Martin Luther King…
ABD’de siyahların özgürlük mücadelesinin simge ismi.
28 Ağustos 1963’te 200 bin kişiye hitap ettiği meşhur konuşmasına “Benim bir hayalim var” diyerek başladı.
CHP’li Özgür Özel’in “İmamoğlu ile ortak bir hayalimiz var” diye başlayan açıklamaları sanırım King’den alıntı. Güzel bir çıkış noktası. Ama altını doldurmak şartıyla…
King’in tarihi konuşmasından sonra gelişen siyasi hareket, ABD’de siyahların haklarını güvence altına alan önemli yasal değişiklikler getirdi.
Kılıçdaroğlu’na karşı birlikte hareket eden İmamoğlu-Özgür Özel ittifakı ise bir siyasi hareket gibi görünmüyor.
Daha çok “Kemal Bey ve ekibi gitsin, bizim ekipler gelsin” havasındalar.
CHP’de delege, belediye pazarlıkları ve ekipçilik her şeyin önünde olduğu sürece hiçbir şey değişmez.
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır...
İmamoğlu’nunki de o hesap…
Cumhurbaşkanı adayı… Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı… CHP Genel Başkanı adayı derken rotayı yine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına kırdı.
Daha doğrusu kırmak zorunda kaldı… Kendisine yakın medya organları gelişmeyi “İmamoğlu ‘İstanbul’ diyecek” başlığıyla duyurdular bile!
Bu haber parti içi iktidar yarışlarında 10 kaplan gücünde olan Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nun da süngüsünü düşürdüğü anlamına geliyor.
Siyasette risk alan yol alır. Eldeki kuş-daldaki kuş ikileminden çıkamayan yaya kalır…
Ve idare-i maslahatçılar esaslı inkılap yapamazlar.
İmamoğlu günün sonunda bir idare-i maslahatçı olarak Kılıçdaroğlu’nun kendisine verdiği istikamete razı olmak zorunda kaldı.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu’ya göre Meral Akşener’in 26 Ağustos’ta vereceği mesaj “Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacak” kadar önemli!
Şahsi kanaatim dağ fare doğuracak ama çıta bu kadar yükseğe konulunca ne söyleyeceğini merak etmiyor da değilim. Kimilerine göre Akşener, CHP ile yolları kesin olarak ayıracak ve yerel seçimde her ilde kendi adayını çıkaracağını ilan edecek. İYİ Parti’nin zaten başından beri yapması gereken bu değil mi? 2018’den beri CHP ile hareket ediyor ve bir adım ileri gidemiyorlar. Bir kez daha aynı hataya düşerlerse kendilerini bekleyen son bugünden belli. Dolayısıyla böyle bir hamle siyasette önemli bir başlangıç sayılamaz. Olsa olsa köprüden önceki son çıkışa kendini atma çabası olarak değerlendirilebilir.
Muhtemelen daha farklı bir şey söyleyecek İYİ Parti lideri. Tüm dünyada yükselen milliyetçi dalgayı işaret ederek Türk siyasetinde bir “Milliyetçi Cephe” kurulması önerisinde bulunabilir mesela.
TBMM Genel Kurulu bugün CHP’nin isteğiyle Akbelen maden sahası için toplanıyor.
Muhalefete ve bazı çevreci STK’lara göre Akbelen’de ve maden çıkarılan her yerde çevre katliamı yapılıyor! Sadece onlar değil Almanya sermayeli DW Türkçe de aynı fikirde. DW Türkçe’ye göre Yeniköy ve Kemerköy santralleri halk sağlığını tehdit ediyor. Santraller 35 bin 195 erken ölüme ve 230 bin çocuğun da bronşit olmasına yol açtı! DW Türkçe, Türkiye’nin madenleriyle ilgili işte bu kadar titiz çalışmalar yürütüyor. Ve bizim sağlığımızı bizden çok düşünüyor!
Aynı yayın organı kısa bir süre önce ise Almanya’nın yüksek doğal gaz fiyatlarına önlem için daha önce kapattığı 16 termik santrali yeniden açacağını büyük bir müjde gibi okuyucularına duyurmuştu!
Akbelen üzerinden yeni bir 5’inci kol faaliyeti yürütüldüğünü gösteren emareler çok. Ama şimdilik o konuya girmeyelim. Türkiye’nin madenlerini
CHP’yi karıştıran 14 dakika 39 saniyelik meşhur Zoom toplantısından niyeyse hiç üzerinde durulmayan bir ayrıntı. 2’nci dakikanın 24’üncü saniyesi...
İmamoğlu: Malum aslında Selin Hanım, zaten Amerika’dan gelir gelmez içine eklenecek olan bir çalışma yapılacaktı. Biz de onu yürütüyoruz aslında. Bugün de öyle bir çalışmanın içinde Selin Hanım. Böyle bir aşamaları var!
CHP’de mevcut yönetimi değiştirmeye çalışan ekibin en dikkat çeken isminin şu süreçte ABD’ye gitmesi, döndükten sonra da çalışmaların onun işaret ettiği doğrultuda yürütülüyor olmasında kimse bir haber değeri görmüyor!
Kimse “CHP’de parti içi muhalefetin yörüngesi ABD tarafından mı belirleniyor?” diye sormuyor! İlginç… En az Selin Sayek Böke’nin zikzaklarla dolu siyasi hayatı kadar hem de.
Böke, 2014’ten itibaren CHP Parti Meclisi’nde, 2015’ten beri de İzmir Milletvekili olarak parlamentoda.
Siyasi kariyerini borçlu olduğu Kılıçdaroğlu
Toprağın altında jeolojik olarak 8 bin ton metal altın (480 milyar dolar) potansiyelin öylece durur. Ama sana 2000 yılına kadar o altını çıkarttırmazlar. Onun yerine Bergamalı köylülerin Boğaz Köprüsü’nde yaptığı sözde çevreci eylemleri alkışlatırlar! (Bugüne kadar çıkarabildiğimiz altın miktarı 382 ton! 2020 yılında 42 ton üretimle Avrupa’nın en çok altın üreten ülkesi olduk).
Tespit edilmiş 21 milyar tonluk kömür rezervin vardır. Buna rağmen dışarıdan yılda 40 milyon ton kömür satın alırsın!
Almanya doğal gazdan daha ucuz olduğu için kapalı olan kömür santrallerini bile yeniden açar, kömürden elektrik üretimine ağırlık verir. Sen aynı yolu izlediğinde birdenbire çevre hassasiyeti yüksek arkadaşlar eş zamanlı olarak “Zeytinliklere dokunma” diye tweet atmaya başlar!
Kaz Dağları’na olan sevgisini eline aldığı kazla gösterir ama o bölgede mantar gibi çoğalan lüks villalara kimin izin verdiğine hiç kafa yormaz. Kuzey Ege’den Hatay’a kadar uzanan
CHP’nin hafta sonu gerçekleşen belediye başkanları ve Parti Meclisi toplantıları beklendiği üzere hareketli geçti.
Birbirlerini üstü kapalı düelloya davet eden belediye başkanları. (İmamoğlu-Kerimoğlu)
Ateist-Sol-Sosyalist olduğunu vurgulayarak Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağıran belediye başkanı! (Fındıklı - Ercüment Çervatoğlu.) Kendisine “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” diyen İmamoğlu’na “Bu Churchill’in bir sözü. Britanya’nın mezarlıkları kendini vazgeçilmez sananlarla doludur” cevabını veren Kılıçdaroğlu… vs.vs.
Bütün bu tartışmaların ardından görevden alınan 4 il ve 1 ilçe örgütünün itirazlarının değerlendirildiği PM oylamasında muhalifler 41 sayısını yakalamayı başaramadı. Beş oylamadan ikisinde çoğunluğu sağlasalar da PM’deki oy dengesini yarı yarıya getirseler de Kılıçdaroğlu ipleri tamamen eline aldı.
Yaklaşan yerel seçimin de etkisiyle artık siyasetin kendine has dinamikleri işlemeye başlayacak.
Ne mi olacak? İmamoğlu ile birlikte hareket eden Grup
Siyasetin gündeminde NATO, CHP tartışmaları var. Vatandaşın, sokağın gündeminde ise enflasyon ve emekli maaşları.
Pandeminin hayatımıza girdiği 2020 Mart’ından beri bir türlü önüne geçilemeyen market fiyatları, yüksek kiralar ve 2’nci el araçlardaki artışlar insanların belini büküyor.
Kim ne derse desin, son üç yılda tüm sektörlerdeki fiyat artışlarının ana sebebi enerji ve hammadde fiyatlarındaki çılgınca yükseliş. Dünya bir yüksek enflasyon sürecinden geçiyor. Buna kimsenin bir itirazı yok. Ancak özellikle markette, çarşıda, pazarda sadece yüksek enflasyonla açıklanamayacak bir pahalılık var.
Daha asgari ücret belli olmadan etiketleri değiştiren marketler…
Memur maaşı açıklanmadan önce kiraya verdiği ev için zam belli olduktan sonra ilave artış isteyen ev sahipleri…
Araba almak isteyen vatandaştan hava parası talep eden bayiler, vs…
Anlaşılan o ki… “Serbest piyasa böyle” diyerek küpünü dolduran fırsatçıların