Yavuz Kocaömer

<#comment>
<#comment>
1984 Los Angeles Olimpiyatları, özellikle atletizm başta olmak üzere, sonuçlar bakımından Almanlar için üzücü oldu. Federal Alman Spor Teşkilatı o tarihlerde bir araştırma yaparak, olimpiyatlar için yetenekli sporcuların yetiştirildiği merkezler kurmaya karar verdi.
1986 - 1987'de yapımına başlanan ve özellikle anakentler ve onların civarındaki yerlerin seçildiği bu merkezler, bugün birleşme sonucunda 20'ye ulaştı.
Örneğin Frankfurt'taki olimpik merkezinde daha çok atletizm ve tenis ağırlıklı çalışılırken, Tauberbischofsheim'de eskrime yönelik çalışmalar hızlandırıldı. Buna göre belli yerlerde, belli sporcu gruplarına olanaklar sağlandı.
Şu anda A, B ve C kategorilerinde toplam yaklaşık 3500 yetenekli sporcu bu merkezlerde eğitim görüyor. Eğitimlerin finansmanı İçişleri Bakanlığı (Almanya'da spor faaliyetleri İçişleri Bakanlığı'na bağlıdır) eyalet bütçeleri, belediyeler ve spor federasyonlarının bütçelerinden karşılanırken, Alman Spor Yardım Vakfı ile birlikte muhtelif sponsorlar destek oluyor.
Bizde de 2008 olimpiyatlarına aday olduğumuz zaman, rahmetli Sinan Ağabey bir televizyon programında "Olimpiyatları alırsak bir olimpik sporcu çalıştırma

<#comment>
<#comment>
2012 Olimpiyatları'na İstanbul'la birlikte aday kentlerden bir tanesi de Leipzig. Bu kentin 2012 Olimpiyatları için hazırladıkları amblemin altındaki bir kelime dikkatimizi çekti. Şöyle yazıyor: Leipzig 2012 One family. (Tek Aile)
Araştırdık, ne demek "tek aile" diye. Hazırlama komitesinden bir tanıdığımız, "Biz bu olimpiyatlara, olimpiyat ve paralimpikler olarak, tek aile olarak hazırlanıyoruz. Ayrıca bu tek ailenin içinde basın, sponsorlar, devlet, ilgili kuruluşlar, spor federasyonu var. Yani hep birlikte hareket edeceğiz" dedi.
Bu arada Leipzig kenti sanki olimpiyatları almış gibi, piyasaya üzerinde Leipzig Olimpiyatları 2012 amblemi olan yüzün üzerinde t- shirtten tutun da, anahtarlığa, havluya kadar malzeme çıkardı. Bunlar da yavaş yavaş Almanlar tarafından alınıp kullanılmaya başlanıyor. Yani, bir ülke olimpiyat adaylığını topyekün savunuyor.
Bize de baktığınızda, hala her kafadan bir ses çıkıyor. Çünkü Olimpiyat Komitemiz, "Ben Milli Olimpiyat Komitesi'yim, herkes bana yardım edecek. Olimpiyatları ben düzenleyeceğim. Çok da kızdırırlarsa adaylığımı bile geri çekerim" diyecek kadar ileri gidiyor.
"Paralimpikleri nasıl eşit kabul ederim? Bu

<#comment>
<#comment>
1969 yılında Karabük'ün birbirine rakip iki takımı Demir - Çelik ile Gençlik Spor birleşerek Demir - Çelik Karabükspor adını alıyor. Bir süre de Türkiye 1. Profesyonel Futbol Ligi'nde yer alan Demir - Çelik Karabükspor bu haftaki köşemizin konuğu.
Türk futboluna, Süreyya Özkepe, Hasan Vezir, Hakan Ünsal, Vedat İnceefe, İbrahim Üzülmez (unuttuklarımız bizi affetsinler) gibi yıldızlar yetiştiren Demir - Çelik Karabükspor'un bugünlerdeki özelliği ise Beşiktaş'tan sonra tekerlekli sandalye basketboluna sahip çıkan ikinci profesyonel kulübümüz olması.
Karabük Engelliler Spor Kulübü, Tekerlekli Sandalye Türkiye 2. Basketbol Ligi'nde mücadele veriyor. Geçtiğimiz yıl, Beşiktaş'ın 100. Yıl Etkinlikleri dolayısıyla düzenlenen turnuvada, 2. Lig grubunun şampiyonu oldular. Bu arada Beşiktaş'ın 100. Yılı bitti ama söz verilen İşitme Engelliler Futbol Turnuvası ile Görme Engelliler Satranç Turnuvası da yapılmadı. Bunu da bir not olarak sizlere aktaralım.
Bir süre önce yerel bir televizyonda yapılan söyleşide, Kardemir Karabükspor ve Kardemir A.Ş. çalışanlarının sendikası olan Çelik - İş'in Genel Başkanı Feridun Kankut, engellilerle ilgili etkinliklerini

<#comment>
<#comment>
Geçtiğimiz yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Avrupa Tekerlekli Sandalye Federasyonu tarafından organize edilen Andre Vergauwen Turnuvası'nda ikinci oldu. Çok fazla bir geçmişe sahip olmayan tekerlekli sandalye basketbol sporumuzda böylesine büyük bir başarı elde eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Takımı ödül yönetmeliğinden yararlandırılmadı.
Bu görüş yazılı basında basketbol yazan bir - iki yazarımıza aitti. Hatta o kadar ileri gittiler ki "Mehmet Atalay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü'nün itibarını iade et. Nasıl ödül vermezsin?" diyecek kadar da işi ileri götürdüler. Ancak gerçek öyle değil.
Yürürlükte olan ödül yönetmeliğinin 5. maddesinin (d) bendinde diğer spor alanlarının yanı sıra Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu tarafından düzenlenecek Avrupa Şampiyonaları'nda derece alanlara ödül verileceği öngörülüyor. Her ne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü'nün katıldığı organizasyon, Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu tarafından organize edilse de, birinci derecede Avrupa Şampiyonası niteliğinde

<#comment>
<#comment>
Alman Olimpiyat Komitesi'nin yapısı, ülkemizdeki Milli Olimpiyat Komitesi'nden farklıdır. Olimpik sporların temsil edildiği her federasyondan bir temsilcinin yanı sıra, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nde görev yapan Alman üyeler, Federal Alman Spor Teşkilatı Başkanı ve sadece görev süresiyle sınırlı olarak yönetim kurulu üyeleri. Bunun dışındaki kişisel üyeler, olimpiyatlara hizmet vermiş kişiler arasından genel kurulca seçilir. Ancak, bunların sayısı hiçbir zaman spor federasyon temsilcileri sayısını geçemez.
Yani, sporun esas sahibi olan federasyonlar, bir anlamda Olimpiyat Komitesi'nde ana temsilci olarak bulunmaktadırlar. Bu incelikte, Almanya'da olimpiyat hareketinin devamlı spor federasyonları tarafından desteklenmesini ve Federal Spor Teşkilatı ile uyum içinde çalışma mecburiyetini getirmiştir. Bizde olduğu gibi kısır çekişmeler, sistem dolayısıyla Almanya'da yaşanmaz.
Geçtiğimiz haftalarda Alman Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Zühlsdorf kişisel olarak Alman Milli Olimpiyat Komitesi'ne kabul edildi. Bu kabulden sonra Zühlsdorf şunları söyledi: "Alman Milli Olimpiyat Komitesi uzun zamandan beri Alman Engelliler Sporu'nun sağlam ve güvenilir

<#comment>
<#comment>
1.Filenin Sultanları'nın imzaladığı voleybol topu, 2.Filenin Sultanları'nın tamamının imzaladığı milli forma, (Bu iki parça GSGM Genel Müdür Yardımcısı Sezai Bağbaşı tarafından armağan edilmiştir)
3.Fenerbahçe'nin Mustafa Denizli yönetiminde şampiyon olduğu seneki kadronun imzaladığı forma,
4.Süreyya Ayhan ve Yücel Kop'un orijinal imzalı forması, (Dr.Deniz Gökçe tarafından armağan edilmiştir)
5.1989 yılında Jupp Derwall'in teknik direktörlüğünde Prekazili, Simoviçli Galatasaray'ın imzaladığı futbol topu,
6.Hooijdonk başta olmak üzere bu seneki Fenerbahçe kadrosu tarafından imzalı forma.

<#comment>
<#comment>
İlk defa 2000 yılında Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) Alman Tekerlekli Sandalye Bayan Milli Takım baş antrenörünü Türkiye'ye getirerek bir antrenör semineri yaptı. İstanbul'daki kulüplerin dışında, tenis kulüplerinin pek ilgi göstermediği bu seminerden sonra, bu spor dalında ilk etkinlikler başladı. Bu arada ortaya, her yeni girişimde olduğu gibi bir takım iş bilenler ortaya çıktı.
Bugün gelinen durumda, Türkiye'de sadece Bakırköy'deki Omurilik Felçlileri Derneği, Bakırköy Tenis Kulübünün desteği ile 8-9 tekerlekli sandalye tenisçisine sahip. Onların yaptığı çalışmalar da, gelen bilgilere göre devamlı ve düzenli olmadığından anlaşıldığı kadarıyla rehabilitasyon sporundan öteye gidemiyor.
Bir de Antalya Tenis İhtisas Kulübü (ATİK) yeni yaptığı tesisleri engellilere uygun bir şekilde yaparak bu spor dalına başlama kararı aldı. Onların da bu konudaki bilgileri yetersiz. Ama "Normal yurdum insanı"nın alışkanlıkları belli ki ATİK'te de aynen var. İnternetten bir kaç doğru - yanlış bilgiyi okuyup, hayatında hiç tenis sporuyla ilgilenmemiş kulüp genel sekreteri, geçtiğimiz yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde bir törenle ilk engelli

<#comment>
<#comment>
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ile Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı'nın (TESYEV), Tekerlekli Sandalye Genç Erkekler ve Bayanlar Milli Takımlarımız için aldıkları spor sandalyeleri, 14 Ocak günü Ankara'da yapılan sade bir törenle sporculara teslim edildi.
5 Temmuz 2003 tarihinde, bu sütunlarda yaptığımız çağrıya derhal ve olumlu cevap veren Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı ve GSGM, TESYEV'in de katkılarıyla Milli Takımlarımız'ın önümüzdeki 2 - 3 senelik sandalye ihtiyacını böylece karşıladı. 25 sandalyeden 16'sını GSGM, 9'unu da TESYEV verirken, QUICKIE marka sandalyeler Amerika'dan getirtildi.
Sivil toplum örgütlerinin sadece devlet kurumlarını ve devleti eleştirmek, kendi doğrularını onlara kabul ettirmek çabalarının yanı sıra, gerektiğinde elini taşın altına koyması gerektiği, bu birlikte çalışma içinde kanıtlanmış oldu. Böylece her şeyi devletten beklemenin mümkün olmayacağı da ortaya kondu.
Yapılan ödül törenine, TESYEV'in 14 Ocak gününde ısrar etmesi dolayısıyla, daha önceden programı olan GSGM Vekili Mehmet Atalay ve aynı gün aynı saatte Meclis Bütçe Komisyonu'nda önemli bir toplantısı olan Devlet Bakanı ve Başbakan