11 Ekim günü oynadığımız ve 2 - 1 galibiyetimiz ile sonuçlanan Bosna - Hersek Milli maçının ertesi günü Erman Toroğlu Hürriyet’teki köşesinde maçın yorumunu yapıyor. Yazının sonu şöyle bitiyor : “Yine birkaç GERİZEKALI çıktı tribünde ateş yaktı ve sahaya yabancı madde attı. Bunların Türklüğünden şüphe etmek gerekir veya provokatör demek lazım. Aslında yanında oturan seyircilerin BUNLARIN AĞZINI BURNUNU KIRMASI LAZIM. Çünkü biz bu işi yapamazsak UEFA bizim ağzımızı, burnumuzu kırıyor yamultuyor. Sonra federasyon başkanlarımız gidip el etek öpüyorlar, (ne olur af edin bizi diye) yalvarıyorlar bu dangalaklar yüzünden.”
Erman Toroğlu’nun gençleri kavgaya, şiddete teşvik eden tarzına artık bir son vermek gerekir. Bizi en çok şaşırtan, böyle bir yazının Hürriyet Gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünden, editörlerinden nasıl geçip de milyonlarca insana böyle sunulabildiği.
Yarın öbür gün yine bir Milli maçta, yine bir kaç kendini bilmez sahaya yabancı madde atarsa, onun etrafında bulunan gençlerimiz, bunların, Erman Toroğlu’nun tahriki ile ağzını, burnunu kırmaya kalkarsa, bu arada birkaç gencimiz hayatını kaybederse, bunun sorumluluğunu kim taşıyacak? Erman Toroğlu’mu?
Görev savcıların
Sonra statlarda olaylar çıkınca şaşırıyoruz, timsah gözyaşları döküyoruz. Medya yolu ile “Statlarda sahaya yabancı madde atanların ağzını burnunu kırın” diye tahrik ederseniz, sonuçlarına da katlanırsınız. Erman Toroğlu bunu hep yapıyor. Genç bir nüfusa sahip ülkemizdeki insanlarımızı sükunete, sevgiye davet edeceğimize, şiddet uygulamasını tavsiye ederek . Böyle olumsuz davrananları emniyet güçlerine şikayet edin demek yerine “Ağzını burnunu kırın” diyor. Bu bakımdan bu tip ortam geren, insanları şiddete teşvik eden yazıların gazetelerde yayınlanmaması gerekir. Bunun için de görev, ülkemizde görev yapan savcılarımıza düşmektedir.