldu. Ras Tanura petrol terminali, küresel petrol talebinin yaklaşık yüzde 7’sini karşılıyor. Saldırıda herhangi bir zarar gerçekleşmedi. Ancak petrolün 14 ayın zirvesine tırmanmasına neden oldu. Öte yandan ABD 10 yıllık tahvilleri yükselişte ve küresel bazda dolar talebi artıyor. Societe Generalle, ABD 10 yıl vadeli Hazine kağıdı getirileri için yıl sonu tahminini 50 baz puan artırarak yüzde 2’ye çıkardı. Dolar Endeksi (DXY) 92.183’le 14 haftanın en yüksek seviyesini, dolar/TL ise 7.70’in üzerini gördü.
1.9 trilyon dolar
Oldukça hareketli bir dönem yaşanacağını görüyoruz. Aşılamanın yaygınlaşması ile birlikte piyasalarda dengeler
Piyasalarda mart oynaklığı başladı. Enflasyon yüzde 15.61 ve nisanda tepe yapacak. ABD tahvili ve kurlar hareketli. Borsada sakin kalan ve güçlü hisselerde olanlar kazanacak
Volatilite ve hareketlilik yükseldi. ABD’de tarım dışı istihdam şubat ayında 379 bin arttı. Beklenti 210 bin artış yaşanması yönündeydi. Beklentiyi aşan tarım dışı istihdam verisi sonrası 10 yıllık ABD tahvil faizi yüzde 1.62 ile 25 Şubat’tan bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Borsa haftayı 1.541’den tamamlarken dolar kuru 7.53 TL, faiz 16.01 ve gram altın 411 TL seviyesinde bulunuyor. İçeride enflasyon, dışarıda ABD 10 yıllık faizleri piyasaları yatırımcıları diken üzerinde tutuyor.
Piyasaların en zorlu dönemleri hareket marjlarının daraldığı, yukarı ya da aşağı yönde kararsızlığın arttığı, belirsizliğin hüküm sürdüğü zamanlardır. Borsa için de benzer bir dönemdeyiz. Yatırımcının izlediği fiyatlar karşısında “artık yeter” dediği nokta fiyatların da hareketlenme noktası olmakta. Büyük beklentilerle alınan hisseler prim yapmayınca hızlı şekilde hisseden soğumaya