Büyük Projemiz: "Satıldık"

8 Aralık 2015

Bundan 3,5 sene Özel Sembol Okulları için yaşadığımız yerden Bahçeşehir'e taşınmış bir aileyiz . Şimdi tam tersi duruma geçtik. Nasıl mı? Neslin Değişen Sesi Bahçeşehir'e geliyor. İyi hoşta ne oluyor, bizi neler bekliyor!

Cuma günü bir bilgilendirme mektubu aldık. Aldığımız anda bunun nelere gebe olduğunu bilmiyorduk. Her aile gibi kendi içimizde şaşırdık, düşündük, konuştuk. Geçtiğimiz günlerde de yazdığım gibi 4 sene de bir çok olay yaşadık. Ama okulumuz ve öğretmenlerimiz bizim için çok ama değerliydi. Ta ki geçen cumartesiye kadar. Çünkü o değerli insanların ne kadar kolay harcandığını hissettik.

Yukarıda gördüğünüz yazı sonrası- ki bu yazıyı kaleme alan kişinin ruh halini ve bunu nasıl bu kadar kötü yazabildiğiniz hala aklım almıyor- anlamaya çalıştık.

Cumartesi günü davet mektubunda belirtilen toplantıya tam zamanında katıldık. Lakin çok ama çok bekledik. Bize konuyla ilgili açıklama yapacak olan için Özel Neslin Değişen Sesi İlköğretim Okulu heyeti trafik nedeniyle! gecikmişti. Biz Bahçeşehir'de yaşayanlar trafiği, saatleri vb çok iyi biliriz. Hele cumartesi günleri extra farklı yaşarız. Her neyse bize sunum yapacak yetkililer 40 km uzaktan geldiğini düşünürseniz

Yazının Devamı

Psikoloji, Müzik ve Aşk: Cenk Erdem ile Röportajdaydık!

1 Aralık 2015

Cenk Erdem, arkadaşım canım. Ne zaman kafam karışsa sesini duyunca rahatladığım güzel insan. Daha önce de blogumda kendisiyle ilgili yazılar okudunuz . Geçtiğimiz hafta bir araya gelince yeniden size onu anlatayım istedim. Cenk beni kırar mı hiç. Hem poz verdi hem lafladık şekersiz kahvelerimizi içtik. Uzun zamandır da kendisini Mehmet Ustaoğlu ile bir araya getirmek istiyordum. Mehmet'in kişisel sebebleriyle aramıza geç katılacak derken tam kahve molasının birinde aramıza katıldı. Karaköy sokaklarında kahkahalar, fotoğraflar ve kahveler eksik olmadı. Bu koca gönüllü iki PR gurularına çok teşekkür ederim. Bakın bakalım neler konuştuk. Önce size Cenk'i tanıtayım ardından sorular gelsin :)

Cenk Erdem

Boğaziçi Üniversitesi, "Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık" bölümüyle birlikte aynı zamanda "Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji" mezunu olan Cenk Erdem, hem bölüm birinciliği hem de çift anadal birinciliğiyle okulunu bitirmiş. İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Sinema-TV yüksek lisansına devam eden Erdem, özellikle psikanalitik sinema okuma üzerine yoğunlaşırken korku sineması ve psikolojiyi seminerlerde ve yeni projelerde buluşturmayı sürdürüyor.

Erdem,

Yazının Devamı

Fener/ Balat’ın En Mavi Kafesi: Byzas Cafe

22 Kasım 2015

Zaman hızla akıyor. Hayat geçiyor.. Her yaş almada -en azından kendi adıma- tercihlerim, gittiğim mekanlar ve sokaklar değişiyor. Sıkılmak ya da tüketmekten çok bir yer fazlasıyla keşfedildiğinde sokaklarında adım atılamaz olunca oralara çok az gider oluyorum.

En sevdiğim bazı yerler / kafeler hep özelimde kalıyor. Bazen kendime saklamak adına hiç paylaşmak istemiyorum bu yerleri. Bazen de “bencillik yapma bak ekmek parası için uğraşıyorlar aşkla sarılmışlar işlerine neden daha çok arkadaşını götürmeyesin” diyorum ve sonra yazıyorum.

Size Fener/ Balat’ın En Mavi Kafesi ” Byzas Cafe” den bahsedeciğim bugün. Soğuk bir ekim gününde Balat yine beni çağırınca her zaman ki yerime arabamı bırakıp başladım Fener sokaklarında yürümeye. Rum Patrikhanesini geçince hemen çapraz da bulunan, önünden defalarca geçtiğim Byzas Cafe’ye girdim ısınmak için. Hafif çiseleyen yağmur da üşütmüş iyice ellerimi. Yağmur da şemsiye kullanmayı da sevmeyince daha çok ıslanıyor insan.

Byzas Cafe, öğle saatleri ve gelen geçeniyle havaya rağmen kalabalık. Elimde bozuk ve serviste hali sebebiyle yıllar öncesinden kalma İphone 3s telefonum. Bir fotoğraf çekiyorum kapanıyor ve açılması 10 dk sürüyor .

Yazının Devamı

Delf nedir?

12 Kasım 2015

Bu röportaj benim için çok değerli. Yaşadığımız semtten kızlarımın okulu için farklı semte taşınmıştık. Üç yıl öncesine göre hayatımızda ne kadar yol kat ettik. Benim en büyük şikayetim trafik. Onun dışında Bahçeşehir kendine ait dünyası olan ve aradığınız tüm imkanlara ve seçeneklere sahip bir yaşam bölgesi. Trafik dışında arkadaşlarım tarafından bana en çok sorulan soru" " Okul için hayatını değiştirdin , değdi mi? Hep rahatlıkla söyledim değdi, hem de çok değdi. Kızlarım bu okula gittiği için söylemiyorum. Kaldı ki Mira bu yıl hazırlık için okulda. Öncesinde başka bir okulun yuva deneyimini yaşadık.

Özel Sembol Okulları'na başladığımız gün ile şimdiki arasında çok fark var. Benim okul seçerken tercihlerim bakış açım belliydi. Okul bu konularda hiç yanıltmadı. Yönetim değişti, öğretmenler geldi gitti, sınıflar karıştı vb derken çok başka olaylar yaşadık. Aile olarak okula ve eğitim sistemine inancımız tamdı. İletişim açısından da her zaman okul ile bağlantı da olduğum için sorunlarımı dile getirmekten ya da gördüğüm aksaklıkları paylaşmaktan hiç çekinmedim. Karşımda son derece ilgili, sorunlara çözüm üreten ve gerektiğinde gereken önlemi alan bir okul var. Okula

Yazının Devamı

HAYAT BİRLİKTE, OYUN BİRLİKTE

17 Ekim 2015

Bir hikaye anlatacağım sizlere. Bu hikayenin kahramanı çocuklar. Hayatımızda "Her çocuk özel, fakat bazıları daha "özel"dir" diyerek yola çıkan Türkiye Özel Sporcular Spor Eğitim ve Rehabilitasyon Derneği (TÖSSED)' ten bahsedeceğim size.Bu derneğin bir tek amacı var "insanların umudunu yeşertmek"

Geçtiğimiz günlerde "Hayat birlikte, oyun birlikte" sloganıyla çok değerli bir mektup ve kendilerine sembol olarak seçtikleri kırmızı topu göndermişler. Etrafıma anlattım, gelin bu projeye destek verin dedim. Nedense sonra yaparım şimdi uygun değil vb diyenler oldu sıklıkla. Nedense bu ülkede sosyal sorumluluk projeleri hep pazarlama mantığıyla hareket ediyor. Oysa bir gerçek var ortada. Zihinsel engelli bireyleri dar sınırlarından çıkarıp yaşamın içine çekmek için var gücüyle çalışıyor bu insanlar. Amaçları ne pazarlama ne de marka değeri yaratmak. Onlar insanlık adına, zihinsel engelli bireyleri spor ve sosyal etkinlikler çerçevesinde diğer bireylerle bir araya getiriyor ve onlarla kaynaştırmayı hedefliyor sadece. Kişisel olarakta hem iş hayatımda hem de kurumsal hayat sonrası en üzerinde durduğum konudur sosyal sorumluluk. Benden kim ne isterse koşa koşa gider yapmam gereken ne

Yazının Devamı

Kırtasiye , Kırtasiyeciden Alınır!

19 Eylül 2015

Son 15 gündür okul hazırlıklarıyla uğraşıyorum. Maya Su ve Mira'nın okulu açıldı. Melis Erasmus için çoktan Roma'da hayata başladı. Tatilin hemen ardından üç çocuğu hazırlamak epey yormuş olsa da bugün son eksiklerimizi de alarak kırtasiye, kitap ihtiyaçlarımızı tamamladık.

Lise ve üniversite dahil tüm kitaplarımı kendim kapladım. Son iki senedir kaplamıyorum. Bunda kitap kaplama hizmetininde veriliyor olması. Ama çok büyük kolaylık söylemeliyim. Okul demek kırtasiye demek rengarenk kalemlerin, defterlerin arasında kaybolmak demek . Maya Su ve Mira kendi beğenileri doğrultusunda okul tarafından belirlenmiş kırtasiye listesini tamamladı. Bu listeyi de hazırlarken tabiki kırtasiyeden çıkmadık. Oturduğum yer itibariyle kırtasiye seçeneğimiz son iki sene Akbatı'da var olan ve bulamadıklarımızı da civar kırtasiyelerden tamamlama şeklinde geçmişti. Bu yıl ise durum çok farklı. Bu yıl biz bütün alışverişimizi "Kırtasiye, Kırtasiyeciden alınır" diyen arkadaşımdan yaptık. Kendileri Ispartakule'de H&S Kırtasiye adı altında harika bir yer açtılar. Sağ olsunlar ihtiyaç listemizi de tek tek düzenlediler. Her gidişimde kahve, sohbetle karşılayıp kızları da boyama vb ile boş bırakmadılar.

Yazının Devamı

MUTLULUK GARANTİ “SALKIM BOZCAADA”

15 Ağustos 2015

"Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsun diye Bozcaada'yı yaratmış (Herodot)”

Bozcaada ile ilgili en bilinen ve herkesin kitaplarında, yazılarında ya da duvarlara yazdığı sözdür. Gerçekten Bozcaada’ya gelenlerin –herkes adına konuşmak istemem ama yine de yazmadan geçemedim- farklı duygularla ayrıldığı hep konuşulur. Kendi adıma yıllardır böyle. Benim gibi birkaç kişi daha Ada’nın kendisini çağırdığını söyler. Ada gerçekten çağırır sizi ve bilirsiniz o orada bekler sizi. Ona kavuştuğunuzda da içiniz büyük mutlulukla dolar. Ayrılık halini hiç yazmak istemem çünkü fikri dahi hüzünlendirir insanı.

Bozcaada rüzgârlarıyla birlikte sizi duygulara savurur. Bundan olacaktır ki son on beş günde rüzgârgüllerinde evlenen, evlilik teklifi alan ya da yeni aşklara yelken açan çiftlere rastlıyoruz. Hatta Habbele Koyundan rüzgârgüllerine yürümek isteyen bir çifti “orası çok uzak yürüyerek gidemezsiniz” diyerek rüzgârgüllerine bıraktık. Kısacık yolda hikâyelerini dinledik. Onlarda bir gün önce Ada’da evlilik kararı almışlar. Ne hoş anılar değil mi?

Ada’nın şarap kadar, rüzgâr kadar, rengârenk sokakları, kedileri, kargaları, buz gibi denizi kadar anılarımda yer eden restoranları

Yazının Devamı

#Birtüpkanver lütfen

10 Temmuz 2015

Her çocuk bir umuttur. Hepimizin evladı biriciktir bizim için dünyanın merkezidir. Her anne gibi konu çocuklarımız olunca dünya bir yana.. Her zaman gözümüz nefesimiz üzerlerinde.

Yazımı okuyan kişilerin yarısının anne olduğunu varsayalım. Anne olarak hangi anne çocuğunun hastalığına dayanabilir? Bu bazen minik bir hastalık bazen de büyük hastalık olsa da her anne için evladının hasta olması beklenmedik istenmedik durumdur. Ve ne olursa olsun hastalıkta başa gelirse sabırla beklenir iyi olacaktır.

Bazen hayat hiç ummadığınız yerden sizi yere vurur. Bir çok isimle karşınıza çıkabilir. Belki duyduğunuz , belki bir yakınınızda yaşadınız bazen de sosyal medya da denk geldiniz. Adı "Kanser". İlk duyulan andan sonra etrafında ki tüm kişileri etkileyen ve hayatını değiştiren "kanser"

Şimdi bir nefes alıp okuyun. Bundan sonra yazacaklarım bir hikaye ya da kitaptan satırlar değil sadece gerçek. Eski çalışma arkadaşım, güzel anılara sahip olduğum, anneliğine imrendiğim canım İpek Demircioğlu Teker ve Serkan Teker'in gözbebekleri minik oğlu Ali Kerem 4. Evre Nöroblastoma ile savaşıyor.

"Tedavide uygulanan kemoterapiler sonrası kemik iliği nakli (kök hücre) olması gerekecek. Kendinden kendine

Yazının Devamı