Yavuz Kocaömer

<#comment>
<#comment>
Sayın Başbakan Yardımcım,
Mayıs ayı içinde TESYEV - BJK 100. Yıl Tekerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası'nın finalinde yapılan törende İstanbulumuzun olimpiyatlara aday olduğunun, o tarihten birkaç gün evvel tarafınızdan açıklandığını, İstanbul'da olimpiyatların yapılabilmesi için Milli Paralimpik Komitesi'nin çalışır hale getirilmesi gerektiğini, paralimpik olmadan olimpiyat yapılamayacağının bir uluslararası kural olduğunu konuşmamda arz etmiştim.
Daha sonra kürsüye gelerek aynen şöyle söylemiştiniz: Yavuz Bey'in söylediklerinin altına aynen imzamı atarım.
Aradan altı ay geçti, Milli Paralimpik Komitesi ile ilgili hiçbir şey yapılmadı. Milli Olimpiyat Komitesi'ndeki mecburi başkan değişikliğinden sonra, bu komitemizin Paralimpik Komitesi'ne olan bakış açısında da değişiklikler olduğu gözlenmektedir.
Milli Olimpiyat Komitesi kendini Milli Paralimpik Komitesi'nin üzerinde görmekte, tek başına hareket etmekte ısrar etmektedir. Böyle bir davranış tarzının ne gerekçesi, ne de mantıksal bir dayanağı vardır. Bir kentte olimpiyat yapılabilmesi için paralimpik yapılmasının şart olduğunu dünyada olimpiyatlarla ilgili herkes bilmektedir. Hiç temenni

<#comment>
<#comment>
Alman Esther Weber Kranz'ın 15 yaşında geçirdiği trafik kazasından sonra, boyun omuriliğinin 4 ve 5.ci seviyesinden kırılması ile sadece kafasını ve sol kolunu oynatabildiğini anlatmıştık.
İki yıl insan içine çıkmaktan çekinen Esther, kazayı geçirmeden evvelki çocukluk yaşlarında da aşık olduğu sporun, kendisi için kurtarıcı rolü oynayacağını düşünüyordu. Bir tek sol el ve kolunu hareket ettirebilen bir insan hangi sporu yapabilirdi ki? Düşündü, araştırdı ve sonunda tekerlekli sandalye eskriminde karar kıldı. Çalışmalar başlangıçta çok zor gidiyordu. Ama o kafaya koymuştu, tekerlekli sandalye eskriminde tek koluyla dünya çapında bir sporcu olmaya karar vermişti bir kere.
Şimdi sıkı durun. Esther, tekerlekli sandalye eskriminde 11 defa Almanya şampiyonu oldu. Bu yetmedi 2 defa Avrupa, Dünya ve nihayet Olimpiyat şampiyonu oldu. Bu arada katıldığı olimpiyatlarda, 8 gümüş ve 15 de bronz madalya aldı.
Yaşadığı Baden eyaletinde, 5 defa üst üste yılın bayan sporcusu unvanını kazandı ve Jan ULRICH, SC FREIBURC gibi şöhretlerle aynı kürsüyü paylaştı.
Bir insan düşünün, sadece sol kolunu hareket ettirebiliyor, evleniyor, iki çocuk sahibi oluyor ve sonra

<#comment>
<#comment>
Alman Esther Weber - Kranz engelli bir sporcu. Onun nasıl engelli hale geldiğini ve ondan sonraki yaşamını, sizlere bu hafta ve önümüzdeki hafta anlatmaya çalışacağım.
Esther şu anda 35 yaşında. 9 ve 4 yaşında iki çocuk annesi. 15 yaşında iken, bir akşam ailesi ile birlikte eve dönerken, yeni ehliyet almış bir arkadaşının yaptığı trafik kazası sonucu, arabada çelik yığının içinde sıkışıp kalıyor. Günlerce ölümle yaşam arasında gidip geliyor. Başından aldığı ağır yaralar sonucu, 4. ve 5. boyun omuriliği kırılmış. Yani, neredeyse sadece kafasını serbestçe hareket ettirebilen bir omurilik felçlisi.
Kaza geçirmeden evvel, 15 yaşına kadar tam bir sporcu olarak yaşamış. Jimnastik, bale ve atletizm uzun mesafe koşularında yarışmış. Kazadan sonra her şey bitmiş. Esther, "O günleri hatırladığımda ara sıra ağladım. Ama bunlar çok seyrek idi" diyor. Kendini hayata bağlayacak tek unsurun spor olduğunu düşünmüş. İki yıl korkudan, meraklı ve acıma dolu bakışlardan kaçmak için, evinin kapısının önüne bile çıkmamış. Sağ elini kesinlikle kullanamıyor. Oysa o, doğuştan sağ elini kullanmaya alışmış birisi. Sol elini de kazadan sonra ancak sınırlı olarak kullanabiliyor.

<#comment>
<#comment>
Türk sporunun " Emret Bakanım, öleyim Bakanım" felsefesindeki Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu döneminde bir e - mail almıştık. Beşiktaş Engelliler Spor Kulübünün lisanslı halter ve bilek güreşçisi sporcusu olan Süreyya Ayçe dertlerini anlatıyordu. Geçen yıl gönderdiği yazısında "Bilek güreşinde çok kez Türkiye şampiyonu oldum ve 2000 senesinde sağ ve sol kolda Avrupa şampiyonluğum var. Ayrıca Nurettin Yüksel isimli sporcumuzun da engelli ve engelsiz branşlarda dört Avrupa, dört Dünya şampiyonluğu var. Türkiye şampiyonu olmama rağmen Milli Takım'a giremedim. Buna gerekçe olarak da, federasyondan bir yetkili, bütçenin sadece bilek güreşçilerine yettiğini, engelli bilek güreşçilerine bütçe ayrılmadığını ve de Milli Takım'da engelli sporcu istenmediğini söyledi. Bize yardım ederseniz TürkiyeÔnin sesini duyururuz" diyordu. Bu arada o zamanki Federasyon Başkanı ile görüşmelerimiz bir sonuç vermeyince Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan bu sporculara sahip çıktı ve onları federasyon çatısı altında topladı. Sporcularımız bu yıl ki Avrupa Engelliler Bilek Güreşi Şampiyonası'na BESF tarafından gönderildiler.
Temmuz ayında

<#comment>
<#comment>
Geçen hafta Cuma akşamı Düsseldorf'da Alman Milli Paralimpik Komitesi'nin düzenlediği 2003 Paralimpik gecesinde idik. Düsseldorf şehir kongre merkezinde yapılan geceye yaklaşık 800 davetli katıldı. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in eşi Doris Schröder'in himayelerinde gerçekleşen gecede başbakan da eşiyle birlikte yer aldı. Ayrıca Alman spor dünyasından kişilerin yanında IPC Uluslararası Paralimpik Komitesi Başkanı Phil Craven da vardı.
2004 Atina Paralimpik oyunları nedeniyle kurulan standlarda oyunlar hakkında bilgi verilirken, gece gerek dekorasyon, gerekse müzik bakımından Yunan ağırlıklıydı. Almanya Başbakanı Schröder, kısa bir süre önce Dünya şampiyonu olan Bayanlar Alman Milli Futbol Takımı'nın kaptanı ve bir futbolcusu çiçek verirken, hemen oracıkta onların futbolu bırakma ile ilgili kararlarını ekonomik koşullar dolayısıyla verdiklerini düşünerek, kendilerine gerekli her türlü desteğin yapılacağını taahhüt etti.
2012 Olimpiyatları'na Almanya'dan aday olan Leipzig kentinin Anakent Belediye Başkanı Wolfgang Tiefensee yaptığı konuşmada, aday kent olarak olimpiyatlara ve paralimpiklere aday olduklarını, bir ayrım yapmanın söz konusu olmadığını,

<#comment>
<#comment>
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in onayıyla Ağustos ayında yürürlüğe giren, futbol müsabakalarında protokol tribününde yer alacakların listesi ve uygulanacak koşullar, kulağımıza gelen duyumlara göre, özellikle milletvekillerimiz tarafından hiç de hoş karşılanmadı. Daha önce gerek bürokratlar, gerekse milletvekilleri istedikleri zaman protokol tribününe gidip futbol maçlarını izleyebiliyorlardı. Oysa şimdi belli bir sıra içinde ve 2003 - 2004 sezonu için maç başına 100 milyon Türk Lirası vermek zorundalar. Anlaşılan itiraz da çoğunlukla bu 100 milyon Türk Lirasına.
Batıda, hiçbir ülkede milletvekillerinin bizim parlamenterlerimiz kadar ayrıcalığı yoktur. Her fırsatta "Avrupa Birliği'ne gireceğiz" diyen ve bunun için de gerçekten büyük çabalar gösteren milletvekillerimizin bu tutumunu anlamak zordur.
Bugün örneğin; Almanya'da iç veya dış hatlarda bir yere uçarken, uçakta milletvekili var mı, yok mu anlamazsınız. Parasını ödeyerek aldığı sınıfa göre ekonomi veya business class'ta oturur. Bizde ise hem ekonomi class bilet bedeli ödedikleri halde businees'da oturmak isterler, hem de bir bölümü en ön

<#comment>
<#comment>
Beşiktaş Yönetim Kurulu bir süre önce aldığı kararla Beşiktaş Engelliler Spor Kulübünü bünyesine kattı. Yani bundan böyle Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü içersinde yapılan sporlar artık Beşiktaş forması altında yapılacak.
Engelliler branşı açan Beşiktaş'ı kutluyor ve bu davranışın diğer kulüplerimize örnek olmasını diliyoruz. Diliyoruz da, ümidimiz de yok gibi. Bu kadar yazıldı, söylendi ama ne Fenerbahçe'den ne de Galatasaray'dan hala bir ses yok... Yalnız onlar mı ? Engelli spor kulüplerinin faaliyet gösterdiği illerimizdeki profesyonel spor kulüplerinden de en ufak bir destek yok. Oysa Ankaragücü, Gençlerbirliği, Denizlispor, Trabzonspor, Samsunspor, Diyarbakırspor, Gaziantepspor aklıma ilk anda gelenler. Ne dersiniz adlarını saydığımız bu kulüplerimizin değerli başkanları?
Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü'nü kuran ve bugüne kadar başarıyla yöneten Erdem Göksel de herhalde artık Beşiktaş Engelliler Spor Kaptanı görevine getirilecek. İnanıyoruz ki bundan sonra genel kurulda Beşiktaş, engelliler sporunu yönetecek ve tercihen engelli bir yöneticiyi yönetim kuruluna da alacaktır.
Engelliler sporuna desteğin böylesini, bu işe gönül veren bizler bundan

<#comment>
<#comment>
16 Ağustos 1999 günü Sakarya'da tekerlekli sandalye basketbol antrenör seminerinin açılışını yaptıktan sonra, o zamanlar Türk sporunu idare edenlerle yaptığım bir telefon görüşmesi sonucu, kendilerinin engelliler sporuna bakış açısı ve engellilere verdikleri değer beni çok üzdüğünden, federasyon başkanlığından istifa ettim. Yakın arkadaşım, hiçbir ücret almadan 4. defa Türkiye'ye gelen Dr.Hans Joschim Trawinski'nin ısrarına rağmen ve Sakarya İl Müdürü'nün akşam vereceği yemeğe de katılmaktan vazgeçerek, akşam üzeri Elmas Oteli'nden ayrıldım.
Kalbi insan sevgisi ile dolu, Oldenburg Üniversitesi'nde kürsü sahibi, Alman Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu Antrenör Hocası Dr. Trawinski'yi sabaha karşı meydana gelen feci depremde kaybettik. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu - TESYEV, Dr. Trawinski'nin anısını yaşatmak için, iki senede bir Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası yapmaya karar verdi.
25 Eylül Perşembe gününden beri, bu turnuvanın ikincisi, İstanbul Ahmet Cömert Spor Salonu'nda devam ediyor. Türkiye ve Kıbrıs karmalarının yanı sıra, Bosna - Hersek ve İsrail karmaları da mücadele ediyor. Ayrıca Dr.Trawinski'nin eşi ve iki