Spor bakanlığı

17 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
"Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, yeterli zamanı olmadığı için sporla ilgilenemiyor. Dolayısıyla ülkemize bir Spor Bakanlığı lazım. Aksi halde sporda hiçbir şey yapamayız." Son zamanlarda medyada, özellikle de bir yazar tarafından devamlı gündeme getirilen bir konu bu.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün daha önceki çalışma şeklini bilmeyenler, spordan sorumlu bir bakanla, spordan sorumlu bir başbakan yardımcısının yaptırım gücünü anlamayanlar, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün özerk bir kuruluş olup, sadece onay yönünden bir bakana bağlı olduğunu bilmeyenler için ortaya atılacak bir tez bu.
Yıllardır siyasi eğilimlerine mahkum olmuş spor bakanları tarafından yönetilen teşkilat yozlaşmış ve bitmiş hale gelmişken, yeni hükümetin iş başına gelmesiyle durum değişmiştir. Eski dönemde, şimdilerde ayda birkaç yüz milyona yapılan internet sitesini, ayda 26 milyar devletin cebinden para ödeyerek bir gruba peşkeş çeken bir genel müdür, yolsuzluklarla ilgili dosyaları siyasi kaygılarla sümenaltı eden bir bakanla yönetilen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, bugün ülkenin ihtiyacı olan iki konuda büyük başarı sağlamıştır. Bunların birincisi siyasi atamalar

Yazının Devamı

Her şeyi bilenler!

10 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
GSGM Vekili Mehmet Atalay, aynı zamanda Merkez Ceza Kurulu Başkanı olan Yargıtay 9. Daire Başkanı Hasan Gerçeker'i telefonla arar; "Başkan, başta Hıncal Uluç olmak üzere medya bize çok sert şamarlar atıyor. Lütfen kurulunuzu toplayın ve Elvan'ın hocası Ertan Hatipoğlu'na verilen cezayı 3 aya indirin" der.
Bunun üzerine Hasan Gerçeker, Merkez Ceza Kurulu Üyeleri olan Yargıtay 6. Ceza Dairesi Üyesi Celal Altunkaynak'ı, avukat Mehmet Bilgin'i, eski Elazığ Fırat Üniversitesi Rektörü şimdi Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Görevlisi Porf. Dr.Eyüp G.İşbir'i ve Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden'i derhal toplantıya çağırır, "Zor durumdayız, bu cezayı indireceğiz" diye konuşur. Böylece Ertan Hatipoğlu'nun 10 aylık cezası 3 aya indirilir.
Böyle bir mantık var mı? Böyle bir hukuk anlayışı olabilir mi? Bunu yazanlar "Tükürdüklerini yalattık" diyenler, önce Merkez Genel Müdürlük Ceza Kurulu ve Merkez Ceza Kurulu'nun nasıl çalıştığını bir araştırmazlar mı? Bu kadar ucuz mudur böyle köşe yazıları yazarak insanları karalamak?
Yukarıda adı geçen Merkez Ceza Kurulu üyelerinin tamamı Türk sporuna katkıda bulunmak

Yazının Devamı

Tekerlekli sandalyede eskrim

3 Ocak 2004

<#comment>
<#comment>
Tekerlekli sandalyede eskrim sporunun yapıldığını hiç duydunuz mu? Bu spor dünyada 1953 yılında, yani 50 sene önce başlamış. Geç başlayan ülkelerden bir tanesi de (!) Almanya. 1962 yılında tekerlekli sandalye eskrimine başlanan Almanya'da 1985'den beri bayanlarda mücadele ediyor.
2004 Atina Paralimpiklerinde 88 sporcu mücadele edecek. Aynen engelsiz insanların eskriminde olduğu gibi kılıç, epe ve flöre dallarında yarışmalar yapılıyor. Bir çoğunuzun düşüneceği gibi, tekerlekli sandalye, müsabakalar sırasında hareket etmiyor, raylar üzerinde sabitleniyor. İki yarışmacı arasındaki mesafe ise kol uzunluğuna göre ayarlanıyor. Bu mesafe, bir yarışmacı dik oturduğu zaman kılıcının ucu ile rakibin dirseğine değecek şekilde ayarlanıyor. Eğer kol uzunlukları farklı ise kolu kısa olan mesafeyi saptıyor.
Şimdi bu satırları okuyanlardan "bazı çok bilenlerin" "Herşey bitti , engelli insanların her türlü ihtiyacı karşıland , şimdi bir de tekerlekli sandalyede eskrim mi başımıza çıktı ? Ülkemizde zaten kaç kişi eskrim yapıyor ki, bir de tekerlekli sandalyede yapılsın ?" diyeceğinize eminim. Bunlar, dünyanın gelişmesine ayak uyduramayan, engelli iseler duygu

Yazının Devamı

Atletizm Federasyonu

27 Aralık 2003

<#comment>
<#comment>
Geçtiğimiz Ağustos ayında, Paris'teki Dünya Atletizm Şampiyonası sırasında görüştüğümüz Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Yurdadön, bir süre önce telefonla arayarak, "Size bir sürprizim var" dedi: "2004 yılında 4 Ulusal ve Uluslararası Şampiyonada engelli yarışlarını da faaliyet programımız aldık. Buna göre; 22 - 23 Mayıs 2004 İzmir'de yapılacak Ferdi Büyükler ve 23 Yaş Altı Türkiye Şampiyonası, 19 - 20 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul'da organize edilecek Avrupa Milletler Kupası'nda, 3 - 4 Temmuz 2004 tarihinde Bursa'da yapılacak Büyükler Balkan Şampiyonası, 28 - 29 Ağustos 2004 Ankara'daki Ferdi Gençler Türkiye Şampiyonası'nda bazı engelli kategorileri de programa dahil edilecek."
Böylece Türkiye, Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun geçen yıl Münih'teki Avrupa Şampiyonası'nda ve bu yıl Paris'teki Dünya Şampiyonası'nda başlattığı uygulamayı, belki de Dünya'a uygulayan ilk ülkelerden bir tanesi olacak.
Şimdi görev Bedensel ve Görme Engelliler Spor Federasyonlarına düşmektedir. Zaman geçirmeden Atletizm Federasyonu ile temasa geçip, hangi kategorilerde, hangi yarışmaların yapılacağını saptamak zorundalar. Bir küçük hatırlatma yapmak gerekirse,

Yazının Devamı

Belek'te golf

20 Aralık 2003

<#comment>
<#comment>
Geçen haftaki yazımızda sizlere bayram tatilinde Belek'te olduğumuzu ve golf gazetesi konusundaki görüşlerimizi yazmıştık. Kaldığımız süre içinde üç ayrı sahada golf oynama imkanımız oldu.
Bunlar Gloria Golf Resort Belek, Nobilis, Sirene Paşa idi. Sirene Oteli ve iki adet 18 delikli Paşa ve Sultan isimli golf sahaları mükemmele yakın tasarlanmış. Belli ki büyük bir özenle ve nereyse her şey düşünülerek hazırlanmış. Ancak sahaya çıktığınızda ızdırap da başlıyor. Nitekim Paşa sahasında normal 4 saatte tamamlanması gereken 18 deliklik bir oyunun, 9. deliğine geldiğimizde 2 saat 45 dakika olmuştu ve oyunu bırakmak zorunda kaldık. Aynı grupta beraber oynadığım 3 handikaplı Amerikalı arkadaşım Larry Cooper ise "Ben devam edeceğim" dedi ve tam bir saat sonra yani toplam 3 saat 45 dakikada 12. deliğe gelince o da pes edip benimle kahve içmeye geldi. Tesisleri kurmak çok zor. Ama onları yaşatmak ve uluslararası kurallara uygun yönetmek daha da zor. Bu bakımdan Sirene'nin daha kat edeceği çok yol var.
Nobilis sahasında ise bir değişiklik yok. Golfcülerin çok da beğenmediği bir saha. Hele bir de Robinson Club'ün işletmesine girince bir golf kulübünden çok, turistik

Yazının Devamı

Golf gazetesi

13 Aralık 2003

<#comment>
<#comment>
İyi bir golfcü olmadığım kesin. Zamansızlıktan dolayı çok fazla ilgilenemediğim, ama çok sevdiğim golf sporunda zar zor handikapımı 26'ya düşürdüm. Geçtiğimiz bayram tatilinde de hem biraz golf oynamak, hem de Antalya'da yeni açılanlarla birlikte diğer sahaları da incelemek üzere Belek'e gittim.
Bir süredir takip ettiğim aylık golf gazetesinin sahipleri Binnaz Möröy ve Namık Karamık ile de bu vesile ile tanıştım. 2000 yılından beri çıkan gazete, Türkiye'nin ilk ve tek golf gazetesi. Nefis bir baskı, 40 sayfalık dolu dolu bir içerik ve bunun 10 sayfası da İngilizce. Yaklaşık 3.5 yıldır tüm ekonomik zorluklara rağmen kalitesinden ödün vermeden hazırlanan bir gazete. Konuşmamız sırasında abone sayısının sadece 50 olduğunu duyunca çok şaşırdım. Çünkü bildiğim kadarıyla Türkiye'de 1.300 golf oyuncusu, bunların 400 ila 500'ünün de aktif olarak devamlı golf oynadıkları idi.
Her ay 8 bin tane basılarak kulüplere, devlet kurumlarına, ilgili yerlere dağıtılan gazetenin abone sayısının 50 olması da bu açıdan bakınca çok şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, golf oynayan insanlarımızın gerektiğinde çok büyük paralar harcayarak yaptıkları golf seyahatleri, ödedikleri saha

Yazının Devamı

Geleneksel Yılın Sporcusu Anketi

6 Aralık 2003

<#comment>
<#comment>
2001 yılında, "Yılın Spor Adamı" adayları arasında, engelliler sporu ile ilgili yaptığımız çalışmalardan dolayı adımız açıklandığında, bazı kesimler tepki göstermişlerdi. "Nereden çıktı bu adam ?" diyenlerden tutun da, "Engellinin de sporu mu olurmuş ?" diyenlere kadar abuk - sabuk birçok lafı dinledik, bazı yazıları da okuduk.
Şimdi, 2003 anketimizde adaylar açıklanınca, iki yıl içinde, engelliler sporuna ülkemizde verilmeye başlayan önemi ve gazetemizin bu konudaki duyarlılığını gördük. "Yılın Spor Adamı" adayları arasında, Özel Olimpiyatlar Türkiye Derneği Başkanı Dilek Sabancı, "Yılın takımı adayları" arasında ise İşitme Engelliler Güreş Takımı ve İzmir Büyükşehir Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı yer alıyor. Aradan geçen iki yıl gibi kısa bir süre içinde engelliler sporu ile ilgili gelişmenin bir örneği bu.
İşitme Engelliler Güreş Milli Takımımız 14 - 18 Ekim arasında İstanbul'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda 14 sıkletin tümünde madalya alarak, hem grekoromen de, hem de serbestte Avrupa Şampiyonu oldular. Bu başarıya ulaşırken 8 altın, 5 gümüş ve 1 bronz madalyanın sahibi oldular. İşiten güreşçilerimizin performansları ve güreş camiasındaki

Yazının Devamı

Devlet ve sivil toplum

29 Kasım 2003

<#comment>
<#comment>
5 Temmuz 2003 tarihli yazımızda Başbakan Yardımcımız Sayın Mehmet Ali Şahin ve Gençlik ve Spor Genel Müdür Vekili Mehmet Atalay'a seslenerek, Avrupa 2.'si olan 26 Yaş Altı ve Bayanlar Tekerlekli Sandalye Milli Takımımız'ın spor sandalyelerinin olmadığını, ülkemizin ekonomik durumu dolayısıyla spor bütçelerinin son derece kısıtlı olduğunu, ama böyle önemli ve gelecek vadeden bir konuda, ellerinden geleni yapacaklarından şüphe etmediğimizi dile getirmiştik.
Aynı gün GSGM'den arayarak konuya olumlu bakıldığını, bunun için gerekli olan çalışmaların başlatılacağını ancak spor federasyonlarının bütçesi dolayısıyla özel bir fondan karşılanacak bu sandalye bedellerine (TESYEV) Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı'nın da katkısı olup olamayacağını sormuşlardı. Verilen olumlu cevap üzerine, şu anda dünyanın en iyi spor sandalyesi olduğu belirtilen QUICKIE marka, Amerikan malı sandalyelerin sipariş edilmesine karar verildi. Ankara'da toplanan Milli Takımlarımız'ın ölçüleri alındı.
Spor sandalyeleri, eğer bir karşılaştırma yapmak gerekirse, bir insana, üzerine uygun olarak dikilen elbiselere benzer. Sporcunun engeli, puan durumu, boyu, kilosu, hareket

Yazının Devamı