Piyasalar 2021’e olumlu başladı ancak son hafta sert dalgalanma yaşadı. Borsadaki satışların düzeltme niteliğinde kalabilmesi finansal veriler ve TCMB’nin adımlarına bağlı.Piyasalar ocak ayına güçlü başladı. Fakat ayın son haftasında oldukça volatil bir görünüm sergilendi. Borsada ekim ayından bu yana en kötü performans gözlenirken BIST 100 Endeksi 50 günlük ortalamasını test etti. Aynı şekilde haftalık bazda da sekiz haftalık ortalamalara geriledi. Endeksin haftalık verileri zirve dönüşlerinde iki ya da üç hafta düşüş yaşanabileceğini gösteriyor. Sonrasındaysa hızlı toparlanma gerçekleşmemişse gelinen seviyelerde bir süre yatay hareket gündeme geliyor. Ocak ayında borsa yüzde 0,22 oranında değer kaybetti. Dolar kuru 7,43 TL’den başladığı ayı 7,31’den tamamladı. Yüzde 1,56 değer kaybetti. Euro’daki değer kaybı yüzde 3 oldu. Altının onsu 1.892 dolardan başladığı ocak ayını 1.865 dolardan tamamladı ve yüzde 1,46 değer kaybetti. Gümüşün onsu ise 26 dolardan 26,48 dolara yükseldi ve yüzde
Piyasalarda ralli sürerken vaka sayılarında gözlenen artış havayı değiştirdi. Salgın hastalıkta vaka sayılarında gözlenen artış ve sıkılaşan tedbirler aşağı yönlü önemli risk unsurları olarak öne çıktı. Ancak salgın hastalık gündemde kaldıkça yeni teşvik paketleri ve krediler geliyor. Bu da riskli varlıklara yönelimi canlı tutuyor.
Şeffaflık adımı
TCMB, aylık olarak yayımlanan Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi tablosu, kamuoyuna daha güncel veri sağlanması amacıyla, 28 Ocak 2021 tarihinden itibaren aylık frekansa ek olarak perşembe günleri saat 14.30’da haftalık olarak da yayımlanmaya başlanacak. Bu verinin haftalık olarak yayınlanması önemli. Böylece rezerv ve döviz likiditesiyle ilgili tartışmaların da önüne geçilecek. TCMB başkanının her toplantıda dile getirdiği şeffaflık, öngörülebilirlik ve sıkı para politikası vurgusu yabancı yatırımcıların TL varlıklarına ilişkin olumlu raporlar üretmelerini sağlamakta. Açıklanan son veri setine göre rezervlerin yüzde 76.7’si kasımda swaplardan oluştu. Kasımda TCMB’nin
Dolar kurunda düşüş yönündeki beklentiler güçlendi. Goldman Sachs, dolar/TL tahminini aşağı yönlü revize etti. Piyasaların iyimserliği sürüyor.
Piyasalarda güçlü iyimserlik sürüyor. TL varlıklara olumlu değerlendirmeler sürüyor. Goldman Sachs, dolar/TL beklentisini düşürürken kur tahminini aşağı yönlü revize etti. Yakın vadede daha fazla kazanım öngörmekle birlikte, “Türk Lirası’ndaki değerlenmenin sınırlı olabileceği” uyarısında bulundu. Üç aylık dolar/TL beklentisini 7.50’den 7.00’ye, altı aylık beklentisini 7.75’den 7.00’ye ve 12 aylık beklentisini 8’den 7.50’ye düşürdü. Risklere de dikkat çekti ve üç aylık tahminde, “TL’nin gücü, döviz rezervlerinin yeniden biriktirilmesi amacıyla gerekli bir teşebbüsle sınırlanabilir” vurgusunda bulundu.
Küresel bazda iyimser havanın varlığı TL varlıkların mevcut durumunu güçlendiriyor. Bunun nedeni aşılama süreci. Aşılama ile birlikte, normalleşmenin hız
Türk Lirası cinsindeki varlıkların ucuzluğu yabancı yatırımcının ilgisini çekmeye başladı. Son iki ayda piyasalara beş milyar dolar girdi. Bu yılın ilk yarısı boyunca TL varlıklar ilgi görmeye devam edecekPiyasalar sıcak para etkisiyle güçlenirken dolar/TL kuru 7.50 seviyesinin altında hareket ediyor. TCMB’nin ocak toplantısında faizi artırmamasına rağmen, bunun iletişimini iyi yapması ve politika metninde sıkı para duruşunun süreceğini belirtmesi, faiz artırımı kadar etki yaparak dolar kurunu baskıladı. Borsaya ve fonlara ilgi devam etti. Ekonomi yönetiminin değişmesi ve yeni atılan normalleşme adımları ile birlikte yabancılar son 2 ayda 1.9 milyar dolarlık hisse, 3 milyar dolarlık tahvil alımı ile toplamda 5 milyar dolarlık portföy yatırımı yaptı.
2 göstergeye dikkat!
Yılın ilk yarısında sıcak para akışının etkisini hissettirmeye devam etmesi beklenmeli. Global ölçekte piyasalarda dolaşan sermayenin yöneliminde iki faktör etkili oluyor.
1- Kredi risk primi en önemli gösterge olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl 29 Ocak 2020’de kredi risk primi 234 seviyesinde bulunurken 10
Merkez Bankası ‘önden yüklemeli’ adımların ardından yılın ilk faiz toplantısına rahat girdi. Güçlü bir iletişimle sıkı duruşa vurgu yapan Merkez, faizi pas geçti. Merkez Bankası bir hafta vadeli repo faiz oranını yüzde 17’de bıraktı. Bundan sonraki iki toplantının seyrini ise enflasyonun yükseliş ivmesi belirleyecekMerkez Bankası (TCMB) yılın ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda değiştirmeyerek yüzde 17’de sabit bıraktı.
Merkez, 2021 yılına son bir yılın en rahat toplantılarından biriyle girdi. Bunun nedeni kasım ve aralık ayında gerçekleştirdiği önden yüklemeli faiz artışları ile yeni bir faiz artış beklentisinin önüne geçmesi...
Aralık ayında 200 baz puanlık artışla yüzde 14.60 olan enflasyonun üzerinde bir faiz artışının gerçekleşmesi ve faizin yüzde 17 seviyesine yükselmesi TL varlıklara ilgiyi artırdı. Böylesi bir ortamda ne ekonomistlerin, ne sanayicilerin, ne de yatırımcıların bir faiz beklentisi olmadı. Bunun iletişiminin de iyi yapılmış olması ocak toplantısını
Hisse senedi piyasasındaki yatırımcı sayısında artış sürüyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre hisse senedi yatırımcısı 2 milyonu geçti
Koronavirüs salgın hastalığı ile birlikte hisse senetlerine küresel bazda ilgi en yüksek seviyeye çıkarken Türkiye’de yatırımcı sayısı zirve yaptı. Borsada Mart 2020’de yaşanan sert geri çekilmenin ardından endeks yükselişe geçerken değer kazanan hisseler yeni yatırımcıları da borsaya çekti. Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) verilerine göre hisse senedi yatırımcı sayısı 2 milyonu aşarak, 15 Ocak 2021 itibarıyla 2 milyon 2 bin 873 kişi oldu.
Böylece 2020’nin başından bu yana 786 binin üzerinde yeni yatırımcı hisse senedi piyasasına katıldı. Geçen bir yılda pay senedi yatırımcı sayısındaki artış yüzde 65’i buldu. Toplam gelen yatırımcı sayısı içinde 12 bin 117’si ise yabancı. Yerli yatırımcının 6 bin 614’ü ise kurumsal. Yabancı yatırımcının ise 2 bin 808’i kurumsal.
Aşı beklentisi
Türkiye’de aşılama süreci hızlı başladı. Şubat ayında okulların ve mart ayında lokantaların
Dünyada en yüksek getiri beklentisi beş sektörde odaklandı. İletişim ve bilgi teknolojileri, sağlık, finans, gıda ve perakende, endüstriyel metal alanında faaliyet yürüten şirketler yüksek seviyede ilgi görüyorPandemi etkisi küresel bazda hisse senedi beklentilerinde etkili olmaya devam ediyor. 15 Ocak 2021 itibariyle Türkiye, Fransa, ABD, Kanada, Almanya ve İngiltere’de hisse senetlerini 2021 getiri beklentilerine göre sıraladığımızda beş sektör öne çıktı. Bunlar iletişim ve bilgi teknolojileri, sağlık, finans, gıda ve perakende, endüstriyel metaller.
Küresel bazda pandeminin etkisini hissettirmeye devam etmesi sağlık hizmetlerinin ilgi odağında kalmasına yol açıyor. Başlamasına rağmen toplumun belli bir oranının aşılanmasının zaman alacağı biliniyor. Öte yandan virüsün mutasyona uğraması gündemde kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Anlaşılıyor ki ileride farklı virüs senaryoları ile pandemi aynı güçte olmasa da gündemde kendisine yer bulabilecek.
Dünya ölçeğinde gelen kısıtlamalar insanları evlerde kalmaya
Altın ve hisse senetlerinin son bir yılda gösterdiği yüksek performans altın ve hisse senedi alamayan birikim sahiplerinin fonlara yönelmesine neden oldu. Kıymetli maden fonları ve hisse fonlarının hem portföy büyüklüğü, hem de katılımcı sayısı bir yılda yüzde 80’in üzerinde arttı.
Piyasalardaki yüksek oynak seyir 2021 yılında da devam ediyor. Pandemiyle ilgili yetkililer artık daha umutlu. Ancak bu defa da aşılamayla ilgili sorunlar öne çıkıyor. Toplumun belli bir oranı aşılanmadan global ölçekte rahat bir nefes almak zor. Aşılama süreci ve virüsün mutasyona uğramasının getireceği riskler ekonomilerin açılma beklentilerinin kontrollü gerçekleşmesine yol açacak.
Mevcut durum karşısında yatırımcıların güvenli liman arayışı ya da güvenli limanda bir süre daha kalma isteği öne çıkıyor. Öte yandan aşırı değerli enstrümanlarda satışlar dikkat çekiyor. Piyasalar pandemin de etkisiyle çok uzun süre döviz ve altın bazlı enstrümanlara kilitlendi ve bunun etkileri görüldü. Geliş