Birkaç ay önce piyasaya çıkan “How The Body Works (Vücudumuz Nasıl Çalışıyor)” isimli kitap, aldığımız her malın nasıl çalışacağını gösteren bir broşür olduğunu; fakat vücudumuz için öyle bir broşürün bulunmadığını; kitabın işte bu görevi yüklendiğini iddia ediyor. Vücut faaliyetlerini çizimlerle anlatan bu kitapta, ilginç bazı tespitler de var. İşte bunlardan bazıları:
ücudumuz, apandis gibi bazı organlar hariç, tam bir bütünlük içinde çalışıyor. Tüm vücudumuzda 78 ayrı organ bulunur.
Vücudumuzdaki organların en büyüğü, derimiz; iç organlarımızın en büyüğü ise, karaciğerimizdir. İnsanların on binde birinde, iç organların birisi ters tarafta bulunuyor.
İnsan hücrelerinin çoğunun büyüklüğü, 0.001mm’yi aşmıyor. Kadın vücudundaki en büyük hücre ise, yumurta hücresidir ve yüzey tüyleri dahil, çapı 0,05 mm’dir.
DNA, yaşayan her varlıkta bulunan moleküller zincirdir. İnsan DNA’sı içinde yer alan değişik gen sayısı, yirmi bin civarındadır. Bu sayının, bir soğanda yüz bin olduğunu düşünürsek, istenmeyen genlerin DNA’mızdan süratle atıldığını anlayabiliriz.
Deri rengi neye bağlı?
Her gün her hücrede yirmi bin civarında zarar görmüş bölge (damaged base) yenilenmektedir. Yenilenme süreci, yaşlandıkça yavaşlamaktadır; yaşlılığın en önemli göstergesi budur ve insanoğlu bu nedenle ölümsüz değildir.
Yetişkin bir kişideki dış derinin ortalama büyüklüğü, 1.9 metrekare’lik bir alanı kaplamaktadır.
Güneş ışınlarından korunma amacı ile derimiz “melanin” denilen siyah bir koruma kalkanı oluşturur. Bu kalkan, derimizin rengini de belirler.
Bir kemik, aynı ağırlıktaki bir çelik çubuktan beş defa daha güçlüdür. Kemik sayımızın yarısı el ve ayaklarımızda; en küçük kemiğimiz orta kulaktadır. Kemik uzaması, 18 yaş civarında durur.
Aynı parmak izinde olduğundaki gibi, her insanın dişlerinin bıraktığı ısırma izi de farklıdır. Bir ısırma sırasında, çene kaslarımız 442 kg bir ağırlıkla, baskı yaratabilir.
Vücut ısımızın % 85’ni kaslarımız yaratır. Arşil’deki tendon (kas-kemik bağlantısı), vücut ağırlığımızın 10 katını taşıyabilecek güçtedir.
Beynin tamamı kullanılır
Refleksler 0.005 saniyede, dokunma 0.15 saniyede, duyma 0.17 saniyede ve görme 0.25 saniyede beynimizde reaksiyon bulur. Beynimiz 400 milisaniyede, bu uyarıya cevap verir. Alkol bu reaksiyon sürelerini uzatır. Bu nedenle, alkollü araba kullanılmaz.
Yaygın inanışın aksine, beynimizin tamamını kullanırız. Ancak, beynimizdeki bazı bölgelerin fonksiyonu tam olarak bilinmemektedir.
Beyinde 86 milyar sinir hücresi, 100 trilyondan fazla bağlantı içindedir. Bu sayı “Samanyolu”ndaki yıldızların sayısından fazladır.
Sinirlerin kaslara verdiği emirler, saatte 430 km’ye kadar çıkan bir hızla yerine getirilir.
Sinir hücreleri arasındaki boşluk bir insan saçının trilyonda birinden azdır.
Bir parmak ucu, saç kılının on birde birinden başlayan farklılıkları ölçebilecek hassaslıktadır. Parmak ucunun her santimetre karesinde üç yüz sinir hücresi bulunmaktadır.
Tüm derimizdeki sinir sensörlerin toplam miktarı, beş milyon civarındadır.
Gözlerimizi koruyan birçok organ olmasına rağmen, mikroplarla savaşan hücrelerimizin en azı gözlerimizde bulunur. Bu nedenle, gözlerimizi korumalıyız.
Ağrı veya acı hissetme, vücudumuzdaki zarar görmüş bir bölgenin habercisidir; tamiri gerekir.